Bakanlığımızın en yüksek danışma kurulu olan Millî Eğitim Şûrası yedi yıl aradan sonra 1-3 Aralık 2021 tarihleri arasında “Eğitimde Fırsat Eşitliği” ana teması altında toplanacağı bakanlığımızca ilan edildi. Hatta şurada tüm eğitim paydaşlarının gündem konuları hakkındaki düşünceleri eğitim ve öğretimle ilgili politika kararlarının belirlenmesinde Bakanlığımıza yol gösterici olması amacıyla gündem konularıyla ilgili tespit, öneri, talep ve görüşlerinin alınması için sistem üzerinden “Görüş Formu” açılmıştır. Tüm paydaşları karar süreçlerine katmak gerçekten heyecan verici bir durum.

          Bilindiği üzere, Mili Eğitim Şurası, Milli Eğitim Bakanlığı'nın en yüksek danışma kuruludur. Milli Eğitim Şurası, Türk millî eğitim sistemini geliştirmek, niteliğini yükseltmek için eğitim ve öğretimle ilgili konuları tartışmak ve tavsiye kararları almak için toplanır. Bir açıdan ülkenin eğitim politikasını oluşturmak için alanında yetkin uzman, bürokrat ve akademisyenlerin bir araya gelip, uygulama sahasına konulması amacıyla bilimsel temelde kararların alındığı yüksek danışma kuruluda denilebilir.

          Şurada görüşülmek için belirlenen ana temanın “Eğitimde Fırsat Eşitliği” olması da oldukça kritik/anlamlı bir belirleme. Zira, özellikle pandemi kriziyle doruğa ulaşan bu problem, (yani okulların uzaktan eğitim sürecine mecbur kaldığı dönemlerde varlıklı aile çocuklarının daha bir avantajlı hale geldiği hususu) yeni önlemlerin alınmasını zorunlu hale getirmiş durumdadır. Diğer yandan, özel öğretim kurumlarına yönelik alakanın artması ile nitelik açısından okullar arasındaki bölgesel eşitsizlik problemine yönelik halen kalıcı çözümlerin bulunamaması beraberinde eğitime dair birçok problemi tetiklemektedir. Bu açıdan şurada bu temanın belirlenmesi isabetli bir karar olmuştur.           Ancak,

          Hep söylenir; mesele sadece problemlerin belirlenmesi değil; problemlerin belirlenmesiyle birlikte bu problemlere bilimsel ve rasyonel çözüm önerilerinin sunulması, bu önerilerin pratiğe/eyleme geçirilmesidir asıl olan. Şöyle bir soruyla meseleye başlasak yerinde olur. Şu ana kadar yapılan 19 Şurada alınan kararların hangileri hayata geçirildi, hangileri sürece bağlı olduğu için eylemsel etkinlik devam ediyor, hangileri hayata geçirilemedi ve hayata geçirilemeyen söz konusu kararların hayata geçirilememe nedenleri nelerdir?

          Yapılması planlanan 20. Şura öncesi Bakanlığımızın öncelikle yapması gereken husus, yukarıda belirtilen soruların cevabını analitik bir şekilde değerlendirip, değerlendirme sonucu hazırlanan raporu hem kamuoyu ile paylaşıp ve hem de değerlendirme yapması amacıyla yeni şuraya sunması sanırım daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Cumhuriyet döneminde yapılan her şura(19 şura) ile ilgili böyle bir çalışma yapmak elbette gereksizdir. En azından, 13-17 Kasım 2006 tarihleri arasında yapılan 17. Şura, 1-5 Kasım 2010 tarihleri arasında yapılan 18. Şura ve 2-6 Aralık 2014 tarihleri arasında yapılan 19. Şura kararlarının uygulanma düzeyiyle ilgili olarak böyle bir çalışma yapması, (aynı zamanda yapılacak olan yeni şura çalışmalarında değerlendirmek amaçlı) gereklidir diye düşünüyorum.

          Örneğin bir önceki (19. Şurada) alınan bazı kararlara bir göz atalım.

         - Öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçim sürecinde;  öğretmen yeterlikleri doğrultusunda öğretmen ilgi ve yeteneklerini temel alan çoklu değerlendirme ilkelerinin hayata geçirilmesi,

       - Öğretmenlik mesleğinin bilişsel boyutunun yanında duyuşsal ve psiko-motor özelliklerini de temel alan çoklu değerlendirme sistemlerini içeren bir model oluşturulması,

       - Öğretmen yetiştirmeye yönelik öğretim programlarında uygulama derslerinin oranının %50’ye yaklaştırılması,

       - Kariyer basamaklarını,  kişisel ve mesleki gelişimin bütüncül bir parçası olarak değerlendirerek ve Anayasa Mahkemesinin ilgili kararları da dikkate alınarak 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun değişik 43.  maddesinin yeniden düzenlenmesi,

       - Öğretmenlerin,  özlük haklarına yönelik olarak her dört yılda bir yıpranma payı ve 3600 ek gösterge verilmesi,

       - Öğretmenlik mesleğine ilişkin farklı mevzuatları birleştiren ve öğretmenlik mesleğinin uzmanlık statüsünü geliştirecek bir  ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması,

       - Maarif müfettişleri arasındaki özlük hakları ve maaş farklılıklarının giderilmesi

       - İl ve ilçe yöneticilerinin atanmasında eğitim kurumlarında yöneticilik/müfettişlik yapmış olma şartının aranması,

       - Büyükşehir statüsünde olan illere,  il millî eğitim müdürü atamalarında eğitim yönetimi alanında lisansüstü eğitim,  merkez teşkilatında üst düzey yöneticilik veya il millî eğitim müdürlüğü yapmış olma şartlarından birinin aranması,

       - Okul servis sürücülerinin,  okul ve yol güvenliği konularında her öğretim yılının başında yeniden bir eğitim programına tabi tutulması ve okul güvenliği sertifikası olmayan sürücülerin çalıştırılmaması, Okul güvenliği konusunda uzmanların yetiştirilmesi ve bu uzmanların il veya ilçe düzeyinde istihdam edilmesi,

         - Okulu ve öğrencileri olumsuz olarak etkileyen içeriğe sahip TV programlarının denetlenmesi amacıyla MEB ve RTÜK’ün daha yakın bir işbirliği içerisinde çalışması,

          Yukarıda sıralanan kararlar 19. Şurada alınan iki yüze yakın karardan sadece bir kaçı… Örnek olması açısından seçildi. Yeni şurada yapılması gereken ilk şey, bir önceki şura maddelerinin hem nitelik(uzman değerlendirmesiyle)  açısından değerlendirilmesi ve hem de alınan kararların ne derece hayata geçirildiğinin belirlenmesi olmalıdır. Ülkemiz adına hayırlı kararlar alınması ve alınan kararların hayata geçirilmesi dilek ve temennisiyle.  

Zafer Özer-Maarif Müfettişi