Sözcü'de yer alan habere göre: Türkiye'de 2 bin 864 özel rehabilitasyon merkezinde, özel gereksinimli 384 bin 471 çocuk ve 29 bin 672 öğretmen var. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, öğrenci başına yıllık 18 bin lira öğrenim ücreti ödediği merkezler, salgında 55 bin öğrenci kaybetti. Öğretmenlerin 'köle' muamelesi gördüğünü söyleyen Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Öğretmenleri Derneği Başkanı Ceyhun Bozdağ, MEB'e sundukları rapordaki ayrıntıları anlattı: "KÖLELİK KAMPINA DÖNDÜ" "Patronlar, okula gelmeyen öğrenci için devletten para almak amacıyla öğretmenleri 'öğrenci derse geldi' diye imza atmaya zorluyor. İmza atmayan öğretmen fişleniyor. Kendi aralarında konuşup, o öğretmenin bir daha başka kurumda çalışmasına asla izin vermiyorlar. Parasını devletin ödediği özel rehabilitasyonlar, öğretmenler için artık bir kölelik kampına döndü." "ÖĞRETMEN BORSASI" "Özel eğitim bölümü üniversitelerde çok az olduğu için sınıf öğretmeni, okul öncesi öğretmeni ve 4 yıllık çocuk gelişimi mezunlarına Türkçe ve matematik dersi vermesi için MEB sertifika kursu açtı. Bu kurslar da açılınca, atanamayan öğretmenlere onlar da eklendi. Rehabilitasyon patronları için MEB, adeta bir öğretmen borsası oluşturdu. Ucuz iş gücüne kavuşan patronlar, öğretmenlere istediği gibi mobbing yapıyor. " "55 BİN ÖĞRENCİ GİTTİ" "Çalışma koşulları çok ağır. Devlette bir öğretmen günde 6 saat derse girerken, biz 8 saat giriyoruz. Biz yılda 50 hafta çalışıp 2 hafta izin yaparken, devletteki öğretmenin yazın 11, yarıyılda da 2 hafta tatili var. Maaşımızı devlet ödüyor ama özel sektöre bağlıyız. İşsiz kalma, eve ekmek götürememe korkusuyla, bu kurumlara muhtaç edildik. Öğrencilere de bu şartlarda sağlıklı eğitim verilemiyor. Sık sık öğretmenleri değişiyor. Bu yıl 55 bine yakın öğrenci okulu terk edip, gitti." MEB, ÇOCUK BAŞINA 18 BİN LİRA ÖDÜYOR Özel gereksinimli her çocuğa 8 bireysel ve 4 grup eğitimi veriliyor. Bireysel eğitim için devlet, aylık 862 lira ve grup eğitimine 241 lira toplam bin 103 lira para ödüyor. MEB'-den çocuk başına kdv hariç asgari 18 bin lira para çıkıyor. "Çocuklarımdan utanıp yüzlerine bakamıyorum" Rehabilitasyon merkezinde 10 yıldır çalışan öğretmen B.T: "2010'da maaşım 2 bin 800 lira iken asgari ücret 760 liraydı. 2021'de maaşım 3 bin 500 lira. Sigortalarımız, asgari ücretten yatırılıyor. Devletten aldıkları parayla devletten vergi kaçırıyorlar. Maaşımızı devlet ödüyor ama bizi patronların insafına ve 3-5 kuruşa muhtaç ediyorlar. Evli, 2 çocuk babasıyım. Çocuklarımdan utanıp, yüzlerine bakamıyorum." MEB'e sunulan rapor Asgari ücret veya çok az üstünde maaş alıyorlar. Kıdem tazminatı ve emeklilik ikramiyesi yok. Günlük çalışma süresi asgari 8 saati geçiyor. Süt izni ve babalık izni gibi hakları yok. Destek eğitimi 12 ay kesintisiz yapılıyor. Nöbet ücreti, eğitime hazırlık ödeneği yok. MEB'e bağlı olsalar da özel şahıslar işletiyor. Öğretmenlerle her yıl sözleşme yenileniyor. EMSAL KARAR VAR YÖK, 1 yıl önce vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlere, devlet üniversitelerindeki akademisyenlerden daha az maaş verilemeyeceği kararı almıştı. Bu karar akademisyenleri özlük haklarına kavuştururken, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon öğretmenleri için de örnek oluşturdu. MEB'in 625 sayılı yasanın 33. maddesini geri getirerek, sözleşmeyi kurum sahipleri yerine öğretmenlerle yapması gerekiyor.