Ülkemizde en büyük problem MEB’in sistemli bir stratejisinin olmayışıdır… Geçmişten günümüze her yeni hükümet döneminde sil baştan yeni bir strateji uygulandı… Bu güne kadar 75 MEB bakanı geldi… Geriye dönüp baktığımızda eğitim müfredatında birkaç değişiklik dışında hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz…

Hala çocukları boğan yığınca ödev, aynı gün işlenen birçok ders, yeni ve eski öğretmen modeli arasındaki çatışma…

Her ilin, her ilçenin, her okulun ve hatta her öğretmene göre değişen bir strateji var…

MEB’in şahsına münhasır bir sistemi yok… Okul yöneticisi sistemli ve ilkeli bir eğitim taraftarıysa o okul o bölgenin en disipliner okulu oluyor… O okul çevreden rağbet görüyor… Okul yöneticisine göre değişen ilgi, bir sistemin olmayışının göstergesidir…

Okul yöneticisinin sistemine göre değil, MEB’in sistemine uyan okulların olması gerekiyor…

Her gelen MEB bakanı bir parolayla geliyor ama netice elde edemiyor… Hayal satmak gibi bir şey oluyor…

Gelen tüm bakanların hayal ettikleri eğitimin kağıt üzerindeki eğitim sistemidir… Saha çalışması yapılmadan planlanan her sistem çökmeye mahkumdur…

Her bölgenin kendine has kültürel, sosyal, ekonomik ve teknolojik farklılıkları vardır… Bu değişkenleri görmeden hareket etmek doğru bir yol değildir…

Strateji dediğimiz şey tamda burada devreye girer… Ülke koşulları göz önünde bulundurularak hazırlanan bir plan her zaman sonuç vermiştir… Tepeden inma plan ve stratejiler ise uygulanamamıştır…

Stratejiler büyükşehir mantığıyla hazırlanıyor… Gelişmiş kent mantığıyla hazırlanıyor… Ülke şartları görmezden geliniyor… İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa… Gibi şehirler gözetilerek hazırlanan bir sistem elbette ki çöker ve yıkılmaya mahkumdur…

Bunu bilmemek ve görmemek için kör ve sağır olmak lazım…

Artık tüm yöneticilerin gözünü açması gerekiyor… Bir milletin uyanışı ancak eğitimle olur… Eğitim sisteminin karmaşık olduğu bir memlekette insanlar da karmaşık bir zihne sahip olur…

Değişen ve dönüşen bir dünya düzeninde yer almak isteniyorsa evvela eğitimin ülke koşullarına uyumlu bir stratejiye sahip olması gerekir…

Müfredat ülkenin koşullarına göre hazırlanmalı… Kitapların içindeki bilgiler doyurucu olmalı…

Hazırlanan kitapları sırf hazırlamak için hazırlanmamalı, öğrenciyi yetiştirmek için hazırlanmalıdır…

Atanamayan öğretmenlerin varlığı da olmayan sistemin sonucudur…

Her zaman derim ve yine diyorum;

İyi bir sistem iyi bir gelecek demektir.

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN