Kamudanhaber- Özel Haber
Cengizhan TÜRKYILMAZ 

Sinema tarihimize Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği ve oynadığı efsane baş yapıtlardan birisi olarak giren “VİZONTELE” filmini izlemeyenler ve hafızasını tazelemek isteyenler için kısa bir hatırlatma yapalım .

Vizontele filmi bundan tam 20 yıl önce 2001 yılında çekildi . Vizontele filminde oynayan başlıca usta oyuncular ve oyuncuların canlandırdığı karakterler ;

Yılmaz Erdoğan - Deli Emin
Demet Akbağ - Sıti Ana
Altan Erkekli - Nazmi
Cem Yılmaz - Fikri
Şebnem Sönmez - Gülizar

Filmin konusu ; 

1974 yılında başında Van'ın Gevaş ilçesine televizyon gelmesini anlatıyor. Bunu duyan ahali televizyonun ne olduğu hakkında bir bilgileri yok ve nasıl bir şey olduğunu çok merak ediyorlar. Her şeyin en son ulaştığı bir şehirdir. TRT tarafından oraya sürgün gönderilen memurlar alıcıyı kurmadan geri dönerler. Belediye Başkanı Nazmi bu işin üstesinden gelmek için şehrin delisi olarak bilinen Emin'den yardım alır. Emin aslında deli olmayan, teknolojik aletlere ilgisi olan ve bütün radyoları tamir eden ilginç bir yaşantıya sahip olan bir karakterdir.

Vizontele filmine “Zeki Müren’de Bizi Görecek mi ?” repliği ile damgasını vuran Cem Yılmaz’ın o efsane sahnesini tekrar izleyerek hafızalarımızı tazeleyelim .

İşte o sahne

ZİYA HOCA’DA ÖĞRENCİLERİNİ GÖREBİLECEK Mİ ?

Vizontele filmindeki efsane sahneden ilham alarak, 2021 yılında Vizontele’den ders izleyen öğrencilerimize verilecek performans değerlendirmelerini ve karne notlarını eleştiri konusu yapıp çözüm önerisi sunmaya çalışacağız.

Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığının Makine Mühendisi Ölçme Değerlendirme Genel Müdürü Sadri Şensoy’a ve eğitime mühendis kimliği ve gözüyle bakan ama göremeyen yetkililere biraz ölçme değerlendirme dersi verelim .

Eğitimde ölçme ve değerlendirmede temel mantık bireyde davranış değişikliğinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin geçerli, güvenilir ve görgül yollarla ortaya konulmasıdır.
 
Bu noktadan sonra da elde edilen verinin işlenip davranış değişikliğinin daha sağlıklı nasıl gerçekleşebileceğine dair müdahale ve tedavi süreçleri başlatılır. 

Uzaktan eğitim süreçlerinde yüz yüze eğitimde kullanıldığı şekliyle ölçme ve değerlendirme uygulamaları yapmaya çalışmak eğitime erişimin farklı kanallar yoluyla yapılıyor olması nedeniyle doğru değildir. 

Televizyondan, bilgisayardan ya da mobil cihazdan eğitime ulaşmaya çalışan öğrencilerin hepsini aynı şekilde ölçmeye tabi tutmak bilimsel açıdan hatalıdır !. 

Okullarda yüz yüze eğitim yapılamamasından ötürü yüz yüze sınav yapamayan bakanlığın bir şekilde karne notları oluşturabilmek amacıyla performans, ödev, katılım gibi kriter setleriyle notlamaya gitmesi eğitim sendikaları başta olmak üzere eğitime kafa yoran akademisyenler ve eğitim yöneticilerinin de karşı çıktığı ve bu uygulamayı mahkemeye taşıdığı bir sorun olarak ilerleyen zamanlarda önünüze gelecektir .

Eğitim anayasamızda zorunluluğu belirtilen, ilgili kanun ve yönetmeliklerce de ücretsiz bir hizmet olarak vatandaşlara sunulan bir hizmettir. 

Takdir edersiniz ki salgın nedeniyle;

1- Eğitime hiç erişemeyenler,
2- TV'den erişenler,
3- Mobil cihazlardan (tablet ve ağırlıklı olarak telefondan) erişenler,
4- Bilgisayardan erişenler
olarak 4 farklı kanal kullanılmaktadır. 

Bu 4 farklı yöntemin ilk ikisinin katılım, performans gibi değerlendirilmelerine imkan yoktur. Mobil cihaz ise eğer ki telefon üzerinden bağlanma söz konusu ise katılım konusunda öğrenciyi sınırlamaktadır. Şimdi bu noktada 2 senaryoda imkansız, 1 senaryoda sınırlı sadece bilgisayar ile bağlananlarda sağlıklı sonuç verecek bir ölçme yönteminin dayatılması doğru değildir.

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencileri hangi nesnel kriterlere göre ölçecektir ?

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerimizin eğitime erişme oranlarının istatistiklerini yayınlasa ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız .

Televizyon üzerinden eğitime erişim imkanına sahip öğrencilerimizin ölçme notları nasıl verilecektir ?

Cem Yılmaz ne diyordu ; “Zeki Mürende Bizi Görecek mi ?” 

Televizyon izleyerek eğitime devam eden öğrencilerimizi Bakanlık nasıl görecekte değerlendirmeye tabii tutacak ?

2020-2021 Eğitim öğretim yılında uzaktan eğitimde notla değerlendirme yapılmaz diye yönetmelik çıkartan , sonra kendi çıkarttığı yönetmeliği unutup notla değerlendirme yapmak için yüz yüze sınav yapacağım diye açıklama yapan , sosyal medyada öğrenci , Veli ve Öğretmenlerden gelen tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kalıp yüz yüze sınavları erteleyen , daha sonra kendi çıkarttığı yönetmeliği değiştirip uzaktan eğitimde notla değerlendirme yapılmaz maddesini kaldıran Milli Eğitim Bakanlığında Eğitim dairelerindeki kafa karışıklığını ve yönetilemediğini daha önce yazmıştık .

Milli Eğitim Bakanlığı bu kafa karışıklığı ve yönetimsel sorunlar içerisinde karne notları vermek için çıkış yolu aramaktadır .

İlkokul öğrencileri için 2020-2021 yılında öğrencilere geçti-kaldı uygulaması yapılarak tüm öğrencilerin birinci dönem sorumlu olduğu derslerden geçmesi sağlanabilir .

Ortaokul ve Lise öğrencileri için birinci dönem karne notları İle değilde ikinci dönem yüz yüze yapılacak sınavlarla  karne notları üzerinden değerlendirme yapılabilir .

Milli Eğitim Bakanlığı tarihine ve geçmiş dönemlerde ( Deprem,Sel,yangın) gibi afet durumlarında Milli Eğitim Bakanlığının tek karne döneminde verdiği notla değerlendirme yaptığını daha önceki yıllarda çıkarttığı yönetmeliklere göz atarsanız göreceksiniz.

Sonuç olarak ; Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde fırsat eşitliği olmayan çocuklarımızı aynı terazinin kefesinde tartıya çıkartmaktadır. Hakkari’nin köyünde Vizontele üzerinden eğitime erişen çocukla , Ankara’nın göbeğinde özel okulda sınırsız internet ve imkanlarla Eğitim gören çocuk aynı ölçme yöntemiyle değerlendirilemez.

Vizontele üzerinden günde birkaç saat ders izleyen çocukları umarız Zeki Müren’de görür ...

İlgili Haberler...

YASAL UYARI: Yayınlanan haberin tüm hakları MYZ DİJİTAL MEDYA Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.