İBB Meclisi, Yenikapı Kadri Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezinde, 2. Başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı'nın başkanlığında toplandı.

Meclis toplantısında Kanal İstanbul hakkında genel görüşme gerçekleştirildi. Mecliste grubu bulunan partiler adına belirlenen isimler, proje üzerine değerlendirmelerde bulundu.

AK Parti adına konuşan isimlerden Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, Kanal İstanbul projesinin getirilerini anlatarak, muhalefet çevrelerinin karşı çıkış gerekçelerine değindi.

Kanal İstanbul'un ''patolojik kanal'' haline geldiğini dile getiren Göksu, "Burada CHP'nin iki önemli zihinsel altyapısı vardır. Bir, CHP hiçbir zaman için halkı hizmet edilmesi gereken olarak değil, her zaman eğitilmesi ve hizaya getirilmesi gereken zümre olarak görür. İkincisi ise CHP'de bir siyasal depresyon vardır. Devletin, cumhuriyetin kuruluşunda var olmasına rağmen siyasal yarışta hiçbir zaman yer alamamış, hiçbir zaman için bu milletin huzuruna çıkıp bir siyasal yarışa girememenin depresyonu vardır. İşte karşı çıkışın temel ruhu budur." ifadelerini kullandı.


- "150 milyar TL'den kaç kuruşunu depreme harcadın?"

CHP'nin bugüne kadar yapılan birçok büyük projeye karşı çıktığını ifade eden Göksu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de Edirne'den Kars'a kadar yola çıkın, sağınıza solunuza baktığınızda kimi görürsünüz biliyor musunuz? Menderes'i, Erbakan'ı, Özal'ı, Tayyip Erdoğan'ı görürsünüz, bu kadar. 'Kanal İstanbul'a karşıyız' diye bağıracağınıza, ne olur dönüp bir bakın, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne karşı çıktınız, yapıldı mı? Yapıldı, kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne karşı çıktınız, yapıldı mı? Yapıldı, kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldı, bağırdınız çağırdınız, kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık. Avrasya Tüneli yapılırken bağırdınız. Yapıldı mı? Yapıldı, kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık. Marmaray yapılırken bağırdınız çağırdınız. Yapıldı mı? Yapıldı, kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık."

Göksu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da Kanal İstanbul'u itibarsızlaştırmak için çalıştığını söyledi.

İmamoğlu'nun algı çalışması yürüttüğünü dile getiren Göksu, şunları kaydetti:


"Ekrem İmamoğlu, 'Kanal İstanbul yapacağınıza, deprem yatırımı yapın' diyor. Geldiğin günden bugüne kadar 150 milyar TL para harcadın, Bu 150 milyar TL'den kaç kuruşunu depreme harcadın? Söylesene. Ben söyleyeyim, binde 6. Kaç kuruşunu sosyal yardıma kullandın? Binde 8. Reklama, tanıtıma, yemek parasına ne kadar kullandın? Binde 10. Onun için ben aziz İstanbullulara şunu söylemek istiyorum, Bugüne kadar bu millete ait bütün değerlere, bu millete yapılan her türlü yatırıma karşı çıkmış bir siyasal zihniyetin bu topluma ne siyaseten ne de sosyolojik olarak verecek hiçbir şeyi yoktur."

- "Bu ortamda biz neyi konuşuyoruz?"

CHP Grubu adına konuşan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, AK Partili Göksu'ya yanıt vererek, "Edirne'den Kars'a saydığınız isimler çok değerli. Dördü mühendis. Tamam da sadece Edirne'den Kars'a giderken değil uzaydan bakınca da görülen Mustafa Kemal Atatürk'ü neden göremiyorsunuz? Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren her alanda yapılanların unutulmaması gerekir." diye konuştu.


Tüm Türkiye'de olduğu gibi İstanbul'da vatandaşların gündeminin geçim derdi olduğu söyleyen Genç, Kovid-19 salgını döneminde insanların yaşam mücadelesinin zorlaştığını kaydetti.

Kanal İstanbul yerine deprem tehlikesi, ulaşım gibi temel konuların çözüm önerilerini tartışmaları gerektiğini ifade eden Genç, "İnsanlar bu gündem varken neden Kanal İstanbul'u konuştuğumuzu soruyor. Bu ortamda biz neyi konuşuyoruz? Çocuklarımızın, gençlerimizin, torunlarımızın yarınlarını güvence altına alacağı, halkımıza nefes olacak bir yaşam kanalı yapalım." diye konuştu.


Genç, İstanbul Boğazı'nda gemi trafiğinin son 14 yılda azaldığını dile getirerek, Süveyş Kanalı 6 bin kilometre, Panama Kanalı 13 bin kilometre mesafe avantajı sağlarken, Kanal İstanbul'un mesafe avantajı sağlamadığını söyledi.

Meclis toplantısında ayrıca partiler adına Kanal İstanbul'un çevresel ve ekolojik etkileri, İstanbul Boğazı trafiği ve oluşturduğu tehlikeler, tarihi süreci, hukuki boyutları, kentsel etkileri, hukuki boyutu ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi ilişkisi gibi konularda sunumlar gerçekleştirildi.