Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan çatışmalarda hayatını kaybeden Hakan Arslan’ın kemiklerinin, 7 yıl sonra babası Ali Rıza Arslan'a bir torba içerisinde teslim edilmesini ve bunu eleştirenlere gösterilen tepkiyi köşesine taşıdı.

“Bizim mahalleden birilerinin evladını yitirmiş bir ailenin acısına sahip çıkmayı bile suç haline dönüştürdüklerini görmek ziyadesiyle hazin” diyen Metiner, “O herkesin parmakla gösterdiği adalet anlayışımız, hakkaniyet duygumuz, herkesi yürekten sarıp sarmalayan o asil merhamet damarımız, yaratılanı yaradandan ötürü severiz anlayışına yaslanan kuşatıcı sevgi anlayışımız hani nerede dostlar?” diye sordu.

Metiner, “Bırakınız karşı mahalledekilerin söylediklerini anlamayı, birbirimizin ezberlerine ters düşen sözlerini bile anlamından kopartarak, en fenası da çarpıtarak suçlama yoluna gitmeyi marifet sananlarımızın sayıları çoğalıyorsa, bunda hiç mi kabahatimiz yok bizim? Var elbette. Zira bizlerin, biz önde gidenlerin dili değişti dostlar. O yüzden üzgünüm. Yürekten gelen o herkesi sımsıcak kucaklayan eski dilimize yazık ettik. Kendimize yazık ettik” düşüncesini dile getirdi.

Metiner, özetle yazısına şöyle devam etti: “Önümde bir fotoğraf duruyor. Bir yaşlı Kürt babanın kucağında taşıdığı beyaz örtüye sarılı bir kutu var. Meğer o kutunun içinde Diyarbakır Sur’daki çatışmada ölen terörist oğlunun kemikleri varmış. Terörist bile olsa bir anne-babanın evlat acısını sahiplendiğinizde hemen o birileri şahsınıza nefretlerini en yaralayıcı kelimelerle kusmaya başlıyorlar. Üstelik söyledikleriniz üzerinden değil, demedikleriniz üzerinden dediğinizi varsayarak suçlamalar boca ediyorlar. Başıma geldiği için biliyorum. O yüzden üzgünüm. Evladının ideolojik aidiyetinden veya örgütsel bağından bağımsız tamamen insani ve vicdani nedenlerle o Kürt anne-babanın acısına en basitinden saygı duymanın neresi yanlış? Terörist evladı üzerinden sadece anne-babayı değil tüm aileyi, hatta sülaleyi terörist ilan edip “topunun canı cehenneme” naraları atanların paylaşımlarını gördükçe insanlık ve inancımız adına utanç duyuyorum.”

Herkesin acısına saygı duyan insani bir duruşa ihtiyaç olduğunu yazan Metiner, "Saygı duymanın ötesinde sahiplenen kazanımcı bir anlayışa ve pratiğe ihtiyaç var. PKK terör örgütü tarafından evlatları şehit edilenler başımızın tacıdırlar elbette. Onların acısı bizim acımızdır. Evladı terörist olduğu için öldürülenler de bizim insanlarımızdırlar" diye ifade etti.