21 Ağustos’ta Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşecek altılı masa toplantısının hazırlıkları sürerken, izlenecek politikalar konusunda ortaklar arasındaki görüş ayrılıkları derinleşiyor. Altılı masada son günlerde özellikle Suriye politikası konusunda tartışma yaşanıyor.

Türkiye’nin geçmişteki Suriye politikasında attığı yanlış adımlarda doğrudan payı bulunduğu belirtilen Davutoğlu, üstü kapalı olarak Türkiye’nin Suriye ile diyaloga girmesine itiraz ediyor. Son olarak bu tavrını, “Rusya, Türkiye’yi Esad rejimini meşrulaştıracak şekilde görüşmeye zorluyor” sözleri ile gösterdi.

Davutoğlu’nun Suriye-Türkiye ilişkileri konusundaki açıklaması CHP’de sıkıntıya neden oldu. CHP’liler, Kılıçdaroğlu’nun, Davutoğlu’nun söylemlerinin tam tersine bir politika izlediğini ve iktidara gelir gelmez Suriye ile normalleşme adımı atılacağını dile getirdiğini hatırlatarak, “Böyle bir durumda ortak bir Suriye politikası nasıl belirlenecek?” sorusunu gündeme getirdi. Parlamenter sisteme geçiş dışında hemen hemen her konuda ters düşen ortaklar böylece son olarak Suriye politikası konusunda ayrışmış oldu.

Temel Karamollaoğlu: 6'lı masanın eskisi gibi büyük önemi kalmadı
Temel Karamollaoğlu: 6'lı masanın eskisi gibi büyük önemi kalmadı

Millet İttifakı'nı düşündürecek sonuçlar: Erdoğan açık ara birinci, iki parti eridi
Millet İttifakı'nı düşündürecek sonuçlar: Erdoğan açık ara birinci, iki parti eridi

“TOPLANIP TOPLANIP DAĞILIYORLAR”

Öte yandan, altılı masanın ortakları arasında seçim öncesi açıklanması planlanan ‘koalisyon protokolü’ konusunda sıkıntı yaşanıyor. Koalisyon protokolünde yer alacak konularda altı parti arasında farklı bakış açıları var. İktidar olmaları durumunda Davutoğlu, atılacak her adımın altı liderin imzası ile hayata geçirilmesini, Karamollaoğlu liderlerden oluşan danışma meclisi benzeri bir yapının kurulmasını, DEVA Partisi ise geçiş süreci ile ilgili bir mutabakata varılmasını, seçilecek Cumhurbaşkanının hangi yetkileri kullanacağına yönelik ön protokolün açıklanmasını istiyor. Altılı masada ‘koalisyon protokolünün’ vatandaşa geçmişteki koalisyon krizlerini hatırlatacağına yönelik endişe de bulunuyor. Ayrıca halen Cumhurbaşkanı adayının açıklanmaması ve geleceğe yönelik hiçbir somut adım atılmaması seçmen tabanında ‘Toplanıp toplanıp dağılıyorlar’ algısı oluşturdu. Seçmen tabanlarından bu toplantıların ‘Nafile turlara’ dönüştüğüne yönelik tepkilerin yükseldiği altılı masaya, cumhurbaşkanı adayının açıklanması konusundaki baskılar da artıyor.