Zamlara tepki olarak elektrik faturasını ödemeyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun evinin elektriği kesildi.

“ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜN 5’Lİ ÇETEYE VERDİLER”

Evde karanlıkta eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

* Merhaba, evimize hoş geldiniz. Eşimle birlikte sizleri selamlıyoruz.

* Büyük bir toplumsal sarsıntının ortasındayız. Fırtınanın tam gözündeyiz. Saraylı eşkiya holdinglerin cepleri dolacak diye halkın elektrik gibi, gıda gibi temel hakları gasp edildi bu ülkede.

* Elektrik dağıtım şirketlerinin büyük bir bölümünün 5’li çeteye verdiler. Mesela sadece birine bakalım. Cengiz Holding. 8 yılda kamudan tam 2 milyar 295 milyon 311 bin lira değerinde 37 ayrı elektrik enerjisi ihalesi almış. Adrese teslim 37 ihale sonucu kazandığı milyarlarla halkın mutfağına göz koymuş.

* Sevgili halkım, Cengiz gibiler paralarına para katarken milyonlar faturalarını ödeyemeyecek hale getirildi bu ülkede. Aç gözlü çetelere karşı insanlar çok öfkeli. Girdiğimiz bu çağın ismi zaten öfke çağı. Dünya da aynı girdabın içinde.

* Tüm dünyada zengin azınlıklar, halkların sosyal, siyasi ve çevresel refahını baltalıyor. Temel insan hakları gasp ediliyor. Vatandaşlar alıyorlar, alıyorlar, alıyorlar. Servetine servet katıyorlar.

“ZENGİNLER DAHA ZENGİN YOKSULLAR DA DAHA YOKSUL HALE GETİRİLDİ”

* Sevgili halkım, dünyanın en zengin 26 insanının serveti, dünya nüfusunun yarısının gelirine eşit. Zaten zenginler daha zengin yoksullar da daha yoksul hale getirildi.

* Bu zenginler servetlerinin yüzde 1’inin bağışlasalar dünyada okula gidemeyen tüm çocukların eğitim masrafları, hem de sağlık hizmetlerinin tümü karşılanır. Benim kavgam, işte bu adaletsiz düzenle.


* Dünyadaki bütün demokratların, adalet peşinde koşanların, demokrasiyi savunanların da bu kavgada omuz omuza vermesi gerekiyor. Zengini daha zengin, fakiri daha da fakirleştiren bu sistem artık miadını doldurdu. Neo liberalizm artık can çekişiyor. Hiç kimse olarak görülenlerin, sıradan insanların öfkesine yenilmek üzere neo liberalizm.

* O yüzden imkansız görülen fikirlerin zamanı gelmiştir. Günümüzde devletler fakirleşen vatandaşın temel ihtiyacını koruma altına almakla yükümlüdür. Bu, millete yatırımdır. 21’inci yüzyılda temel ihtiyaç harcamalarına masraf gözüyle bakamazsınız. Halkın temel hakları da aç gözlü çetelere, holdinglere bırakılamaz.

* Faturalarını ödeyemeyecek kadar yoksullaşmış, işe, aşa eğitime dahi adil bir şekilde ulaşamayan bir toplumdan refah çıkmaz, dünyada da huzuru olmaz. Temel ihtiyaçlar karşılanırsa adalet, adalettir o zaman. Ancak o zaman ülkeler kalkınır, refah üretir.

* Devleti yönetenler ülke zenginliğini hakkaniyetli dağıtmak zorundadır. İşte ben bu aç gözlü politikacıların yarattığı adaletsizliğe karşı karanlıktayım. 4 milyona yakın abonenin elektriği kesilmiş Türkiye’de. Onların sesi duyulsun diye bu yola girdim. Bu eylemim bir sivil itaatsizlik çağrısı değildir. Bu bir direniştir. Bu sizin hakkınızı arama mücadelesidir. Mücadelem, ülkenin karanlıkta kalan ailelerine ses olmak içindir. Aynı zamanda dünyanın tüm demokratlarına çağrımdır.

* Eşimle birlikte 1 hafta karanlıkta kalacağız. Sevgili halkım, adalet için bu ülkede kilometrelerce yol yürüdüm. Halkımın acısını yaşamak için şimdi karanlıkta oturacağım. Tereddüt ediyor muyum? Asla.

* Son olarak Erdoğan’a buradan sesleniyorum. Elektriğe ve diğer enerji kalemlerine yaptığın zamları derhal geri çek.