Türkiye'nin neredeyse tamamı deprem riskiyle karşı karşıya. 3 büyük fay hattının yanı sıra irili ufaklı birçok fay hattı türkiye'nin neredeyse her yerinde bulunuyor. 6 Şubat'ta yaşanan büyük Kahramanmaraş depremleri sonucunda da tüm ülke deprem gerçeğiyle bir kez daha acı bir şekilde yüzleşti. 

Deprem kaygısı onlarca yıldır hissedilirken en çok kayıp verilen bu büyük depremlerden de insanlar ders çıkarmaya çalışıyor. 99 depreminden sonra Marmara bölgesinde özellikle İstanbul ve Tekirdağ'ı etkileyecek büyük bir deprem bekleniyor. Bu beklentiden yola çıkarak da Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, deprem konusunda birtakım çalışmalar yapmakta.

Bu çalışmalardan bir tanesi 5 yıl önce Japon yer bilimcileri ile Marmara fayı üstünde ölçümlerle yapılmaya başlandı. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün Japon yer bilimcilerle yaptığı çalışmada depremlerin büyüklüğü, hareketler, süresi ve yaşanığı zaman ve mekan araçlarla saptanarak veriler raporlaştırıldı.

Marmara Denizi'nin 1,2 km altında yer alan sismometreler 6 ayda bir fay hattının farklı yerlerine yerleştiriliyor. Çalışmalardan elde edilen yeni veriler bu mart ayında toplanılacağı belirtiliyor. Bu verilen sayesinde fayın her noktasındaki tüm özelliklerinin anlaşıldığı belirtiliyor. Müdür Prof. Dr. Haluk Özener de bu çalışmaların ayrıntılarını anlattı. Özener, Marmara Denizi ve çevresinin bir deprem bölgesi olduğunu ve her an 7 üzeri büyüklüğünde bir depremin fay hatının belli yerlerinde meydana gelebileceğini söyledi. Müdür Özener, yer bilimcileri ile yaptıkları çalışmaların orta ve uzun vadeli olduğunu, kısa vadede yapılması gereken ilk eylemin bölgede bulunan yapı stoğunun depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Haluk Özener'in ifadesi şöyle: "Burası bir deprem bölgesi. Her an 7 üzeri deprem olabilir. Ne zaman olur? Kimse bilmiyor. Bizim yer bilimleri camiası olarak yapacağımız çalışmalar orta ve uzun vadeli. En kısa vadede yapılması gereken, bina yapı stokunun güvenli hale getirilmesi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hızlı tarama yöntemiyle binaların güvenliği ve mevcut durumunu tespit eden çalışması var. 6 Şubat'tan önce ve sonra yapılan başvurular arasında devasa fark var. Bu da bizim toplumumuzun yumurta kapıya dayandıktan sonra aksiyon almasından kaynaklanıyor. Şu an yapılması gereken şey toptan yapı stokunun kalitesine bakılması