Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile öğretim üyeleri ve üniversite personellerinin aşılanacağını duyurmuştu. Bugün itibari ile aşılanma grubuna alınan öğretim üyeleri ve üniversite personellerinin aşılanma çalışmalarına başlandı. Sağlık Bakanı Koca, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bir meslek grubu daha aşı programında yerini alıyor. Üniversitelerimizin Eylül'de yüz yüze eğitime başlayabilmesi için öğretim üyelerimizin ve üniversite personellerinin aşılanmasına da yarın başlıyoruz" ifadelerini kullandı. Öte yandan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) verilerine göre Türkiye'de bulunan 207 yükseköğretim kurumunda toplam 90 bin 338 öğretim üyesi ve toplam 180 bin 65 öğretim elemanı bulunuyor. "Daha fazla etkilenmemek için herkesin aşı olması gerektiğini düşünüyorum" Covid-19 aşısı olmak için gelen Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Derya Özkan, "Dün açıldığını öğrendik, hatta saat bekliyorduk 12'den sonra mı açılır acaba diye. Açıldığı gibi sıramızı aldık hemen ve geldik. Şuan hiçbir şey hissetmiyorum, sanki aşılanmamış gibiyim, gayet rahatım. Ben aşının direkt olarak olunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ancak bu şekilde korunabiliriz. Hem ekonomik olarak hem de toplumsal olarak daha fazla etkilenmemek için herkesin aşı olması gerektiğini düşünüyorum. Aşı olduktan sonra da hastalık bitene kadar korunmaya devam edeceğim" diye konuştu. "Mesajı görür görmez aşı randevumu aldım" Aşı haberini duyar duymaz aşı olmak için randevu aldığını söyleyen Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü Araştırma Görevlisi Recep Özkan, "Meslektaşlarımızla ortak gruplarımız var. Orada mesajı görür görmez aşı randevumu aldım. Bu habere çok sevindik 2 senedir bırakın hastalığı psikolojik olarak da rahatsız olduk depresyon belirtileri başladı. O yüzden sevinilmeyecek bir haber değil. Şuana kadar aşıya bakış açısı olarak kendi çevremden olumsuz bir geri dönüş almadım" ifadelerini kullandı. Aşılama grubuna alındıklarını duyduğunda çok sevindiğini söyleyen Recep Özkan, "Artık kurtulduk, okula dönebiliriz, yüz yüze eğitim yapabiliriz, sosyalleşebiliriz diye düşündüm. Tahtaya geçip öğrencilerin karşısında sosyal bir şekilde ders anlatmayı, onların bana derste geri dönüş yapmasını çok özledim" dedi.