Geçtiğimiz Ocak ayında İsveç'in Başkenti Stockholm'de peş peşe gerçekleştirilen provakatif eylemler iki ülke arasındaki ilişkileri durdurma noktasına getirdi.

İsveç Hükümetinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan terör eylemini ve Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırının ifade özgürlüğü altında gerçekleştiğini açıklaması Türkiye'yi ayağa kaldırmış, hükümetin üzerine düşen görevi yapmadığı gerekçesi ile ilişkileri iyice germişti.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliklerine geçtiğimiz Temmuz ayında imzalanan 'Madrid Mutabakatı' gereklerinin yerine getirilmesi halinde, 'evet' denileceğini belirten Türkiye'nin, terörle ilgili endişelerinin İsveç tarafından giderilmemesi, sürecin İsveç aleyhine dönmesine sebep oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik sürecine ilişkin yaptığı son açıklamada, iki ülkenin başvurularının ayrı ayrı olarak değerlendirilebileceğini, İsveç'in üzerine düşen görevleri yerine getirmemesinin beraberinde başka sorunlara da yol açtığını belirtti.

Bugün de  Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavşoğlu, İsveç'in tatmin edici adımlar atmaktan geri durduğunu, NATO üyelik sürecine şu an için 'evet' diyebilmenin mümkün olmadığını söyledi:

''Anayasa ve bazı kanunlarda özellikle terörle mücadele kanunlarında değişiklik de yaptılar. Bu değişikliğin amacı mutabakat muhtırasında açıkça yer aldığı gibi terörizmin finansı, terör örgütüne insan devşirme ve terör propagandası gibi hukuka aykırı eylemlerin durdurulmasını amaçlıyor. Fakat bugün İsveç'te bu faliyetlerin hepsi aynen devam ediyor.

Biz bunu sadece kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik kabul edilemez hakaret, yakma eylemine bağlamıyoruz. O her zaman söylüyorum bir nefret suçudur, insanlık suçudur. Hangi dine, hangi kutsal kitaba yönelik olursa olsun bu eylemler kabul edilemez. Uluslararası toplum olarak bunlarla birlikte mücadele etmemiz lazım.

NATO üyeliği konusunda taahhütler var. Biz bu adımları görmeden İsveç'in NATO üyeliğine evet dememiz mümkün değil. İsveç ve Finlandiya'nın üyelik sürecini ayırabiliriz. Finlandiya'nın üyeliğine İsveç'e göre daha olumlu baktığmızı bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız söylemişti. Sorunlu olanla az sorunlu olanı ayırıyoruz. Bu iki ülkeye yönelik ikili ilişkilerimizde bunun dışında başka problem de yok. Fakat bu ciddi bir problemdir. Aslında NATO için bir problemdir. İsveç özellikle bu yükümlülüklerini yerine getirmeden üye olması mümkün değil, bizim onay vermemiz mümkün değil.'

Bizim bu adımları görmeden İsveç'in NATO üyeliğine evet dememiz mümkün değil. 3'lü muhtıranın unsurlarının uygulanıp uygulanmadığı gözden geçirilecek. 2 toplantı oldu, 3'üncü toplantıyı Kuran yakma eyleminden sonra da erteledik. 3'üncü toplantının Brüksel'de olmasında fayda var. 9 Mart'ta düzenlecek, İsveç'in yükümlülüklerini yerine getirmediğini açıkça görsünler."