Sayıştay Raporunda İBB'nin kiraladığı lüks araçların ayrıntısında neler yer alıyor?

İmamoğlu göreve başlamasından sonraki ilk Sayıştay raporunda adete tüy dikti. Birileri Sayıştay üzerine çok gitmiş de diyebilir ama belgeler hiçte öyle söylemiyor. Sayıştay raporunda, idare tarafından yapılan "2019 Yılı Araç Kiralama Hizmet Alımı İşi" ihalesi kapsamında, Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine İlişkin Esas ve Usullere aykırı olarak yabancı menşeli ve/veya 1600 cc'nin üzerinde motor hacmi olan çok sayıda araç kiralandığından bahsedilmektedir. Ayrıca, lüks araç kiralamasına ilişkin aykırılıkların mevzuattaki dayanakları tek tek sıralanmıştır. Rapora eleştiri olarak yansıyan açık mevzuat aykırılıklarına ilişkin hususların ilgililere tazmin olarak yansıyacağı ile adli ve idari soruşturma başlatılacağından kimsenin endişesi olmamalıdır. Çünkü, genelde süreç böyle işliyor.

Hem esas ve usullerde hem de 237 sayılı Taşıt Kanunu'nda araç kiralamaya ve satın almaya ilişkin detay düzenlemelere yer verilmiştir. 237 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesinde belediyeler hakkında özel bir düzenleme getirilmediğinden, belediyeler tarafından yabancı menşeli ve/veya 1600 cc motor hacminin üzerindeki araçların kiralanması mümkün değildir.

Bu kadar açık mevzuat düzenlemesine rağmen İBB'nin lüks araç kiralamasındaki cesaretine hayran olmamak mümkün değildir. Rapora göre, İBB binek ve diğer türden 2.432 adet araç teminini içeren 2019 Yılı Araç Kiralama Hizmet Alımı İşi ihalesi kapsamında her ay 1.179 adet binek araç kiralanması öngörülmüş, yıl içinde gerçekleşen iş eksilişleri ile 12 ay boyunca ortalama 918 adet binek aracın yükleniciden teslim alındığı, yüklenici tarafından idareye teslim edilen araçların ruhsatlarının incelenmesi sonucunda teslim alınan binek araçlardan 218 adedinin mezkür Usul ve Esaslara aykırı olarak yabancı menşeli olduğu tespit edilmiştir.
Rapora bakıldığında lüks araçlara ilişkin hazırlanan tabloda marka, model, motor hacmi ve adedi açıkça görülecektir. Eleştiriyoruz ama Başkanın bu kadar iş güç arasında 218 lüks araçla uğraşacak vakti de olmayabilir diye düşünmeden de edemiyoruz.

Araç kiralama bedelleri de mevzuata aykırı belirlenmiş

Rapora göre 2019 Yılı Araç Kiralama Hizmet Alımı İşi" kapsamında (istekli) yüklenici tarafından bazı araçlar için teklif edilen ve sözleşmeye esas alınan araç kira bedellerinin araçların kasko bedelinin %2'sinin üzerinde olduğu tespit edilmiştir.

Genellikle Sayıştay raporuna son şekil verilmeden önce rapor taslağı idarelere gider ve üst yönetim kendi arasında eleştirileri enine boyuna tartışarak cevap oluşturur. Eğer bu dönemde Başkan tatilde değilse eleştirilere verilen cevabın son halini de görmüştür.

Kiralanan araçlardan şartnameye aykırı olanlar da teslim alınmış

Rapora göre, idare tarafından yapılan "2019 Yılı Araç Kiralama Hizmet Alımı İşi" ihalesi kapsamında teslim alınan bazı araçlar teknik şartnamede yazılı asgari şartları taşımadığı halde sözleşmede yer alan yaptırımların uygulanmadığı, idarenin ihale işlemlerinin incelenmesi neticesinde 2019 Yılı Araç Kiralama Hizmet Alımı İşinin teknik şartnamesinde 1 ve 11'inci grup araçlar için en düşük model yılı 2016 olarak, 8, 9 ve 12'nci grup araçlar için ise en düşük model yılı 2015 olarak belirlenmiş olmasına rağmen, söz konusu şartı sağlamayan daha düşük model yılına sahip araçların idarece kabul edildiği tespit edilmiştir.

Eğer düşük modeli teslim alanlar üst düzey yetkililerin bilgisi dışında bir teslimat yapmışsa vay bu kişilerin haline. Aksi durumda ise vay üst düzeyin haline. Demek ki İBB'nin bürokratlarını küçük araçlar taşıyamıyor

Bazı makam sahipleri kendilerini o kadar ağır hissetmektedirler ki yerli araçlar bu kişileri taşıyamaz hale gelmiştir. Bu makam sahiplerini Audi A-6 marka araçlardan başkası taşıyamaz hale gelmiştir. Adı üstünde, Büyükşehir olup ta buradaki büyük bürokratları küçük araçlarla taşıtmak elbette şanlarına yakışmazdı. Demek ki üzüm üzüme baka baka karardığı için İBB'nin üst düzey bürokratları da açık yasağa rağmen bir yolunu bularak lüks araçları makam aracı olarak kullanmaya başlamışlar.

Herhalde İBB Başkanı İmamoğlu Sayıştay raporlarında yer alan araç saltanatına ilişkin eleştirileri basınla paylaşacaktır. Çünkü, göreve başlarken ağzını köpürterek araç saltanatını eleştiren ve lüks araçları meydanlara dizen bir kişi bu konuda vatandaşa izahat yapma gereği duyacaktır. Bu vesileyle biz de Sayıştay tarafından yanlış tespitler varsa öğrenmiş oluruz.

Ha bu arada İmamoğlu sınavsız atananları da açıklarsa seviniriz

Göreve gelmeden önce "İşe alımlarda şeffaflığı ve liyakati getiriyoruz. Belediyenin ve iştiraklerinin personel alımlarını ve kriterlerini açıkça ilan edecek, iş arayan vatandaşlarımız kariyer sayfamıza online olarak başvurup tüm süreci takip edebilecekler" diyen İmamoğlu koltuğa oturduktan sonra sistemin açıklarını sonuna kadar kullanmaya başladı. Nihayetinde İmamoğlu halka verdiği her şey çok güzel olacak sözünü tutmuş oldu.

Nitekim Miss Turkey Güzellik Yarışması'na katılan 24 yaşındaki CHP Büyükçekmece Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı'nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İstanbul Personel Yönetim A.Ş.'de ilansız ve sınavsız kariyer danışmanı olarak göreve başlaması gibi olaylar işin boyutunu göstermektedir. Moda ve Tekstil Bölümü mezunu bir hanımın sınavsız kariyer danışmanı olarak atanmasını normal görenlere elbette diyecek bir şeyimiz olamaz.

Göreve başlarken personel alımlarında şeffaflıktan, adaletten ve liyakatten bahsederek kendine yön tayin eden bir kişinin Miss Turkey benzeri kişileri ilansız ve sınavsız olarak işe almasında herhalde bir hikmet vardır. Yoksa bu davranışa ne denileceğini İmamoğlu daha iyi bilecektir.

İmamoğlu'nun bu konuda basın toplantısı yapmadan önce biz buna peşin peşin tek kelimeyle utanmazlık diyelim de yapacağı açıklamayı makul görürsek bu köşeden müekkeden özür dileriz. Ha bu arada buradan Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nu göreve çağıralım da isterlerse onlar soruşturmaya başlamasınlar.

Ne kadar acı değil mi? Daha göreve başlamasının ilk yılındaki Sayıştay raporuna göre lime lime dökülen bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya kaldık. Eleştirdiği ne varsa daha fazlasını büyük bir pişkinlikle ve iştahla yapan bir anlayışla karşı karşıyayız. İmamoğlu'ndan ne mi bekliyoruz? Elbette çok fazla bir şey beklemiyoruz. Sadece düzenleyeceği bir basın toplantısıyla konuyu tek tek açıklayarak bizleri tenevvür etmesini bekliyoruz. Yoksa İmamoğlu'nun akibeti tükürükle gelen üfürükle giderdeki hikayeye döner. Bizden hatırlatması.