Pendik D100 Karayolu'nda içinde hamile bir kadının bulunduğu araca saldıran Hasan ve Hüseyin Sel'in sahibi olduğu Seydioğlu Baklavaları hakkında Seyidoğlu Baklavaları mahkemeye başvurarak ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştu. "İsim benzerliği marka tecavüzü teşkil edecek boyutta" Bakırköy 1. Fikri Sinai Hukuk Mahkemesi talebe ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Yapılan bilirkişi incelemesinde Seydioğlu markasının Seyidoğlu ile iltibas oluşturacak derece benzer isme sahip olduğu ve markaya tecavüz ile haksız rekabet teşkil edecek boyutta olduğunun belirlendiği açıklandı. "Seydioğlu'nun tabelaları sökülecek" Mahkeme ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar vererek, Seydioğlu'nun her türlü yayın, tanıtım malzemesi, mal, ürün, ambalaj, tabela, afiş, broşür, reklam, ilan ve internet üzerinden tanıtım kullanımlarının tedbiren önlenmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca Seydioğlu'nun tabelalarının tedbiren sökülmesine de karar verdi. Olayın geçmişi Pendik D100 Karayolu'nda içinde hamile bir kadının bulunduğu araca saldıran Hasan ve Hüseyin Sel'in sahibi olduğu Seydioğlu Baklavaları hakkında Seyidoğlu Baklavaları mahkemeye başvurarak kamuoyu nezdinde infial yaratan hamile bir kadın tarafından kullanılmakta olan arabanın önünün kesilmesi, hakaretler ederek aracın üzerine çıkılıp zarar verilmesi olayının Seyidoğlu markasına zarar verdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştu. Bakırköy 1. Fikri Sinai Hukuk Mahkemesi'ne yapılan başvuruda "Davalı şirketin yetkilileri olan Hasan ve Hüseyin Sel adlı şahıslar, trafikte seyreden ve hamile bir kadın tarafından kullanılmakta olan arabanın önünü kesmiş, hakaretler ederek aracın üzerine çıkıp zarar vermiştir. Olayın görüntülerinin sosyal medyada hızla yayılmasının ardından söz konusu fiili gerçekleştiren kişilerin Seydioğlu'nun kurucusu ve yetkilileri oldukları anlaşılmıştır. Kamuoyu nezdinde infial yaratan olay neticesinde isim karışıklığı nedeniyle müvekkil şirketin ticari itibarı ciddi olarak zarar görmüştür" denilmişti. Söz konusu olay nedeniyle Seyidoğlu Baklavaları'nın şubelerinin aranarak çalışanlara sinkaflı küfürler edildiği ve sosyal medya hesapları hedef olarak gösterilerek boykot kampanyası yürütüldüğünün belirtildiği ihtiyati tedbir talebinde "Davalının markası ile müvekkilin markası arasında yalnızca bir harf farkının bulunması ve davalının markasını müvekkilin markasına yaklaştırarak kullanması nedeniyle vatandaşlar nezdinde karışıklık oluşmuştur. Bu nedenle davalı tarafın, 'marka tecavüzü' niteliğindeki eylemleri sabit olup müvekkilin ticari itibarının daha fazla zarara uğramaması ve telafisi zor zararlar meydana gelmemesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmek gerekmiştir" şeklinde başvuruda bulunulmuştu.