Tüm bunları yaşamak hayat enerjimize enerji katıyor ama spor ve sanatın gelişmesi, daha da ileri noktalara gelmesi için bir şey yapıyor muyuz? Okullarda görsel sanatlar, müzik ve beden eğitimi dersleri işinin ehli insanlar tarafından mı veriliyor, yoksa boş ders gözüyle bakılıp alanı olmayan insanların ücretli öğretmen sıfatıyla işledikleri dersler mi oluyor?
Her yıl öğretmen ataması yapılıyor, ama spor ve sanat dersleri yıldan yıla adeta kontenjanlar arasında eriyor. Kontenjan pastasında resmen tadımlık olarak sunulan küçük paylar ayrılan bu dersler olmasa geleceğin sporcuları ve sanatçıları nasıl yetişecek?
Onlarca milli sporcumuz açıklamalarında zamanında beden eğitimi öğretmeni sayesinde icra ettiği branşa yöneldiği söylemlerinde bulunuyor, diğer tarafta bir ressam ilk boya vurgularını resim öğretmeni sayesinde oluşturduğunu söylüyor, bir başkası ise çaldığı bir enstrümanı müzik öğretmeninin öğrettiğini belirtiyor.
Tüm bunları duymak bu branşların öğretmenleri tarafından mutlulukla karşılanıyor elbette ama bu mutluluğun yanındaki hissiyat ise ne yazık ki burukluk... Sebebi ise son yıllarda eriyip giden kontenjan sayıları...
2021 KPSS sınavı sonrasında bu sınavdan elde edilen puanlar ile yapılan toplam 35 bin öğretmen atamasında beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar branşlarının toplamı 1500'ü bulmuyor. Önceki yıllara nazaran son birkaç yılda spor ve sanat derslerinin kontenjanlarındaki bu erime ise branş öğretmenlerini tedirgin ediyor.
Farklı branşlara daha yüksek sayılar verilmesi için spor ve sanat derslerinden kırpma yaşanması ne kadar doğru? Bir çocuğa illa sözel veya sayısal zekası kapasitesinde akademik başarı kıstası uygulamak o çocuğun aslında çok iyi bir sanatçı veya sporcu olacakken yok olup gitmesine sebep olmaktan başka bir şey değildir.
Kimi okullarda haftalık ders saati azaltılan beden eğitimi, müzik, görsel sanatlar üçlüsü kimi okullarda ise seçmeli ders olarak okutuluyor.
Yetkili isimler Avrupa kıtasında çocuk yaşta obezite hastalığında lider ülke olduğumuzu gösteriyor ama kimse beden eğitimi dersinin öneminden ve bu derse önem verilmesi gerektiğinden bahsetmiyor. Son dönemlerde ortaya çıkan sanatla alakasız görüntüde sanatçı insanlardan kimse haz etmiyor ama aynı insanlar müzik dersinin öneminden söz etmiyor. Yabancı ressamların tablolarına gıpta ile bakanlar görsel sanatlar dersine boş ders yakıştırması yapıyor.
Bu nereye kadar böyle gidecek? Tüm öğrencileri sözelci, sayısalcı diye nitelendirmekten ne zaman vazgeçeceğiz?
Bu ülkenin mühendise, doktora, avukata ihtiyacı olduğu kadar sporcuya, sanatçıya da ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç ise küçük yaşlarda keşfedilen yetenekler sayesinde karşılanabilir. Keşifler ise ancak ve ancak alanında uzman kâşifler sayesinde gerçekleşir.
Görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi dersleri asla ve asla boş ders değil, zaman kaybı hiç değil, aksine öğrencilerin sığınacakları sakin bir liman, potansiyeli olan öğrenciler için ise apaçık bir fırsattır.
Branş mensupları olarak bizler, yetkililerden, bakanlığımızdan spor ve sanat derslerine daha çok değer vermelerini ve gerekenleri ivedilikle yapmalarını rica ediyoruz.