Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında konuştu. Gündemi değerlendirdi.

“TÜRKİYE, KRİZLERE VE SORUNLARA KARŞI BÜNYESİ ZAYIFLAMIŞ BİR ÜLKE HALİNE GELDİ”

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre; dünya gıda fiyatları endeksi son günlerde düşüşe geçtiğini söyleyen Karamollaoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye'deki gıda fiyatlarıysa aksi yönde yükseliyor. TÜİK verilerine göre dahi bizdeki artışlarla, her ay dünya ortalamasının çok üstüne çıktık. Savaş nedeniyle yükseldiği söylenen enerji fiyatlarında da durum farklı değil. Türkiye enerji enflasyonunda yüzde 172 ile zirvede. Türkiye, 2. sıradaki Estonya’yı (yüzde 88) neredeyse 2'ye katlıyor.

Enerji enflasyonu Yunanistan'da yüzde 57.4, Almanya'da yüzde 38.3. Dünyadaki küresel problemler elbette ülkemizi etkiler, bundan kaçmak mümkün değil; ancak buna karşı tedbir almak ve bunun üstesinden gelmek elbette mümkün. Liyakat ve ehliyetin, istişarenin, güçlü kurumların, üretime dönük ekonominin, dengeli ve yaygın büyümenin olduğu bir ülkede hiçbir küresel kriz bu denli büyük bir hasara yol açmaz.

Cumhurbaşkanı'nın bizzat kendi ifadeleriyle; ‘Eğer sizin bünyeniz güçlüyse, sağlamsa, bünyede olan virüs hiçbir zaman sizin vücudunuza zarar veremez’  İşte Türkiye, bu iktidarın attığı adımlarla ve yönetim tarzıyla krizlere ve sorunlara karşı bünyesi zayıflamış, gücünü kaybetmiş bir ülke haline geldi.”

“ÇİFTÇİ ÜVEY EVLAT”


“Mayıs 2021-Mayıs 2022 döneminde çiftçinin en büyük girdileri olan mazottaki fiyat artışı yüzde 225, gübrede fiyat artışı yüzde 236’dır” diyen Karamollaoğlu, “Peki, artan mazot, gübre, ilaç, tohum ve diğer maliyetlerine rağmen; çiftçiye hak ettiği destek veriliyor mu?” diye sordu.

“Ne yazık ki hayır!” cevabını veren Karamollaoğlu şöyle devam etti;

“Kur korumalı mevduat nedeniyle bütçe kaynakları sermaye sahiplerine oluk oluk aktarılırken ve bu alandaki vergi teşvikleri sürekli uzatılırken; çiftçi üvey evlat muamelesi görüyor. Tarım Kanunu; ‘tarıma yapılacak destek tutarı milli gelirin yüzde 1'inden az olamaz’ amir hükmünü içeriyor. İktidar, bizzat kendisinin çıkardığı kanunun emrettiği tutarın yarısını bile vermiyor çiftçiye. Tarım Kanunu, tarıma bütçeden yapılacak desteğin milli gelirin yüzde 1'inden aza olamayacağını emrediyor.

Buna karşılık iktidar, Tarım Kanununun yürürlüğe girdiği 2006 yılından bu yana hiçbir yılda çiftçiye kanunla verilmesi zorunlu kılınan tutarda desteği vermedi. Yani çiftçiyi üvey evlat olarak gören anlayış, çiftçinin hakkını vermiyor. İşin kötüsü, tarım ve hayvancılık alanında artan dışa bağımlılık ortamında tarımsal desteklerin GSYH'ya oranı artmak bir yana, her geçen yıl daha da düşürüldü. Çiftçimiz her yıl, alması gerekenin çok altında tarımsal destek almıştır. 2006-2021 döneminde TL bazında eksik ödenen tarımsal destek tutarı cari fiyatlarla 231,1 milyar TL'dir.

Ancak burada hemen dikkat çekmek isterim ki; son dönemde TL'deki değer kaybı, çiftçiye eksik ödenen tarımsal destek miktarının gerçek tutarını anlamaya mani oluyor. Bu nedenle her yılın ortalama dolar kuru esas alınarak çiftçiye eksik ödenen tarımsal destek tutarının dolar karşılığına bakmamız icap eder. 2006-2021 döneminde çiftçiye eksik ödenen tarımsal destek 68,4 milyar Dolara baliğ olmaktadır. Bugünkü kurdan hesaplarsak, bu rakam 2 trilyon liraya ulaşmaktadır. Çiftçiye vaat edilmiş ve hakkı olduğu halde verilmemiş. Kanun çıkarılmış ama çıkardıkları kanuna bile itibar etmeyen bir siyasi irade ile karşı karşıyayız.”