Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Özbaş, hemşirelerin pandemi dönemindeki çalışmalarıyla ilgili açıklama yaptı. Özbaş, pandeminin kendileri için tarihi bir süreç olduğunu belirterek, "Pandeminin ilk başladığı yıl aslında Dünya Hemşireler Yılı'ydı ve pandeminin patlamasıyla beraber bütün dünya hemşirelerin önemini gördü. Pek çok meslektaşımızı kaybettik, çok meslektaşımız enfekte oldu ancak dünyada sağlığın yükünü hemşireler omuzladı diyebilirim" dedi.

'BİZİM İÇİN AĞIR BİR SORUMLULUKTU'

Özbaş, pandemi döneminde birçok zorlu hayat hikayesine tanıklık ettiklerini kaydederek şunları söyledi:

"Bu dönem, hemşirelerin özveri hikayelerinin olduğu, kahramanlık hikayelerinin olduğu, başarı hikayelerinin olduğu ama bir taraftan da değersiz hissettikleri, tükendikleri ve artık devam edemeyecek noktaya geldikleri deneyimlerle dolu. Çok fazla kayıp yaşadık, hastalarımızı kaybettik, kendi yakınlarımızı kaybettik ve böyle bir süreçte toplumu zorlayan ve doğrudan etkileyen bir süreç oldu. Hem onların deneyimlerine tanıklık etmek hem de bu süreçte aktif rol alan kişiler olmak bizim için ağır bir sorumluluktu. Ama Türkiye'deki meslektaşlarım adına söyleyebilirim ki bu ağır sorumluluğu meslektaşlarım çok başarılı şekilde sırtladılar ve şu an eğer ülkemizde pandeminin etkileri bu düzeydeyse başta hemşireler olmak üzere bütün sağlık çalışanlarının özverisiyle, insan üstü çalışmalarıyla, çalışma azimleriyle ve hastalarına ve topluma verdikleri değerle bu hale geldi."


'42 HEMŞİRE HAYATINI KAYBETTİ'

Özbaş, şöyle devam etti:

"Bizim kayıtlarımıza düşen verilere göre 42 hemşire meslektaşımız koronavirüsten hayatını kaybetti. Bu sayıya, diğer meslek örgütlerinin bize bildirdikleri ya da meslektaşlarımızdan gelen bilgilerle ulaşabildik. Biz pandemi döneminde meslektaşlarımızla çok yakın ilişki içerisindeydik. Çevrim içi anket verileri ile onlardan sürekli veri topladık. Ayrıca tüm Türkiye'den de derneğimize yaşadıkları özel durumlarla ilgili, desteğe ihtiyaç duydukları konularla ilgili e-postalar geldi. Onun için pek çok meslektaşımızın sorunlarından haberdar olabildik. Örneğin yeni doğum yapmış ama pandemi döneminde virüslü hastalarını bırakmamak için işine devam eden bir meslektaşımın yaşadıkları aklımda kaldı. İlçede görevlendiriliyor ve 2 saat gidip, 2 saat gelmesi gerekiyordu evine ve o arkadaşımız işine devam etti. Bir meslektaşımız 'Çocuğumu annemin yanına bıraktım. 2 ay ailemin yanında kaldı ve daha sonra çocuğum gece, anne ölmeni istemiyorum diye ağlayarak, uyanmaya başladı. Onun için gidip almak zorunda kaldım. Şu an bakacak kimse yok. İş yerine getirmek zorunda kalıyorum ve hala psikolojisi düzelmedi' diye yazan bir meslektaşım vardı."