Kamudanhaber- Özel Haber

Cengizhan TÜRKYILMAZ

Soyal medyada fotoğraf paylaşmak oldukça önemli son yıllarda. Ama nedendir bilinmez hiç kimse sabah yataktan yeni uyandığı, pofuduk terlikle evde kaşınarak gezindiği, çocuklarına bağırdığı, ağladığı fotoğraflarını paylaşmıyor. Dahası fotoğraf paylaşırken bir de üzerine FİLTRE ekliyor ki kaşı, gözü daha güzel çıksın. Benzer şekilde MEB’de de bir zamandır SERVİS HABER furyası var. Bizlerin sanki basının dikkatini çekmiş de basın özellikle ropörtaj istemiş gibi okuduğumuz haberlerin çoğu Instagram paylaşımları gibi kurgu aslında. Portre modunda çekilmiş eller önde bağlanmış çalışkan yönetici fotoğrafları aslında bir danışmanın, özel kalemin ilgili kuruma attığı bir e-mail ya da çektiği bir faks çoğu zaman. Tabi çekilen faksın ya da yollanan e-mailin üzerine FİLTRE eklemesi de cabası. Bir genel müdürlükte görevli bir arkadaşımız anlatmıştı. Koridorlarda kaybolmuş gezen bir kadına denk gelmiş de sorunca kadına “Buyrun! Nasıl yardımcı olabilirim?” diye kadın bakmış ve “Beni buraya ISO-9001 belgesi vermem için yolladılar!” demiş. Tabi bu FİLTRELİ SERVİS HABER furyasının altında bir de gerçekler var. Özellikle son dönemde başarılı gibi gösterilmeye çalışılan meslek liseleri maske ve dezenfektan ile ön plana çıkarılarak sorunlar maskelenmeye, dertler de dezenfektanla temizlenmeye çalışılıyor.

Bakanlık mesleki eğitimde bir dönüşüm iddiasında sürekli yeni ve öncelikli alan bölümleri açıldığına dair haberler duyuyoruz. Tabi yeni ve öncelikli alanlardan kasıt katma değer ortaya koyacak üretimi destekleyecek alandır diye düşünüyoruz haklı olarak. Bununla birlikte eğer yeni ve öncelikli alanlar açılıyorsa bu alanlarda öğretmen istihdamı da yapılıyordur diye düşünmek hakkımız. Haziran ayında yapılan 20 bin öğretmen atamasında mesleki eğitime ayrılan pay yüzde 1 civarında onun da 85 tanesi yiyecek içecek hizmetleri alanında yapılmış. Geriye kalan ise bölüm başı 1-2 kontenjan. Tabi öncelikli bölüm servis edilirken bu bölümlerin alt yapı ihtiyaçları giderilip giderilmedikleri, insan kaynağının nereden sağlandığı, bölüm açmaya zorlanan okulun böyle bir kapasitesinin olup olmadığına yer verilmiyor. 1.7 milyon öğrenci, 130 bin öğretmen, 4 bin civarı okul ile meslek liseleri üzerleri cilalanacak kurumlar olmamalıdırlar.

Bunun yanında patent, tasarım ve faydalı model başvuruları kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili haberler okuyoruz. Yapılan başvuruların latını açıp baktığımızda (Bunlar servis haberlerde yoktur.) başvuruların bahsi geçen ve katma değer üretecek ürün bandının çok uzağında oldukları görülmektedir. Okul logosunun tescilinden tutunda önlük, eldiven, ödül, slogan, tişört, ahşap kartvizit, köpüklü sıvı sabun ve yüzey temizleyici, pancar dolması patenti gibi okulların mutlaka başvurun zorlaması neticesinde yaptıkları başvurulardır. Ama haber servis edilirken üzerine atılan filtre “Meslek Liselerinden Patent Atağı”. Ekte İstanbul’daki meslek liselerinin başvuru listesi var. Takdir sizlerindir.

Tabi FİLTRELİ SERVİS HABER bunlarla sınırlı değil. “Yüzde 1’lik dilimden öğrenci aldık!” başlığıyla filrelenen ve meslek liselerinin genel durumuyla uzaktan yakından alakası olmayan bir servis daha var. Yüzde 1’lik dilimden öğrenci alan 4 bine yakın okul arasında iki okul var bunlar Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. Ama ilginç olan bu okulların yüzde 1’lik dilimden öğrenci alırken aynı zamanda yüzde 4-5’lik dilimden de öğrenci alıyor olmaları.  Dahası iki tane böyle okul açıp gerçekte tüm ülkede meslek liselerinin ortalama yüzde 45,36 gibi bir dilimden öğrenci alıyor olmaları vitrin okullar dışında Anadolu’da “Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” denilecek durumdadır.

Okullar

En Düşük Yüzdelik Dilim

En Yüksek Yüzdelik Dilim

ASELSAN MTAL

4,6

0,33

Teknopark İstanbul MTAL

5,41

0,47

Tüm Meslek Liseleri 2020 LGS Yüzdelik Ortalaması

45,36

15,57

Bir de maske ve dezenfektam meselesi var ki o artık ayyuka çııkmış durumda. Medyaya servis edilen haberlerde öğrenci fotoğraflarına yer verilirken bu ürünlerin üretim öğretmenlerin çalıştırıldığı herkesin malumu. Cumhurbaşkanlığı’na sunulan maske raporunda imzası bulunan Dr. İşgören: “Kullandığımız maskelerin yüzde 95’inde filtre özelliği yok!” demişti. Eğer kalan yüzde 5’i meslek liseleri üretmiyorsa o zaman sürekli başarı gibi sunulan maske üretiminde de ne durumda olduğumuz ortada. Benzer şekilde dezenfektan kalitesinde de ciddi problemler olduğu, üretimin sağlık bakanlığı ruhsatlandırması olmadan yapıldığına dair iddialar bulunmaktadır. Halk sağlığı alanında kullanılan dezenfektanların, biyosidal ürünler yönetmeliğine göre 5 ürün tipinde değerlendirilerek Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılarak piyasaya sürülmesi zorunludur. Birinci ürün tipinde doğrudan vücut ile temasta olan antiseptikler, el dezenfektanları ve antimikrobiyal sabunlar bulunur. İkinci ürün tipinde ise yer, yüzey ve havuz dezenfektanları bulunmaktadır. Piyasaya sürülen izinli dezenfektanların linktedir:

https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/cevresagligi-biyosidal/dezenfektanlar-ve-genel-biyosidal-%C3%BCr%C3%BCnler-birimi/izinli-biyosidal-urunler-listesi-guncel.html

Bu ruhsatların olmadığı hiçbir ürünün piyasaya sürülmemesi gerekmektedir. Tabi bundan kendisi bir tıp doktoru olan Mesleki Teknik Eğitim Genel Müdürünün haberi olduğunu varsayıyoruz.

Maalesef MEB FİLTRELİ haberlerin haricinde mesleki eğitimde sınıfta kalmıştır. Bakan Ziya Selçuk kadrosunda bu konu ile ilgili çalışan mesai arkadaşlarından konu ile ilgili İNSTAGRAM FİLTRELİ bilgi almaktadır. Bu vesileyle bakanlığın 2023 vizyonu çerçevesinde tıp doktorları, şehir planlamacıları, makine mühendisleri, endüstri mühendisleri tarafından değil eğitimciler tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ziya Selçuk bakan olarak atandığında halktaki ve camiadaki sevinç “Eğitimci Bakan” sevinci idi. Bugün eğer Adalet Bakanlığı’na hukuçu olmayan, Sağlık Bakanlığı’na tıpçı olmayan biri atanmıyorsa aynısının MEB için de geçerli olması gerekir. Eğitim 0-1 mantığı ile çalışmaz. Sosyolojik kökleri olan bir kurgunun mühendis mantığıyla yönetilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır. Reklam kokan hareketler sistemin sorunlarını derinleştirmektedir.

Meslek Liselerinin Patent Atağı haberi ile servis edilen filtreli reklam habere ait , alttaki tabloda İstanbul’daki Meslek Liselerinin Patent Başvurularını Listeledik . Bu listeye ve patent başvurularına bakıldığı zaman ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır .

İşte o liste...

Sonuç olarak ; Mesleki Eğitimden sorumlu Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’in , Mesleki eğitim üzerinden filtreli Instagram fotoları ile filtreli servis haberlerinin gerçeği yansıtmadığını sizlere anlatmaya çalıştık . 


Eğitim ciddi iştir !


Eğitim alnında yapılacak her türlü ciddi işlere katkı sunmaya , maske ile mesleki eğitimin sorunlarının maskelenmesine izin verilmemelidir.