Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, cari fazlaya destek olacak hedefli kredi politikalarıyla ülke ekonomisi için en verimli sonuçları almaya odaklandıklarını belirterek, "Hem kaynakların reel sektörümüzle tabana yaygın şekilde buluşturulması hem de söz konusu kaynakların döviz kurları ve enflasyonda istikrarsızlık oluşturmayacak ve cari denge hedefimize katkı verecek şekilde kullanılması sağlanmalıdır." dedi.

Kavcıoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sektör Meclisleri İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türk bankacılık sektörünün likidite, aktif kalitesi, karlılık ve sermaye yeterliliği göstergelerinin uluslararası akranlarından kayda değer olarak pozitif yönde ayrıştığına işaret ederek, sektörün yılın ilk yarısında vadesi gelen sendikasyon kredilerini yüzde 100'ün üzerinde bir oranla yenilediğini söyledi.

Sektörün kar yaratma kapasitesinin de yüksek seyrettiğini dile getiren Kavcıoğlu, "Sektörün net dönem karı 2022'nin ilk yarısında 169 milyar lirayla geçen yılın aynı dönemine göre 5 kat artarken, öz kaynak karlılığı yüzde 30'a yükselmiştir. Kar artışı sektörün sermaye görünümünü de desteklemektedir." bilgisini verdi.

Kavcıoğlu, reel sektörün de güçlü ve karlı olduğuna dikkati çekerek, 2021 sonuna kıyasla firmaların net döviz pozisyonu açığının önemli ölçüde azaldığını, kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlasının da arttığını ifade etti.

Merkez Bankası başkanlığına atanmasından sonra yapılan çalışmalardan bahseden Kavcıoğlu, şöyle konuştu:

"20 milyar dolar olan reeskont limitini 30 milyar dolara çıkardık. Vadeyi 1 yıla yaydık, faizleri düşürdük, tabana yaygın bir şekilde kullanımına önem verdik. Bugün böyle avantajlı bir kredinin hala talep görmesi memnuniyet verici. Bu talebin karşılanması noktasında elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz. Bu talebin karşılanması için de 10 milyar dolarını tüm özel ve kamu bankalarına verdik. Limitler şu an açık ve kullanılabilir durumda. Size ve bize, hepimize düşen görev bu kredinin hedefli olarak en sağlıklı bir şekilde doğru yerlere, doğru firmalara ulaşmasıdır. Bizim çabamız budur. Bunda da kısmen başarılı olduk."

- "KOBİ'lerin payı arttı"

Kavcıoğlu, ihracatın ve ithal ikamesi yatırımlarının artması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yüzde 9 faiz ve 2 yıl ödemesiz, 10 yıl vadeli yatırım kredisinin Merkez Bankası kaynaklarından karşılandığını anımsattı.

Kredilerin verimli kullanımına ilişkin bilgi veren Kavcıoğlu, "Geçen yılın 7 ayına kıyasla 2022'nin aynı döneminde reeskont kredisi kullanan firma sayısı 2 bin 363'ten 4 bin 812'ye, kredi kullanım tutarı da 11 milyar dolardan 12 milyar dolara yükseldi. Reeskont kredisi kullanımlarının tabana yayılmasına yönelik çalışmalarımız neticesinde, 2022 başından bu yana toplam kredi kullanımı içinde KOBİ'lerin payı istikrarlı bir şekilde artmıştır. 2022 yılı ocak ayı sonunda reeskont kredisi kullanımları içinde yüzde 6 olan KOBİ payı, Temmuz 2022 itibarıyla yüzde 20'lerin de üzerine çıkmıştır. Bu dönemde KOBİ reeskont kredisi kullanan firma sayısı 1880'den 3 bin 439'a yükselmiştir." ifadelerini kullandı.

Kavcıoğlu, ihracat kredilerine erişim konusunda yapılan düzenlemelerin KOBİ'leri olumlu etkilediğine dikkati çekerek, liralaşma stratejisiyle birlikte reeskontta yüzde 90'lara çıkan Türk lirası kredi kullanımı içinde KOBİ'lerin payının yüzde 50'lere ulaştığını bildirdi.

KOBİ'lerin yüksek ihracat performansı nedeniyle bu durumun reeskont programının cari dengeyi destekleme kapasitesini de olumlu etkilediğini söyleyen Kavcıoğlu, şöyle devam etti:

"Yeni ekonomi modelimizde, cari fazlaya destek olacak hedefli kredi politikalarımızla ülke ekonomimiz için en verimli sonuçları almaya odaklanmış durumdayız. Tüm düzenleme ve kararlarımızı da bu doğrultuda alıyoruz. Reel sektöre verilen söz konusu destekler için gerekli finansal koşulları oluşturduğumuz gibi bu kaynakların ekonomimiz için azami verimi sağlayacak alanlarda doğru kullanımını da önemsiyoruz. Hem kaynakların reel sektörümüzle tabana yaygın şekilde buluşturulması hem de söz konusu kaynakların döviz kurları ve enflasyonda istikrarsızlık oluşturmayacak ve cari denge hedefimize katkı verecek şekilde kullanılması sağlanmalıdır."


- "Amaç sürekli ve kalıcı fiyat istikrarı"

Kavcıoğlu, arz kısıtları ve küresel finansal koşullarda artan oynaklıkların negatif arz şoklarına neden olarak küresel enflasyonu tarihi yüksek seviyelere çıkardığına işaret ederek, yaşanılan enflasyonun temel belirleyicilerinin güçlü ve sürekli arz şokları, döviz kuru gelişmeleri ve bunların etkisiyle bozulan fiyatlama davranışları olduğunu dile getirdi.

Alınan kararlarla uygun maliyetli kaynakların yatırım, istihdam, üretim ve ihracata hedefli olarak cari dengeyi güçlendirmesine ve aynı zamanda bu kaynakların iktisadi faaliyet ile uyumsuz kullanımını engellemeye çalıştıklarını belirten Kavcıoğlu, "Böylelikle, en kısa zamanda enflasyonda kalıcı bir düşüşü sağlamayı amaçlamaktayız. Bu kapsamda faiz politikasıyla birlikte likidite, teminat, zorunlu karşılık ve uluslararası rezervlerin yönetimine ilişkin politika bileşenini etkin bir şekilde kullanmaktayız. Bütünleşik politika çerçevemizde, araçlarımızı bundan sonra da liralaşma perspektifiyle kullanmaya devam edeceğiz." dedi.


Kavcıoğlu, Merkez Bankası olarak para politikası kararlarının, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat üzerine kurulan Türkiye Ekonomi modeli uygulamasına destek verdiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Burada amaç cari fazla vererek Türkiye'de sürekli ve kalıcı fiyat istikrarını sağlamaktır. Merkez Bankası olarak bu hedefin gerçekleşmesi için önemli paydaşlardan biri olarak firmaların finansman ihtiyacını ve bu ihtiyaca uygun bir şekilde kullanımı için her türlü makro ihtiyati tedbiri almaya devam edeceğiz. Bankacılık sektörümüz güçlü, reel sektörümüz güçlü, hamdolsun TCMB de çok güçlüdür. Dünyadaki bu kadar olumsuz gelişmelere ve bölgemizdeki sorunlara rağmen rezervlerimiz 2020 ve 2021 aynı döneminin üzerindedir."

- "Finansal çeşitliliği geliştiriyoruz"

Merkez Bankasının temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu belirten Kavcıoğlu, kalıcı ve sürekli sürdürülebilir fiyat istikrarının cari dengeyle mümkün olacağına inandıklarını dile getirdi.

Kavcıoğlu, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın desteklenmesinin hükümetin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyüme ve istihdam politikalarıyla uyumlu bir şekilde ilerlediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunu, sektöre de öncülük edecek yatırım ve ihracat hedefli kredi programlarıyla, bu programların sağladığı çeşitlendirilmiş, uygun maliyetli ve uzun vadeli Türk lirası imkanlarla, bu imkanları artırıp tabana yayarak ve güçlendirilmiş makroihtiyati politikalarımızla destekliyoruz. Bunlara ek olarak, firmalarımızın swap anlaşması yaptığımız ülkelerle yapılan ticarette yerel paraları kullanmasını, swap reeskont kredileriyle teşvik ederek finansal çeşitliliği geliştiriyoruz. Tüm politikalarımızla özel sektörümüzün yanında olmaya devam edeceğiz."