Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 75.Yıl Huzurevi Toplantı Salonu'nda, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede 2022 Yılı Yol Haritası"na ilişkin basın toplantısında konuştu.

Kadına yönelik şiddete hassasiyetle yaklaştıklarını ve bunu her şekilde reddettiklerini vurgulayan Gül, "Şiddet toplumda herkesi doğrudan ilgilendirmektedir. Şiddet doğduktan sonra yapılan çalışmalar elbette devam edecektir ama asıl olan şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırmanın mücadelesini vermemizdir." dedi. Gül, bu konuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile önemli çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Gül, medyadan sivil topluma kadar hayatın her alanında şiddete karşı ortak bilinçle hareket edilmesinin çok daha sağlıklı sonuçlar doğuracağına inandığını söyledi.

Şiddete maruz kalanların açtığı davalara bakan mahkemelerde daha önce bir ihtisaslaşma olmadığını belirten Gül, artık tedbir kararı konusunda ihtisaslaşmış hakimlerin bu konularda kararlar verdiğini anlattı.

Gül, "Halihazırda 763 hakim bu konularda tedbir kararlarına bakmakla görevli. Aile içinde kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda Cumhuriyet Başsavcılıkları bünyesinde belli soruşturma büroları da kurulmuştur. 81 il ve 134 ilçe adliyesinde toplam 215 adliyede bu soruşturma büroları kurulmuş oldu. Savcılık aşamasında da yine ihtisaslaşma kurulmuş oldu." diye konuştu.

Son 2 yılda 751 hakim ve cumhuriyet savcısına aile hukukundan kaynaklanan davalar ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uygulamaları konularında eğitimler verildiğini belirten Gül, illerde "Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları" çerçevesinde tüm tarafları bir araya getirerek, bu konuda atılacak adımlara devam ettiklerini söyledi.

Israrlı takip gibi, kadının sokakta, çarşıda, iş yerine, okuluna giderken hiçbir şekilde ısrarlı takibe maruz kalmayacağı bir konu için de çalışmalar yaptıklarını belirten Gül, "Bu hususta da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile mutabık kalarak, toplumun tüm tarafları ile mutabık kalarak, yapmamız gereken hangi adım varsa bunu da yine yasamanın iradesine sunarak hazırlıklarımızı yapmaya devam ediyoruz." dedi.

Adliyeye giden, şiddete maruz kalmış kadınların uzman desteği alabildiğini belirten Abdulhamit Gül, 81 ilde 118 adli sorgu odası bulunduğunu aktardı.

Gül, şiddetin faili ile mağdurunun karşılaşmadığını, özel ortamlarda uzman desteği ile ifadelerin alındığını belirterek, bu kapsamda 40 bin dosyada fail ve mağdurun yüz yüze gelmediğini anlattı.


Adalet Bakanı Gül, Ulusal Eylem Planı çerçevesinde, bu hizmetlerin artırılması konusunda çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti.

Maddi durumu el vermeyenlerin adalete erişimini sağlamak için 2021'de adli yardımdan 850 bin kişinin yararlandığını kaydeden Gül, kadına hukuki destek sağlamak anlamında da yapılabilecek tüm çalışmalara devam edeceklerini dile getirdi.

- "Eğitimde kitleselleşmeden en fazla kız çocuklarımız yararlandı"

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de Bakanlık olarak kadına yönelik şiddet ile ilgili tüm sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi.

Son 20 yılda eğitimde devasa bir dönüşüm gerçekleştiğini belirten Özer, tüm eğitim kademelerinde eğitime erişimin giderek arttığını vurguladı.

Eğitimde kitleselleşmeden en fazla kız çocuklarının yararlandığını kaydeden Bakan Özer, tüm eğitim kademelerinde kız çocuklarının okullaşma oranının yükseldiğini aktardı.

Özer, "2014 yılı itibariyle tüm eğitim kademelerinde kız çocuklarımızın okullaşma oranı yükseldiği gibi, orta öğretimden yüksek öğretime kız çocukların oranı erkek çocukların okullaşma oranını geçti." dedi. Milli Eğitim Bakanı Özer, kız çocuklarının okul öncesi eğitimine erişimini güçlendireceklerini de kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla "Nerede Kalmıştık?" projesinin başlatıldığını hatırlatan Özer, "Bu projenin en büyük özelliği, eğitimlerini bir şekilde yarıda bırakmış kadınlarımızın Milli Eğitim Bakanlığının sunmuş olduğu imkanlarla eğitime dahil olmalarıydı. Süreç çok başarılı bir şekilde devam ediyor." diye konuştu.

Bakan Özer, son yıllarda mesleki eğitimle ilgili yapılan açılımların da kadınların iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştırmada önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.

Mahmut Özer, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı rehberlik araştırma merkezleri üzerinden kadına şiddet, şiddetin farkındalığı, zorbalık, siber zorbalık ve tüm bu kavramlarla ilişkili kadını da ilgilendiren konularla ilgili rehberlik çalışmalarının başarılı şekilde yürütüldüğünü anlattı.


Halk eğitim merkezlerinin hızlı bir sertifikasyon süreci yürüttüğünü, bu hizmetlerin kapsamının genişletilerek devam edeceğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Halk eğitimi merkezlerinden yararlanan vatandaş sayımız 4,6 milyona ulaştı. 2022 yılında bu sayıyı 10 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. Bunun en büyük faydalanıcıları da kadınlarımız olacaktır." ifadelerini kullandı.