Kamudanhaber- Özel Haber

Cengizhan Türkyılmaz

Geçenlerde sosyal medyada gezerken bir tivit düştü önüme. Bir bakan yardımcısının göreve getirdiği bir daire başkanı TIMSS sonuçları ile ilgili kendisini göreve getiren bakan yardımcısını ön plana çıkararak bir paylaşım yapmış. Merak edip önce bakanlıkta ne iş yaptığına, sonra da CV’sine baktım. Sonuçlar şaşırtmadı tabi. Daire başkanımız tıp doktoru… Şöyle hesabına bir göz atınca Ziya Selçuk’a çok ağır eleştiriler yapan Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’ın da tivitlerini beğenmiş olduğunu gördüm.

Eğitimin her kademesinde görev yapmış Prof. Dr. Ziya Selçuk göreve geldiğinde tüm eğitim camiası çok uzun yıllar sonra EĞİTİMCİ bir bakan göreve geldiği için çok mutlu oldular. Bakandan beklentileri çok büyüktü. Ancak Bakan Bey’in eğitim ve liyakatli eğitimcileri etrafına toplama konusundaki hassasiyeti bakan yardımcılarının bir kısmında maalesef göremedik. Tıp doktorları, mühendisler, şehir planlamacıları vs. vs. aldı başını yürüdü. Çok kritik görevler verilen bu kişilerin uzmanlıkları konusunda bakanlık koridorların anlatılanları duysanız çok şaşırırsınız. Bir daire başkanının ilgili olduğu birimde alana dair çok basit temel kavramların tanımlarını sorduğu bir çalışma ortamı düşünün! Dahası bir genel müdürün…

Bakansız Bakanlık Bürokratları

Daha da önemlisi bu şahısların Ziya Selçuk’a hiçbir bağlılık duymuyor olmaları. Çalıştıkları birimlerin tüm başarılarını kendilerini göreve getirenlere mal eden ama tüm başarısızlıklarında ise bakanı el altından suçlamaya varan hadsiz ifadeler kullandıkları biliniyor. Kendi sosyal medya hesaplarını tek bir amaç dahilinde kullanıyorlar: Kendilerini atayanların reklamını yapmak. Bu şahısların sosyal medya hesaplarını incelediğinizde bakanın bir tek tivitine yorum, beğeni, RT yapmadıklarını göreceksiniz. Ama ne hikmetse başkaları için bildirimler hep açık.

Bu tür büyük organizasyonlarda bakanlık çalışanlarının ilk ve öncelikli olarak sorumlu oldukları makam bakanlık makamıdır. Ancak hayatları boyunca MEB’le tek alakaları çocuklarının okul hayatları olması gereken ve dahi bu makamları rüyalarında göremeyecek kişiler makamları ellerinden gitmesin diye ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Hasta bakmaktansa daire başkanlığı yapmak. Hem de alakası dahi olmayan bir birimde.

Asıl mesele bununla da sınırlı değil elbet. Bu kişiler bilinçli ya da bilinçsiz bakanın altını da oyuyorlar. Beraber çalıştığı, takım arkadaşı olduğu bakanını ağzına dahi almaktan imtina edenler söz konusu olan bağlı oldukları kişiler olduğunda pervasızca savunmakta bir beis görmüyorlar. Bakanı olmayan bakanlık bürokratları daha çok zarar verecektir MEB’e. Hem de sadece bağlılık noktasında değil! Kişinin tek marifeti liyakat yerine sadakat olursa işte o zaman hizmet ettiği yerin devlet ; Devleti temsil eden kişinin de BAKAN olduğunu unutur...

Sağlıcakla

YASAL UYARI: Yayınlanan haberin tüm hakları MYZ DİJİTAL MEDYA Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.