MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında kaçak sığınmacılar meselesine ilk kez net sert tepki verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü açıklamasında "Onurlu bir dönüş" söylemini tekrar eden Bahçeli bayram zamanı memleketine giden Suriyeliler için "Dönmesinler" dedi. "Düzensiz göç adı konmamış istiladır" diyen Bahçeli yakalananların derhal gönderilmesini istedi.

Bahçeli'nin açıklamasınadan satır başları:

Güney Sudan'da 1993 yılının Mart ayında çekilen bir fotoğraf insanlık vicdanını titremiş, pek çok tartışmalara yol açmıştı. Açlıktan bir deri bir kemik kalmış bir kız çocuğu yere yığılıp kalmış, onu takip eden bir akbaba da hemen arkasından ölüm anını beklemeye koyulmuştu. Her insanın hayatında bir kere de olsa gördüğü bu fotoğraf çekilirken BM yardım heyeti 1 kilometrelik uzaklıkta bulunuyordu. Bu fotoğraf karesi insanlığın tükendiği bir sınır noktasıydı. Bir Türk evladı olsaydı akbabaya bir taşla vurur çocuğu yedirir içirirdi.

Geri dönmelerine gerek yoktur


-Demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız. Bağcılar'da bir serserinin sokak ortasında sandalye atarak oturması günlerce ülke gündemini meşgul etmiştir. Türkiye'de geçici koruma statüsünde bulunuyorken asayişi kim bozuyorsa gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmelidir. Türkiye, onun bunun elinde oyuncak olamayacaktır. Türkiye'de hakim irade Türk milletidir. Huzur bozucu fiillerin failleri de yaptıklarının bedelini misliyle ödemelidir.

-MHP göçler konusuna en hazırlıklı partidir. Neden sessizsiniz, neden tepkisizsiniz diyen varsa ya cahil ya zavallılardır. Açığımızı arayanlara önce yama tutmayan açığınızı dikin diyoruz. MHP'nin politikası açıktır. Düzensiz göç adı konmamış istiladır, önüne geçilmeli yakalananlar derhal gönderilmelidir.

-Suriyeli sığınmacıları sabahtan akşama göndermek hem doğru hem mümkün değildir. Ülkelerinden ayrılmalarına neden olan şartlar ortadan kalkar kalkmaz geldikleri gibi uğurlamak asıl hedefimizdir. Misafirliğin süresi sınırlıdır. Özellikle bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmelerine hiç gerek yoktur. Ülkemizin ekonomik büyümesine sosyal gelişimine katkı sunan başımızın üstündedir.

Enflasyon canavarının başının ezileceği günler çok yakındır, göreceğiz. Türkiye'yi taşa tutmaya, atılan her adımı sekteye uğratmaya çalışan karanlık muhalefet anlayışının kaybetmesi mukadderdir.

Mültecilerin, göçmenlerin ve sığınmacıların trajedileri de insanım diyen herkesin ortak meselesidir. Ülkelerindeki savaş, açlık ve istikrarsızlıktan dolayı yurdundan kopup Akdeniz ülkelerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan binlerce göçmen medeni dünyanın gözü önünde boğularak balıklara yem olmaktadır.


Mültecilerin, göçmenlerin ve sığınmacıların trajedileri de insanım diyen herkesin ortak meselesidir. Ülkelerindeki savaş, açlık ve istikrarsızlıktan dolayı yurdundan kopup Akdeniz ülkelerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan binlerce göçmen medeni dünyanın gözü önünde boğularak balıklara yem olmaktadır. Bu sorun istismara çanak tutmadan çözülmeli. Düzensiz göç sorunu soğukkanlı şekilde analiz edilmeli.

Türk demek mazluma sığınak, garibe korunak, hakka teslimiyet demektedir. Türk olmak, haksızlığa direnen cesaret, aç ve açıkta olana sahip çıkacak hayatiyet demektir.

Altılı buluşma

6+1 formatında kurulan şaibeli masa çatlamıştır, çıkar kavgaları şimdiden zillet partilerini rehin almıştır. Kılıçdaroğlu da farklı senaryoları içeren 8 seçenekli ittifak çalışması yaptırdığını açıklamış. Değil 8 seçenek, 18 de olsa 28 de olsa toplanıp fal baksalar, altın günleri de yapsalar nafiledir, çuvallamaları kaçınılmaz bir siyaset gerçeği olacaktır.

Zillet ittifakı henüz adayını bile bulamamıştır. Bitmiş savaşın kayıp askerleri gibi ne yapacakları bilinmezdir. Bu ittifakın medyaya yuvalanmış ayakları da gün aşırı muhtemel adaylar hakkında spekülasyon yapmaktadır.