Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Dünya Anadil Günü"nü anımsatarak dillere yönelik her türlü saldırı ve asimilasyon girişiminin aynı zamanda insanlığın varlığına yönelik bir saldırı olduğunu söyledi.

Çalışmalarını aksatmadan yürüttüklerini vurgulayan Buldan, "Diğer yandan kumpaslarla, baskı ve engellemelerle karşı karşıya kaldığımız bir süreçten geçiyoruz. Mahkeme salonlarından meydanlara varıncaya kadar mücadelemizi her yerde yükseltmeye devam ettiğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Durmuyoruz. Yaşamın her alanında haksızlığa uğrayan, hak talep eden insanların yanında olmaya, seslerine ses, itirazlarına itiraz olmaya devam ediyoruz." diye konuştu.

Gülistan Doku'nun ailesinin bugün Meclis'te olduğunu ve Grup Toplantısı'na katıldığını dile getiren Buldan, "Karanlıkta bırakılmak istenen Gülistan'ın bulunması için Meclis'i göreve çağırmak üzere ailemiz burada. Feryatlarının duyulmasını istiyorlar. Bu feryat elbette ki hepimizin ortak çığlığıdır. Buradan ben de bir kez daha sormak istiyorum, Gülistan Doku 780 gündür nerede? Buradan parlamentoyu bir kez daha göreve çağırıyorum." ifadesini kullandı.

İktidarın medyayı baskılayarak, sosyal medyayı engelleme planları yaparak, toplumu tümüyle nefessiz bırakmayı planladığını öne süren Buldan, buna karşı direnen herkesin hedef alındığını savundu.

Pervin Buldan, HDP ve tüm toplumsal muhalefete karşı planlı bir saldırı politikası yürütüldüğünü iddia ederek şunları söyledi:

"Kobani kumpas davasını ve siyasi intikam amaçlı kapatma davasını bunun için devreye soktuklarını da çok iyi biliyoruz. Demokrasi, adalet ve barış umutlarını yok etmeyi amaçladıklarını da gayet iyi biliyoruz ve bunun farkındayız. Bu kumpasların tek hedefi elbette ki sadece HDP değildir. Ortak gelecek inancını bir bütün olarak hedeflemiş durumdalar ama demokratik siyaset zeminini de hedefleyen bu iktidarın bu girişimlerine asla prim vermeyeceğiz ve mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Sandıkta elde edemeyecekleri sonuç için yargı kumpaslarına, siyasi operasyonlara bel bağlayan bir iktidar var karşımızda."

Parti binalarına yapılan baskınların, düzenlenen saldırıların, açılan kumpas davaları ve hukuksuz tutuklamaların aynı zamanda iktidarın bir seçim çalışması olduğunu savunan Buldan, talimatla hukuku çiğneyerek baskın düzenleyenlerin, iktidarın siyasi militanları ve AK Parti adına seçim çalışması yürütenler olduğunu öne sürdü.

Ülkeyi soyup soğana çevirenlere, mafyaya, tetikçilere, kadın katillerine, DEAŞ'lılara bu tür baskın ve operasyonlar yapılmadığını iddia eden Buldan, "Suç örgütleri ortalıkta cirit atarken, onlara dokunulmazken, sürekli HDP'yi hedef alanlar aynı suçlular ittifakının bir ortağıdır. Bu kadar net söylüyorum." dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, iktidarın talimatlarıyla hukuku çiğneyerek partisine yönelik baskın ve operasyonlar olduğunu belirterek, "Partimize karşı saldırılarınızla asla bizi yıldıramayacaksınız, bu saldırılara asla alışmayacağız. Siyasi soykırım operasyonlarınıza asla boyun eğmeyeceğiz, geri adım atmayacağız, başaramayacaksınız! HDP'siz bir Türkiye, HDP'siz bir siyaset, HDP'siz bir parlamento, HDP'siz yerel yönetimler, HDP'siz yaşam hayalleriniz çöp olmaya devam edecek" diye konuştu.

Buldan, partilerine yönelik saldırıların asla kendilerini yıldırmayacağını ve bu saldırılara asla alışmayacaklarını ifade ederek "Her gün yapılan siyasi soykırım operasyonlarınıza, il, ilçe binalarımıza düzenlenen saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Mersin kongremizde söyledim, burada bir kez daha ifade etmek istiyorum; HDP'siz bir Türkiye, HDP'siz bir siyaset, HDP'siz bir parlamento, HDP'siz yerel yönetimler, HDP'siz bir yaşam hayalleriniz çöp olmaya devam edecektir." diye konuştu.

- "Tam bir ekonomik toplumsal kırım yarattılar"
Karanlıktan, zulümden, hukuksuzluklardan beslenen bir yönetim anlayışının ekonomiyi iyi yönetmesinin beklenemeyeceğini söyleyen Buldan, "Aynı karanlık, ekonomide de baş göstermektedir. Yüksek zamlarla insanları beslenmeyle ısınma arasında bir tercihe zorlayan böylesi bir talan ve soygun düzeni inanın ki tarihte görülmedi. Halka her gün acı reçete içirirken kendileri ise haksız zenginleşmeyle, israfla, yolsuzlukla kamu kaynaklarını hortumlamaya devam ediyorlar. İnsanlarda yaşama sevinci bırakmadılar. Yüzlerde umut bırakmadılar. Yarına dair bir güven ve inanç bırakmadılar. İki yıl süren pandemiden zaten büyük bir gelir ve iş kaybıyla çıkan halkın sırtına bir de tarihin en büyük zamlarını, faturalarını, vergilerini yüklediler, yüklemeye de devam ediyorlar. Tam bir ekonomik toplumsal kırım yarattılar." sözlerini sarf etti.

Solunum cihazına bağlı bir ekonomi yaratıldığını öne süren Buldan, "Hal böyleyken AKP Genel Başkanı çıkmış, 'Ülkenin kazancından hep birlikte faydalandığımıza göre, külfeti de beraber omuzlayacağız.' diyor. Cefayı çeken emekçi, yoksul halktır ama sefasını yaşayan ise saray iktidarıdır. Sürdükleri sefanın faturasını halka ödettirme sinsiliği peşindeler." ifadesini kullandı.

Buldan, ülkenin başındaki en büyük külfetin iktidar olduğunu savunarak şöyle devam etti:

"Halk sizi bir külfet olarak taşımak zorunda değildir. BDDK, geçenlerde kredi ve kart borcunu ödeyemeyen yurttaşların sayısını açıkladı. Kredi kartı borcunu ödemediği için takibe düşen insanların sayısı tam 4 milyonu aşmış durumda. Bu rakam her haneden bir kişinin takipte olduğu anlamına gelmektedir. Bu insanlar ülkenin kazancından yararlandığı için mi acaba borç takibindedirler? Son iki haftada açılan yeni icra dosyası sayısı tam 401 bindir. Bugün itibarıyla toplam dosya sayısı 22 milyonun üzerindedir. Bu rakam her haneye bir icra dosyası demektir. Yani milyonlarca insan kazançtan yararlandığı için mi acaba hacizlik oldu?

Bizzat AKP Genel Başkanı'nın itirafıyla açıklanan bir diğer rakam ise elektrik faturasını ödeyemeyen hane sayısıdır. 4 milyonun üzerinde hane faturasını ödeyememektedir. Yani her 5 haneden biri karanlıktadır. Son bir yılda doğal gazını ödeyemeyen hane sayısı 3 milyonun üzerindedir. Yine her 6 haneden biri mutfağında ocağını yakamıyor, bu kara kışta, soğukta oturmak ve uyumak zorunda kalıyor."

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, işsiz sayısının 10 milyonun üzerinde olduğunu dile getirerek, "Her hanede en az bir işsiz mutlaka bulunmaktadır. Her 10 haneden 9'u et alamaz durumdadır. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadır. Her 5 haneden 4'ü yoksulluk, her iki haneden biri açlık sınırının altında yaşamaktadır." diye konuştu.

KDV'de yapılan indirime değinen Buldan, "Biliyorsunuz, algı yaratmak için çıkıp her gün 'KDV'de indirim yaptık.' diyorlar. Diğer gün 'Elektrikte, suda indirim yaptık.' diyorlar ve fiyatlar artmaya devam ediyor. Ben de bu zam iktidarına diyorum ki 'Hiç merak etmeyin seçimlerde en büyük indirimi halkımız yapacak, sizi iktidardan indirecektir." dedi.

HDP'nin, demokrasi ittifakını büyütmek için hayata emekten ve demokrasiden bakan güçlerle, toplumsal muhalefetle bir araya geldiğini ve ittifakı büyütme yollarını aradığını belirten Buldan, "Hep birlikte ezildiğimize, hep birlikte zulme uğradığımıza göre kurtuluşu da ancak hep birlikte, yan yana durarak, omuz omuza gelerek başarabiliriz elbette. Demokrasi ittifakı, mücadele ittifakı karanlıktan aydınlığa giden yolun birleşmesidir. Yeni bir yaşam kurmak isteyenlerin ittifakıdır. Bu ittifakın en güçlü sahibi elbette ki halkımızdır, halklarımızdır." ifadelerini kullandı.