Soylu, geçen yıl sel felaketi yaşanan Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde katıldığı iftar programındaki konuşmasında, ilçede önemli çalışmalar yapıldığını söyledi.

Bozkurt'ta tarihin en büyük sel afetlerinden birinin yaşandığını vurgulayan Soylu, "Belki tarihimizin en büyük sel afetinin yaralarını birlikte sardık. Aramıza nifak sokmadık. Birlikte adım attık. Allah sizlerden razı olsun. Ferasetinizle, aklıseliminizle, metanetinizle, devletinize itimadınız sayesinde bu afetin altından birlikte kalktık. Kolay değildi. Sevdiklerinizi kaybettiniz, Rabb'im hepsine rahmet eylesin. Bazı görüntüler insanı yaralar, kolay değil. Her gün gezdiğiniz caddelerin, sokakların, şu meydanın 3-5 metre yükseklikte rüsubatla kaplandığını gördünüz. Evleriniz, iş yerleriniz, arabalarınız, eşyalarınız, kullanılamaz hale geldi ama sabrettiniz, devletinize güvendiniz." ifadelerini kullandı.

Birçok sorunun el birliğiyle aşıldığına işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Giden canı geri getirmek elbette ki cenabı Allah'a mahsustur ama diğerlerini elbirliğiyle, devletimizin gücüyle, AFAD'dan Kızılay'a kadar, sivil toplum kuruluşlarımıza kadar, burada temizlik ve arama kurtarmada görev yapan jandarmadan emniyete, denizde arama kurtarma yapan sahil güvenlik ekiplerimize kadar, Türkiye'nin dört bir yanından gelen il özel idare ekiplerimizden, belediyelerimizin ekiplerine kadar herkesin gayretiyle 20 günde 5 metre çamur rüsubat kaplı sokakları temizledik. Çamur ve toprakla kaplanmış bodrum katlarını, hatta bazı binaların birinci katlarını temizledik. Çarşı pazarda dükkanları açtık. 20 günde hayatı normale döndürmeye başladık. Aynısını Sinop'ta ve Bartın'da başardık. Benzer tarihlerde Almanya'da da benzer ölçekte bir sel afeti oldu. Koskoca Almanya, 3-4 ay oradaki vatandaşlarının yanına bile gidemedi, müdahale edemedi. Biz ise bu ilçeyi şantiyeye çevirdik. Doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla ve neredeyse her gün bizlerden rapor alarak gerçekleştirdiği yakın takibiyle, ilgili tüm bakanlarımızla birlikte başardık."


- "Bu milletin niçin ayakta kaldığını merak edenler, kalksın gelsin Bozkurt'a"

Bozkurt'ta yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Soylu, şöyle devam etti:

"Bu milletin niçin ayakta kaldığını merak edenler, kalksın gelsin Bozkurt'a, şu binlerce insanın kardeşliğini görsünler. Sel afetinde ilk andan itibaren 5 ayrı noktada 548 çadırdan oluşan çadır kentler kurduk. 75 yaşam konteyneri, 34 tuvalet duş konteyneri, 63 de iş yeri konteyneri kurarak arama, kurtarma, temizlik çalışmaları devam ederken insanların acil barınma ihtiyaçlarını da karşılamaya çalıştık. Konut yapımları hariç, sel afeti için gönderilen nakdi yardımların toplamı 647 milyon. İhalesi gerçekleştirilen 1064 konutun maliyeti ise 881 milyon 770 bin liradır. Bartın ilimizde 34 milyon 550 bin, Sinop ilimizde ise toplam 176 milyon 309 lira nakdi ödenek kullandık. Sinop'ta 79 konut ve 56 iş yerinin yapımına devam ediyoruz. Bartın'da da 20 köy konutunun ihalesini yaptık, onun da inşaatına en kısa zamanda başlanacaktır."

Yapılan işleri vatandaşların gördüğünü belirten Soylu, şöyle konuştu:

"Kastamonu'da, Bartın ve Sinop'ta yaşadığımız bu afet, aziz milletimizin tarihinde gördüğü en büyük afetlerden biridir. Hepiniz şahitsiniz, bütün afet süreci boyunca arkadaşlarımızla buradaydık. Hiçbir vatandaşımız kendini çaresiz hissetmesin, yalnız hissetmesin diye tüm arkadaşlarım büyük çaba gösterdi. Allah'a çok şükür, bir kez bile 'Nerede bu devlet' denildiğini duymadık ama konuştuğumuz neredeyse her vatandaşımızdan, 'Allah devletimizden razı olsun' cümlesini defalarca duyduk. Bu netice, kendiliğinden oluşmuş bir netice değildir. Bu ülkenin 21. yüzyılın başından itibaren ortaya koyduğu kalkınmanın, gelişmenin neticesidir. Biz bu noktaya hangi seviyelerden geldiğimizi biliyoruz. Eskiden afetlerde vatandaşına çadır veremeyen, battaniye veremeyen bu ülkenin yaşadığı onca güvenlik sorununa rağmen, arka arkaya maruz kaldığı afetlere rağmen nasıl işler başardığını hep birlikte gördünüz. Mobil mutfak tırlarımızdan kıyafet temin ettiğimiz geçici giyim mağazalarına kadar tüm imkanlar seferber edildi."


Bakan Soylu, sınır dışı ve sınırlar içinde eş güdümlü terör operasyonlarının devam ettiğini anlatarak şunları söyledi:

"Size bir kardeşiniz olarak söylüyorum, hepinizin huzurunda söylüyorum. Çocuklarımız bugün 23 Nisan bayramının mutluluğunu yaşıyor. Cumhuriyetin 100. yılında, 29 Ekim 2023 tarihinde bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşı olarak söylüyorum. Bu ülkede terör örgütünün etrafımızdaki coğrafyada adını andırmayacak içeride ve dışarıda da onu tamamen silecek bir anlayışı başlatıyoruz. Cumhurbaşkanımız bir şey söyledi; 'Kandili de başlarına yıkacağız, Suriye'deki terör yuvalarını da başlarına yıkacağız'. Bizden sonraki nesiller terör örgütü görmeyecekler. Huzur, kardeşlik, yükselme ve zenginlik bilecekler, büyük ve güçlü Türkiye bilecekler. Çok çektik, çok bedel ödedik, çok evlatlarımızı ay yıldızlı bayrağımızla toprağa gönderdik. Öyle bir darbe vuracağız ki bellerini doğrultamayacaklar."

Türkiye'nin hiçbir yerde hakkını yedirmediğinin altını çizen Soylu, "Hiç merak etmeyin. Salgın varken, bu kadar afetler varken Libya'da huzur ve kardeşliği oluşturmak için orada olduk. Doğu Akdeniz'de hakkımızı yedirmedik, Tayyip Erdoğan yedirmedi. Azerbaycan'da, Karabağ'da bir hançer kalbimize saplıydı. O hançeri kalbimizden çıkardık, Karabağ'ı Azerbaycan ile buluşturduk. Kıbrıs'ta kapalı Maraş'ı açık Maraş haline getirdik. Bu milletin rüyası Ayasofya'yı bu milletle buluşturduk. Bugün kimseden korkmayan bir Türkiye var. Bugün kimsenin sesinden sözünden çekinmeyen Türkiye var." diye konuştu.