İSTANBUL'U NE ZAMAN FETHEDECEĞİZ?
Biz İstanbul'u 1453'te fethetmişiz sonra ne olmuş biliyor musunuz?
Osmanlı tarih sahnesinden çekilirken, Osmanlı'yı yıkan iç ve dış düşmanlar kafa kafaya verip, İstanbul'u toprak olarak bize bırakmış, ruhunu yakıp küllerini savurmuşlar!
İstanbul'un yeni bir fethe ihtiyacı var! 
Belediye bazlı söylemiyorum. 
İngilizlerle ciddi bir mücadeleye girip İstanbul'u yeniden fethetmek zorundayız! 
İstanbul'u yeniden fethetmeden tam bağımsız Büyük Türkiye hayalleri kuramayız!
''Hörgücündeki hazineden habersiz deve'' olmaktan kurtarmalıyız kendimizi ve İstanbul'u aslî hûviyetine kavuşturmak zorundayız. 
Eyyübel Ensari'nin ve Fatih'in ruhunu yeniden ihdas etmeli, yönümüzü batıdan içimize doğru çevirmeliyiz!
''Toprak, uğrunda ölen varsa vatandır!'' dizelerinden hayat bulup, biz bu topraklara uğrunda nice canlar verdik, bu topraklar bu keşmekeşliği, bu kokuşmuşluğu hak etmiyor diyerek, toprağa ruh vermeli o ruhla da insanımızı ayağa kaldırmalıyız!
Öyle bir fetih harekatı başlatmak zorundayız ki; 
''York'tan bakan İngiliz, İstanbul'u babasının malı zannetmesin!''
Öyle bir fetih harekatı başlatmalıyız ki; Yunanistan içinden geçerken gördüğüm ''Konstantinopolis'' yön levhası kendiliğinden yıkılmalı ve yerine (3. Mustafa döneminde kullanılan) İslambol veya Dersaadet veya Darulhilafe yön levhası dikilmeli.
Malumunuzdur İstanbul'un adı Rumca'dır! Şehre doğru anlamına gelen Stinpolis!
Ayarlarıyla oynamak zorundayız İstanbul'un! 
Görüntü netleşmeli! Görmek istediğimizi görmeliyiz, bize gösterileni değil! 
''Beyoğlu tepinirken ağlamamalı Karacaahmet!''
İstanbul işgal altındadır! (Gene belediyeyi kast etmiyorum) İşgal devam etmektedir. İstanbul'u işgal eden İngilizler gitmediler! Akılları da İstanbul'da, dayattıkları ruh da İstanbul'da! 
Belediye Başkanlığı seçimini kim alırsa alsın, trenin yönü batıda olduğu sürece başkan sadece şehrin içinde yaşayan insanların ihtiyaçlarına cevap verir ya da veremez. 
Trenin yönü değişmeli ve Ayasofya ancak o zaman fethin yeniden sembolü olmalıdır!

''Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?''

Üstad'ın sorusuna muhatap olmaya var mıyız? 

Mustafa Süs