Memur-Sen ve konfederasyona bağlı sendikalar, sendikacılık faaliyetlerinden ziyade skandallarla sallanıyor. Skandalların ardı arkasının kesilmediği neredeyse hiçbir gün yok gibi. Şimdi de Levent Uslu’nun Bem-Bir-Sen’de yasalara ve hukuka aykırı haksız ve usulsüz yükselişi gündemde.
Levent Uslu 4688 yasaya aykırı olarak 2010-2013 yılları arasında hem belediye başkan yardımcılığı hem de sendika genel başkan yardımcılığı görevini aynı anda yaparak haksız kazanç sağlamıştır. Aynı zamanda memuriyetten istifa ettiği 01.12.2013-27.02.2014 tarihleri arasında sendika üyeliği sona ermesine rağmen sendikadaki genel başkan yardımcılığı görevine hukuksuz bir şekilde devam etmiştir. Memuriyete tekrar başladığı 27.02.2014 tarihinden itibaren sendikaya yeniden üye olduğuna dair üyelik formu olmamasına rağmen mevzuata aykırı bir şekilde sendikada genel başkan yardımcılığı ve daha sonra da Bem-Bir-Sen Genel Başkanlığı görevini hâlâ sürdürmektedir. Bu durum karşısında Ali Yalçın niçin bir işlem başlatmıyor? Ali Yalçın ile Levent Uslu arasında nasıl bir menfaat ilişkisi var ki her hal ve şartta sahipleniyor? Acaba bu ikiliyi vaz geçilmez yapan nedir?
Levent Uslu, Kâğıthane Belediyesinde çalışırken 08.02.2002 tarih ve 454671 üye form numarası ile Bem-Bir-Sen’e üye olmuştur. Küçükçekmece Belediyesine Ulaşım Hizmetleri Müdürü unvanı ile geçiş yaptığında, sendika üyeliği devam etmesine rağmen her nedense Levent Uslu’nun 18.01.2008 tarih ve 45214 üye kayıt numarası ile sendikanın, 18.01.2008 tarih ve 233 sayılı kararıyla yeniden üye olmuştur.
Levent Uslu Küçükçekmece Belediyesi Başkan Yardımcılığı görevine 03.12.2009 tarihinde başlaması nedeniyle 4688 yasanın 15. maddesi gereği sendika üyeliği düşmesi gerekirdi. Yasaya göre sendikaya üye olmaması gereken Levent Uslu, bırakın üyelikten istifa etmeyi 2010 yılında rahmetli olan İbrahim Keresteciden boşalan göreve, birinci yedek sırada bulunması hasebiyle Bem-Bir-Sen genel başkan yardımcısı oldu. 2011 yılında yapılan 4. Olağan Genel Kuruldan sonrada bu görevine devam etti. Hukuken mümkün olmadığı halde hem belediye başkan yardımcılığı maaşı hem de sendika genel başkan yardımcılığı maaşı, huzur hakkı, yolluk ve diğer ad altında aldığı ücretlerle haksız kazanç sağlamıştır. Ta ki 2015 yılında yapılan 5. Olağan Genel Kuruldan sonra aylıksız izne ayrılana kadar bu usulsüzlüğe devam etmiştir.
Levent Uslu hem sendikada hem de bürokraside mer’i yasaları hiçe sayarak hızlı yükselişini siyasetle taçlandırmak için 01.12. 2013 tarihinde memuriyetten istifa ederek Eyüp Belediyesi başkan aday adayı oldu. Levent Uslu, Eyüp Belediyesi Başkanlığına aday olarak gösterilmeyince eski görev yaptığı Küçükçekmece belediyesine 27.02.2014 tarihinde geri döndü ve müdür kadrosunda başkan danışmanı olarak göreve başladı. Memuriyetten istifa ettiği 01.12.2013-27.02.2014 tarihleri arasında sendika üyeliği sona ermesine rağmen sendikadaki genel başkan yardımcılığı ve daha sonra da Bem-Bir-Sen genel başkanlığı görevine hukuksuz bir şekilde devam etmiştir.
Levent Uslu’nun devlet memurluğundan istifası nedeniyle 4688 sendika üyeliği de sona ermiştir. Bu nedenle memuriyete tekrar başladığı 27.02.2014 tarihinden itibaren sendikaya yeniden üye olması gerekmektedir. Ancak Levent Uslu’nun bu tarihten veya bu tarihten sonraki tarihlere ait herhangi bir üyelik formu bulunmamaktadır. Memuriyetten istifa ettiği halde ve memuriyete tekrar başladığı tarihten itibaren üye formu bulunmayan Levent Uslu, sendikadaki genel başkan yardımcılığı görevini ve halen yapmakta olan Bem-Bir-Sen genel başkanlığı görevini hukuksuz bir şekilde sürdürmektedir.
Bu konu Mehmet Aksoy tarafından yargıya taşınınca Levent Uslu, mahkemeye 08.02.2002 tarih ve 45214 üye kayıt numaralı üye formunu fotokopi çekilerek ve fotokopi üzerinde oynamalar yaparak 25.02.2014 ve 25.04.2014 iki ayrı tarihli ve her iki formda da de aynı 45214 üye kayıt numarası olan ancak bu iki üye formlarında da sendikanın üyeliğine kabul ettiğine dair yönetim kurulu tarihi ve karar sayısı bölümleri doldurulmadığından dolayı mezkûr yasanın 14. maddesine göre bu üyelik formları geçerli değildir. Mahkemeye niçin iki ayrı form sunulduğuna gelince; Allah şaşırtacak ya, memuriyete 27.02.2014 tarihinde başlayanın üye formu memuriyete başlamadan iki gün öncesine tekabül eden 25.02.2014 tarihi olamayacağı fark edilince, formdaki tarih üzerinde en kolay oynanacak bölüm ay görüldüğünden 02 olan ay 04’e dönüştürülerek üye tarihi 25.04.2014 olan ikinci bir form daha mahkemeye sunuluyor.
Tüzükte, 16.02.2019 tarihinde 58. madde değiştirilerek sendikacılar maaşlarını astronomik rakamlara yükselttiler. Bu konforlu ve şatafatlı sendikal saltanatlıkları üç dönem (12 yıl) sürmesinin kendilerine yetersiz olduğundan dolayı mezara kadar sendika koltuklarında keyif sürdürebilmeleri için bu sefer de tüzükte üç dönem kuralı olarak bilinen 33. maddeyi 12.06.2022 tarihinde yürürlükten kaldırdılar.
Görüldüğü üzere tüzükte yapılan değişiklikler üyelerin ve kamu çalışanların menfaatlerine hiçbir fayda sağlamaz iken sendikacıların menfaat, çıkar ve ikballerine yaramıştır. Bu minvalde bakıldığında Ali Yalçın her toplantıda ve sosyal medya paylaşımlarında diline pelesenk ettiği, “4688 sayılı yasa değişikliğinin artık kaçınılmazdır.” çıkışı, Acaba kamu çalışanların menfaati için mi talep ediyor? Yoksa kendi çıkarları için mi talep ediyor? sorularını ister istemez akıllarda çağrıştırmaktadır.
İşin tuhaf olan tarafı haktan, hukuktan ve adaletten bahseden Ali Yalçın’ın Levent Uslu’nun usulsüzlükleri bilmemesi mümkün değildir. Buna rağmen Ali Yalçın niçin Levent Uslu hakkında işlem başlatmamıştır. İşlem başlatmayı bir tarafa bırakın mahkeme sürecinde Levent Uslu’nun yanında durarak tarafını belli etmiştir. Ali Yalçın ve Levent Uslu’yu vazgeçilmez yapan nedir? Aranızda nasıl bir menfaat ilişkisi var ki bunca usulsüzlüğe, haksızlığa, kanunsuzluğa ve hukuksuzluğa rağmen Ali Yalçın, Levent Uslu’ya sahip çıkmaya devam ediyor?
Hanefi Ertuğrul Çolak