Kamudanhaber - Özel Haber
Cengizhan TÜRKYILMAZ 

“‘Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim’ teorisi Pandemi döneminde çöktü !

“‘Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim’ sözünü kimin söylediğine dair çok sayıda rivayet olsada bu sözün İkinci Abdülhamit döneminde Maarif Nazırlığı (Milli Eğitim Bakanlığı ) görevini üstlenen biri tarafından söylendiği biliniyor. Net olarak bilinmeyen şey ise bu sözün kim tarafından söylendiği. Çünkü ortada, öne çıkan 3 isim var: 

Osmanlı Maarif Nazırları Emrullah Efendi, Haşim Paşa ve Zühtü Paşa (Bu sözü Cumhuriyet Dönemi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali  Yücel’e atfedenler de mevcut). 

Ve elimizde sözün kaynağına dair rivayetlerden öte geçecek sahih bir kaynakta yok.

Ancakkkkk....

Pandemi dönemiyle birlikte mekteplerin kapatılmasıyla beraber Maarifin kağıt üzerinde bile yönetilemediğini sizlere belgeleriyle yazacağız .

Milli Eğitim Bakanlığı 8 Mayıs 2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmeliklerle Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumları yönetmeliği ile Ortaöğretim Kurumları yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına daire bir yönetmelik yayınladı.

Bu yönetmeliklere göre İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumlarına bağlı okullarda “Olağanüstü durumlarda sınıf geçme ve öğrenci başarısının değerlendirilmesi başlığı altında EK - 5. maddeye göre “Uzaktan Eğitimde Puanla Değerlendirme Yapılmaz “ hükmü getirildi.

İlköğretim Kurumlarında ise ; 


“Olağanüstü durumlarda eğitim ve öğretime ara verme başlığı altında Madde -2 nin 4. bendine göre “Uzaktan Eğitimde Puanla Değerlendirme Yapılmaz “ hükmü getirilmiş , telafi eğitimlerininde puanla değerlendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Uzaktan Eğitim de Sınavla Değerlendirme Yapılamayacağına Dair Değişiklik Yapılan İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Yönetmelikleri 

Milli Eğitim Bakanlığı, Pandemi sürecinde yüz yüze eğitim yapılamadığı dönemlerde öğrencilerin uzaktan eğitimle öğretim faaliyetlerine devam ettiği sürece sınavla değerlendirmenin yapılamayacağını yönetmelikle duyurmuş ve yasalaştırmıştır.

Aynı Milli Eğitim Bakanlığı kendi çıkardığı yönetmeliğe uymayarak uzaktan eğitim yapıldığı dönemde İlköğretim kurumlarına bağlı ortaokullarda 5-6-7-8. sınıflarda ve Ortaöğretim kurumlarına bağlı 9-10-11 ve 12. sınıflarında okuyan öğrencilerin ölçme değerlendirme işlemleri için okullarda yüz yüze sınav yapılması talimatını vermiştir .

Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim sürecinde öğrencilere yüz yüze sınav yapılması talimatı ; öğrencileri , velileri ve öğretmenleri çileden çıkarmış ve Bakan Ziya Selçuk’un sosyal medya üzerinden istifası istenmişti .

Sosyal medya üzerinden #ZiyaSelcukİstifa başlığı ile 1 milyona yakın twit atılmış ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tartışmaya açılmıştı .

Sosyal medya üzerinden gelen tepkiler üzerine aynı gece Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’in talimatı ile Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu ve Ortaöğretim Genel Müdürü Cengiz Mete ; Cuma gecesi saat 22:00 da Bakanlığa çağrılmış ve yüz yüze sınavların yapılmayacağına dair iptal yazıları yazılmış ve tatil gününde illere gönderilmiştir .

Milli Eğitim Bakanlığında ilk kez Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ve Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün iki farklı genel müdürlük olduğunun farkına varılmış ; sınavların iptal edilerek ertelenmesi yazısı iki ayrı genel müdürlük tarafından ayrı ayrı yazılarak illere gönderilmiştir . İki senenin sonunda iki farklı eğitim dairesi olduğunu fark eden ve iki ayrı genel müdürlüğün görev yetkilerinin farklı olduğunu ve eğitim dairelerinin işleyişini öğrenen Bakan yardımcısı Mahmut Özer’i de tebrik etmek lazım.


Milli Eğitim Bakanlığı sosyal medyada öğrencilere yenilmiş , kendi çıkardığı yönetmeliklere aykırı işlem tesis ettiğini sosyal medyada öğrencilerinden öğrenmiş olmanın mahcubiyetiyle sınavların ertelendiğini şu sözlerle duyurmuştu .

“Bu yıl olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Süreç hızlı değişiyor; kararlar, uzun değerlendirmeler doğrultusunda alınıyor. Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri ve Sağlık Bakanlığımızın değerlendirmeleri doğrultusunda yüz yüze sınav konusunu yeniden ele aldık. Aldığımız kararla ilkokul ve ortaokul öğrencilerimiz karne notlarını bu dönem ders etkinliklerine katılım puanı üzerinden alacak. Lise öğrencilerimizin birinci dönem notlarını ise ikinci dönem yapacağımız yüz yüze sınavlarla belirleyeceğiz."

Aslında bu açıklama da ayrı bir haberimizin konusu olacak . Karne notlarının ders etkinliklerine katılım puanı üzerinden olmasını eğitime erişebilirlik ve fırsat eşitliği üzerinden değerlendirerek yazacağız .

Haber konumuza tekrar dönecek olursak , Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim döneminde puanla değerlendirme yapabilmesi için öncelikle çıkardığı İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları yönetmeliklerinde değişikliğe gitmesi gerekiyordu.

31 Aralık 2020 tarihinde Resmî Gazete’de Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik bir kez daha değişti .

8 Mayıs 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayınlayan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin ; “ Uzaktan Eğitimde Puanla Değerlendirme Yapılmaz “ hükmü 31 Aralık 2020 tarihinde yayınlanan yönetmelikle kaldırıldı .

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları yönetmeliğinde bu değişikliği yaparken bu kezde 8 Mayıs 2020 tarihinde yayınladığı İlköğretim Kurumlar Yönetmeliğini değiştirmeyi UNUTTU !

8 Mayıs 2020 tarihinde yayımlanan İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde “ Uzaktan Eğitimde Puanla Değerlendirme Yapılmaz “ hükmü geçerliliğini korumaktadır .

Bu Yönetmeliğinde , Ortaöğretim Kurumları yönetmeliği gibi değişmesi gerekmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığında Eğitim dairelerinin tamamını tepede kontrol edecek ve koordinasyonunu sağlayacak bir birim yok ! 

Bakan Yardımcılığı makamının dezavantajları burda da gözüküyor.

Daha önce tüm birimlerin koordinasyon yetkisi tek elde Müsteşarlık makamında toplanmaktaydı !

Milli Eğitim Bakanlığı eğitim dairelerinin tamamını tek Bakan yardımcısına bağlarsa bu sorunu bir nebze çözebilir .Ancak bu birimlerin bağlandığı Bakan Yardımcısının ve ekibinin eğitimden de anlaması şartıyla !

Milli Eğitim Bakanlığının temel sorunu yönetilememektir .

Bakan Ziya Selçuk’u göreve geldiği günden bu tarafa en çok zorlayan birimler eğitim daireleri Temel Eğitim ve Ortaöğretimdir !

Bu birimleri kontrol eden Bakan yardımcısı Mahmut Özer bilerek ya da bilmeyerek eğitim dairelerinde aldığı ya da almadığı kararlarla Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u ve Bakanlığı zor duruma düşürmektedir .

Milli Eğitim Bakanlığı yaz boz tahtasına döndü deyimi bu birimlerin sınavlarla ilgili aldığı kararlara ; çıkardığı ve iptal ettiği yönetmeliklere cuk oturmaktadır .

Okulların açılıp kapanması konusunun şifreleri zaten sosyal medyada alay konusu olmuş ve ARTEME reklamı üzerinden aç kapa , aç kapa Artema diye viral olmuştur.

Sonuç olarak ; Milli Eğitim Bakanlığında Eğitim daireleri yönetilemiyor. Sorunları çözemiyor. Krizleri yönetemiyor . Milli Eğitim Bakanlığı karar alırken kendi çıkardığı yönetmeliklere bile uymuyor. Sosyal medya üzerinden gelen tepkilerle kendi çıkardığı yönetmelikleri hatırlayıp geri adım atmak zorunda kalıyor . Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğini değiştirip sorunu çözeyim derken bile aynı sorunun İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde de olduğunu unutup yönetmeliği çıkartamıyor. Ortaöğretim ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün iki ayrı birim olduğunun ve resmî yazıların iki ayrı birim tarafından ayrı ayrı yazılması ve onaya sunulması gerektiği bile iki yılın sonunda tecrübe edilerek öğreniliyor.

Ziya Selçuk çok iyi bir antrenör olabilir ancak kurduğu takımdaki ekibi emekliği gelmiş, genel müdürlüğü adres olarak kullanan kişiler ve  eğitimden anlamayan, taşradan ve okullardan kopuk kişilerse takımı başarılı olamaz.

Tarihte bürokratları yazmaz !

Bakanları yazar !

Başarısızlığın faturası da takımın antrenörü olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a çıkartılır...