Milli Eğitim Bakanlığı’nda değişim devam ediyor… 1739 sayılı Milli Eğitim Temel kanununa, “Öğretmenlerin izin ve tatilleri” başlıklı yeni bir madde eklendi. Kanun maddesini okudum. Sosyal medyada “öğretmenlerin hakları gitti” haykırışlarının neye karşı yapıldığını açıkçası tam olarak anlamadım…

Kanun maddesinde öğretmenleri dışlayan ve haklarını ellerinden alan hiçbir madde görmedim. Tam tersine öğretmenlerin haklarını koruyan ve daha verimli olmaları için çalışılmış bir kanun. Öğretmenler kesintisiz iki ay tatil yapacaklar. Rehber öğretmenler, öğrenciye faydalı olmaları için değerlendirilmiş.

“Haklarımız gitti mahvolduk” gibi veryansın etmenin yersiz olduğunu düşünüyorum. Hiçbir öğretmenin hakkı bir yere gitmiş değil. MEB, bu kanunla kadrosunda bulunan öğretmenleri daha değerli hale getiriyor.

Sosyal medyada rehber öğretmenlerin sesi daha çok yükseldiğini görüyorum. Bu durumda rehber öğretmenlerin görevlerini buradan hatırlatmak istiyorum.  

MEB rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti yönetmeliğinde geçen yönetmelik maddelerinde;

"Rehberlik hizmeti; öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine, eğitim sürecinden yetenek ve özelliklerine göre en üst düzeyde yararlanmalarına ve gizilgüçlerini en uygun şekilde kullanmalarına ve geliştirmelerine yöneliktir..."

"Her öğrenciye, kendine özgü yetenek, ilgi, meslekî değer, başarı ve motivasyonu oranında eğitim-öğretim uygulamalarıyla uyum sağlaması, özelliklerine ve gelişimine uygun programlara yönelmesi için gerekli hizmetler verilir."...
 

Bu maddelerde görüldüğü gibi rehberlik öğretmeni çocuğun geleceğinde yönlendirici bir etkendir…

Geçmiş dönemlerde en sık şikâyetlerden biri rehberlik öğretmenlerinin lise okul tercihlerinde ve üniversite bölüm seçimleri döneminde okulda olmayışlarıydı. MEB, bu soruna kesin bir çözüm üretmiş oldu.

Öğrenciyi en iyi tanıyan okul rehberlik öğretmenidir. Dolayısıyla tercih yaparken aday öğrenci için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verebilecek bilgi ve donanıma sahiptir. Yılda birkaç gününü okuldaki öğrencilere ayırmanın bir yük olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Tatil mi önemli yoksa öğrencinin geleceği için feda edilecek birkaç günlük zaman dilimi mi önemli? Bunun vicdan muhasebesini yapmanızı öneriyorum… Daha önce yazmış olduğum bir yazımda bu hususa değinmiştim. http://www.kamudanhaber.net/rehber-ogretmenler-rehberlik-hizmeti-veriyorlar-mi-makale,3197.html İsteyen bakabilir.

MEB, öğretmenlerine sahip çıkan bir kurumdur. Yeniliklere sahip çıkıp destekleyelim. Öğretmen olmadan önce aday öğretmenlerden duyduğum en güzel cümle şuydu: “ Öğrencilerimize kavuşup geleceğin ışıkları olmaları için mücadele edeceğiz.”

Evet, şimdi geleceğin ışıklarını yetiştirmenin tam zamanı değil mi?

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN