“Yeni Nesil Sosyal Medya Sendikacılığı” olarak da tanımlayabileceğimiz, daha önceleri rastlamadığımız bir sendikal yaklaşımla karşı karşıyayız… Bu durumu, “Kayıp Sendikacılık” olarak da nitelemek pekâlâ mümkün...

Bursa'nın İnegöl ilçesinde ormanlık alanda ekiplerle birlikte kendini arayan ve dünya basınında gündem olan bir vatandaşımız vardı... Arama çalışmaları sırasında ekiplerin kendi ismini seslenmesiyle kayıp olan adamın kendisi olduğunu öğrenen vatandaşımız;  ekiplere kendini inandıramadığını söylemişti. Haber Dünya gündemine “Kayıp Türk kendisini arama ekibine katıldı” manşetiyle girmiş, haberlere konu olan vatandaş, "Dünya gündemine girmişim ama dünya umurumda değil" şeklinde konuşmuştu.

Yukarıdaki haber, tam da günümüz memur sendikacılığını özetliyor… Arama ekiplerine katılarak kaybolan sendikacılığı arayan bir sendikacılığın dönemini yaşıyoruz. Yanlış yerde arıyor bile diyemiyoruz. Çünkü kendisinin bulunduğu yer doğru da olsa kendisi olayın farkında değil. Daha doğrusu kendisi, kendi varlığının, varlık sebebinin, konumunun, misyonunun farkında değil.

Memur sendikacılığın, hükmünü yitirdiği merkezi hükûmete ait alanlardaki sessizliği; Şener Şener’in meşhur filmi Züğürt Ağa’daki domates satma sahnesini andırıyor. Bir ağa iken yokluğa düşen ve seyyar satıcılık yapmak zorunda kalan Şener Şen, eline mikrofonu alarak, ürkek, çekingen bir şekilde düşük bir ses tonuyla: “Domates… Domates” diye seslenerek domates satmaya çalışıyordu.

Merkezi hükûmete ait alanlarda, “Zararsız doğruları ancak uygun zamanlarda, tayin edilmiş frekanslarda söyleyebilen” bir memur sendikacılığının diliyle karşı karşıyayız. Sadece sosyal medya hesaplarından mütemadiyen, “Zam isteğimizi, kararlılığımızı bir kez daha yineliyoruz!” , “…önem arz etmektedir.”, “…beklentileri karşılamamaktadır.”, “Ek zam verilmeli, memurun alım gücü yükseltilmelidir.”, “Ek zam talebimizi ısrarla yineledik. YİNELİYORUZ!” benzeri bir sendikal dile başvurulduğuna şahitlik ediyoruz. Yeni Nesil Sosyal Medya Sendikacılığı olarak da tanımlayabileceğimiz, daha önceleri rastlamadığımız bir sendikal yaklaşım bu durum…

İngiliz BBC Televizyonu’nda 1980-1984 yılları arasında yayınlanan politik hiciv içerikli “Yes Minister” isimli bir İngiliz televizyon dizisi vardı. Sonraları, Türkiye’de de gösterime sunulan dizi; “Emret Bakanım” ismiyle yayınlanmış, ardından “Emret Başbakanım” olarak devam etmişti. Dizinin Türkiye’de gördüğü ilgi üzerine; Haluk Bilginer, Kenan Işık, Haldun Dormen, Ali Sunal gibi oyuncuların yer aldığı, dizinin bir bakıma Türkiye versiyonu olan “Sayın Bakanım” isimli bir dizi yapılmıştı.

Diplomatların birbirleriyle konuşurken veya yazışırken kullandıkları dilin, dil oyunlarının, manipülasyonların, terimlerin ve üslubun vurgulandığı dizi; etkili ve yetkili makamlarda oturan büyük sıfatlı kişilerin, aslında nasıl da yetkisiz ve etkisiz oldukları gerçeğini buzlu su gibi suratımıza çarpıyordu.

 

Diplomasinin dil oyunları, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde; fizyolojik, güvenlik, sevgi/ait olma, saygınlık safhalarını geçerek kendini gerçekleştirme safhasına geçebilen tombul kodamanların işidir. Henüz fizyolojik ihtiyaçlarını gerçekleştiremeyip; açlık ve yoksulluk sınırı arasında gıda, giyinme, barınma gibi en temel insani ihtiyaçlarını karşılayamama sorunu yaşayan kamu emekçilerinin ve temsilcilerinin dili, bu dil olamaz.

Astronomik maaşlarla tokluk sınırı üzerine yaşayan memur sendikacılarının, açlık ve yoksulluk sınırı arasında yaşamını idame ettirmeye çalışan kamu emekçilerinin dilini de konuşmaktan günbegün uzaklaştığını görüyoruz.

Siz! Israr etmeye, kararlılığınızı yinelemeye, inancınızı vurgulamaya; diplomatik bir dil kullanarak, “Not aldık.” bile diyememeye devam edin... Bizler de sayenizde asgari ücretin altına doğru yol almaya devam ediyoruz.

Ey sendikacılar! Sadece muhalefet belediyelerinin önünde aslan kesilip, ferman yırtarak muhalif sendikacı payesi alamazsınız. İşinizi doğru düzgün yapın. Ya bir yol bulun ya bir yol açın ya da yoldan çekilin. Milyonlarca kamu emekçisinin ve ailesinin ekmeğinin eksilmesinin sorumluluğu üzerinizde kalmadan gereğini yapın…

 

Murat Kenan Erdem

YASAL UYARI: Yayınlanan haberin tüm hakları MYZ DİJİTAL MEDYA Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Kamudanhaber.Net'i Twitter'dan takip etmek için tıklayınız

Kamudanhaber.Net'i Facebook'tan takip etmek için tıklayınız

KAMUDANHABER TELEGRAM KANALI İÇİN: https://t.me/kamudanhabersitesi