NE KADAR REZİL OLURSA O KADAR OY ALAN ADAM

İstanbul için yarışan adaylara baktığımızda, küçümsemek için veya hakaret olsun diye değil, teşbihte hata olmaz at ile eşeğin yarıştığını görüyoruz.

Bir tarafta projeleri ile gündem olan adam,

Diğer tarafta rezillikleriyle gündem olan adam…

YSK hukuk diliyle “hırsız” diyor, öyle demiyor da o manada konuşuyor…

Hani, bize hırsız demedi ki diyorlar, alkış alıyorlar.

Adam esnafla karşılaşıyor, esnaf yerin dibine sokuyor adamı, alkış alıyor.

Esnafa “ukala” diyor, cahil diyor, alkış alıyor.

Projen ne diyorlar,

“Şimdi bak ben sana bir şey diyeyim.” diye söze başlıyor, hiçbir şey demiyor, alkış alıyor.

Mazbatayı alır almaz sadece belediyenin tabelasına TC yazdırıyor, alkış alıyor.

İl icraat olarak belediyenin kozmik bilgilerinin kopyasını çalıyor, alkış alıyor.

Belediyenin mutfağında kurgulanmış musakka muhabbeti dönüyor, kurgu olduğu yüzde yüz olduğu halde bu tiyatro da alkış alıyor.

Seçim sürecinde camiden çıkmıyor, Kur’an okuyor, alkış alıyor; seçim bitince soluğu kilisede alıyor, gene alkış alıyor.

İmar zengini olduğu ortaya çıkıyor, alkış alıyor, mal varlığını gizleme kararı çıkartıyor, alkış alıyor, Edremit’te zeytinliklere çökmüş, zeytinleri kestirmiş, yerine villalar yaptırmış, her şey ortaya çıkıyor, gene alkış alıyor.

Çok malda mutlaka haram vardır diyerek muhafazakâr zenginlere saldıranlar, zenginse zengin, bundan size ne? diyorlar gene alkışlıyorlar.

Sevgi pıtırcığı görüntüsü veriyor alkış alıyor, zor sorular karşısında sinirlenip, köşeye sıkışınca terliyor, agresif tavırlar sergiliyor, önüne gelene saldırıyor, gene alkış alıyor…

Böylesi içi boş, basiretsiz, donanımsız, ciddi bir projesi olmayan, yarına dair herhangi bir umut vadetmeyen,

İstanbul’un ve İstanbullunun derdine derman olamayacağı bu kadar aşikâr bir aday yüzde 50 civarında oy alıyor.

Üstelik Binali Yıldırım gibi mütevazı bir adayın karşısında…

Proje olduğu açık,

Üst aklın devreye soktuğu bir adaya PKK omuz veriyor, FETÖ omuz veriyor, gene alkış alıyor.

Seçilirse neler olacağını tahmin etmek zor değil…

  1. İstanbul Büyükşehir belediyesinin kapısından hiçbir Saadetli elini kolunu sallayarak giremeyecek.
  2. Hiçbir başörtülü, İmam Hatipli belediyenin hiçbir imkânından yararlanamayacak. (Yasal olan)
  3. Karar gazetesinin (Davutoğlu ekibinin) hiçbir elemanı, yazarı, çizeri büyükşehire adımını bile atamayacak.
  4. Evinin kapılarını bu adaya açan TV5 programcısı ve yanındaki muhafazakârlar belediyeden reklam bile alamayacaklar.
  5. Büyükşehir belediyesi, FETÖ’nün, PKK’nın, DHKPC’nin karargâhı haline gelecek.
  6. Sadece ve sadece kendi tıynetinden olanlar büyükşehirin imkânlarından yararlanacaklar.
  7. Mazbatayı alır almaz çiçek göndermek yerine ADD’ye, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfına yardım edin diyecek gene…
  8. Ama bu vakıflar içinde AGD (Anadolu Gençlik Derneği) olmayacak! Anlıyor musun Saadetli kardeşim!

Anlamazsın! Anlamayacaksın!

Ama sana anlatacaklar seçimden sonra seçilirlerse!