Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, adalete hizmet mevziini terk edip ideolojik adanmışlığı ikame edenlerin Türkiye'yi nasıl bir felaketin eşiğine getirdiğinin 15 Temmuz'da görüldüğünü belirterek, "Yargı sistemimiz başta olmak üzere ülkemiz 15 Temmuz sonrasında devlet içinde bu örgütlü yapıdan kurtulmak için kararlı bir mücadele ve arınma sürecini başlatmıştır ve bunu da sürdürmektedir." dedi. Gül, Türkiye Adalet Akademisi 25. Dönem 2. Grup Hakim ve Savcı Adaylarının Hazırlık Eğitimleri'nin açılış programına katıldı. Yeni eğitim yılının hayırlı olmasını dileyen Gül, hakim ve savcı adaylarının adil oldukları kadar adaletli olduğunu her ortamda göstereceğine inandığını bildirdi. Anayasanın yargı mensuplarına teminat verirken, yargı mensuplarının bağımsızlığına ve tarafsızlığına bu güvenceleri verdiğine işaret eden Gül, "Bağımsızlığınıza ve tarafsızlığınıza asla ama asla gölge düşürmemek sizin için kesintisiz bir yükümlülüktür." diye konuştu. Gül, hakim ve savcı adaylarının, sosyal medya da dahil olmak üzere her türlü mecrada mesleklerine yakışır şekilde davranmaları gerektiğini belirtti. Adaylara her alanda sosyal ilişkilerde de adil görünmeleri tavsiyesinde bulunan Gül, asıl makamın milletin nezdinde olan yüce makam olduğunu söyledi ve mesleği kutsal kılanın, adaletin yerine getirilmesi olduğunu ifade etti. Türkiye Adalet Akademisi tarafından hakim ve savcı adaylarına her türlü imkanın sağlandığını aktaran Gül, "Türk Yargı Etiğine mutlaka dikkat ederek çalışmalarımızı sürdürelim, bunu özümseyerek yapalım. Bu bildirge çünkü millete taahhüdünüzdür. Millet adına karar verirken milletimize nasıl davranacağınıza dair verdiğiniz bir sözdür." ifadelerini kullandı. Hakim ve savcı adaylarına öğrenme sürecini ömür boyu sürdürmeleri tavsiyesinde bulunan Gül, iyi yetişmiş hukukçu çabalarının bütün dünyada ortaya çıkan bir realite olduğunu kaydetti. Türkiye Adalet Akademisinde eğitim kalitesinin arttırılması için yapılan faaliyetlerden bahseden Gül, meslek içi eğitimlere önem verdiklerini, hakim savcı yardımcılığı konusunda da çalışmaların sürdürüldüğünü dile getirdi. Yargı mensuplarının yoluna ışık tutan temel ilkenin "hukukun üstünlüğü" olduğunu bildiren Gül, bu kapsamda İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu ve Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulduğunu ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının getirildiğini anlattı. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmaya devam edileceğini aktaran Gül, hakim ve savcı adaylarının da bu anlayışa sahip olmalarının ve reform sürecine hazırlanmalarının Türkiye'ye katkı sağlayacağını söyledi. Adalet hizmetleri kapsamında her türlü imkanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sağlandığını belirten Gül, adaleti asıl sağlayacak olanın ise hakim ve savcıların aklı ve vicdanı olduğunu kaydetti. Gül, "Unutmayın adaletin asıl tecelligahı koca koca binalar değil, sizin temiz vicdanınızdır, aklınızdır kalbinizdir. Dolayısıyla aklınızı, vicdanınızı kimseye ama kimseye kiraya vermeyin." dedi. Hakim ve savcıların kararlarıyla konuştuğunu, gerekçeli karar yazımının da önemli olduğunu bildiren Gül, karar yazımında da Türkçenin güzel kullanılmasını önerdi. Yargı kararlarındaki memnuniyetin de gerekçeden beslendiğine işaret eden Gül, şunları kaydetti: "Öyle bir karar verin ve kararı öyle bir şekilde yazın, gerekçelendirin ki adliyeden çıkan bu kararı duyan kim olursa olsun 'Vallahi ben de olsam aynı kararı verirdim, bu gerekçeler doğru' dedirtin. Eğer bunu dedirtemezsiniz, gerekçeyi karara derç edip yazamamışsınızdır. Anlaşılamayan bir karar, insanların adalet duygusunu da tatmin etmez. Adaletin tecellisinde en önemli imkanınız gerekçeli karardır. Gerekçeli karar bizim eylem planımızda, reformumuzda da çok önemli bir başlıktır. Gerekçeli karar yazılmadığı için bozulan her karardan dolayı HSK o hakim ya da savcıyı eğitime alacak ve terfide de bunları dikkate alacaktır." - "Adaleti yaşatırsak insanı yaşatırız, insanı yaşatırsak devleti yaşatırız" Cumhuriyetin yüzüncü yılına "özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye" sloganıyla yürüdüklerini belirten Gül, "Gücümüzü de coşkumuzu da çoğulcu demokrasimizden ve insan haklarına dayalı hukuk devleti anlayışımızdan alıyoruz. Sizin gibi pırıl pırıl gençlerin gözlerinde bu inancı görüyorum. Bu hedefi görüyorum. Bunları gerçekleştireceğinize inanıyoruz. O kutlu kürsüye geçtiğinizde milletin yargısının asil ve onurlu bir üyesi olacaksınız." diye konuştu. Hakim ve savcı adaylarından, karşılarına gelen insanlarla inanç, mezhep ve görüşlerine bakmadan muhatap olmayı unutmamalarını isteyen Gül, "Gözünüz bağlı, teraziniz şaşmaz olsun. Eski Türkiye'nin failden faile değişebilen yargısal aktivizmi acı bir anekdot olarak mazideki yerini aldı. Sizleri anayasanın ve kanunların emrinde, hukuk devletinin izinde bir yargı sistemi bekliyor. Ve asıl sınavınız da şimdi başlayacak. Toplumun sizden bir tek ama adalet gibi büyük bir beklentisi bulunmaktadır." ifadelerini kullandı. İdeolojik adanmışlık yaşayanların 15 Temmuz'da Türkiye'yi felaketin eşiğine getirdiğine dikkati çeken Abdulhamit Gül, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) devlet kadrolarından temizlenmesi için kararlı mücadelenin devam ettiğine işaret etti. Gül, şu ifadeleri kullandı: "Adalete hizmet mevziini terk edip ideolojik adanmışlığı ikame edenlerin ülkemizi nasıl bir felaketin eşiğine getirdiğini 15 Temmuz'da hepimiz gördük. Yargı sistemimiz başta olmak üzere ülkemiz 15 Temmuz sonrasında devlet içinde bu örgütlü yapıdan kurtulmak için kararlı bir mücadele ve arınma sürecini başlatmıştır ve bunu da sürdürmektedir. Yine bir inşa sürecini de hep birlikte yaparak milletimize olan ödevimizi yerine getireceğiz. Bunu yapmak için adaleti üstün tutacağız. Adaleti yaşatırsak insanı yaşatırız, insanı yaşatırsak devleti yaşatırız." Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir de yaptığı konuşmasında, yeni eğitim döneminin hayırlı olmasını diledi ve hedeflerinin hakim ve savcı adaylarının eğitim kalitesinin yükseltilmesi olduğunu dile getirdi.