Okullarda sürecin kontrollü bir şekilde devam ettiğini, herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını belirten Özer, “Şu ana kadar çok az sayıda sınıfımızda yüz yüze eğitime ara verildi. Özellikle belirtmek isterim ki hiçbir okulumuz şu ana kadar bu süreç nedeniyle eğitime ara vermedi” dedi.

PCR testi yaptıran ve hiçbir semptom göstermeyen bazı öğretmenlerde test sonuçlarının pozitif çıktığını vurgulayan Özer, “PCR testi yaptırmasaydık bu vakaları belirleyemeyecektik” dedi.

Özer, “Salgın sadece okulları etkilemiyor, tüm alanları etkiliyor. Dolayısıyla önlemlerin de okul içi ve okul dışı tüm alanlarda uygulanması lazım. Okullarda gösterilen hassasiyeti okul dışında da vatandaşlarımızın göstermesi lazım” uyarısında bulundu.

Bakan Özer, okulların tam gün ve yüz yüze açılması için 6 Ağustos 2021 devir teslim töreninden itibaren kararlı bir duruş sergiledi. Özer, okulların “İlk açılacak ve en son kapanacak” kurumlar olduğunu sürekli vurgularken, bakanlık da yüz yüze eğitim için hazırlıklara hız verdi. Bu kapsamda okulların temizlik ve hijyen koşulları için tüm okullara kaynak gönderildi. İlave temizlik elemanları alındı.

Okullarda vaka ve süreçleri takip etmek için elektronik izleme sistemi kuruldu. Ayrıca, bakanlık bünyesinde Kovid-19 Salgın Yönetim Destek Merkezi kuruldu. Bu merkez, merak edilen veya tereddüt edilen konular hakkında vatandaşlara bilgilendirme yaptı. Yapılan hazırlıkların ardından okullarda yüz yüze eğitim 6 Eylül’de tüm kademelerde başladı ve ilk hafta tamamladı.

Bakan Özer, geride bırakılan ilk haftayı Milliyet’e değerlendirdi. 

Soru: Uzun aradan sonra öğrenci ve öğretmenler okulları ile buluştular. İlk hafta nasıl geçti?

Cevap: Aslında ikinci haftaya girdik. 1-3 Eylül tarihleri arasında okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerimiz için uyum haftasıydı. Dolayısıyla bu tarihlerde yaklaşık 2,5 milyon öğrencimiz okulları ile buluştu. 6 Eylül itibarıyla da tüm kademe ve sınıf seviyelerinde öğrencilerimiz okulları ile buluştular. Tüm arkadaşlarımız ile sahadaydık. Velilerimiz, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz, okulların açılması dolayısıyla oldukça memnun. Öğrencilerimiz arkadaşlarını, okullarını özlediler. Öğretmenlerimiz öğrencilerini özlediler. Mutlu bir buluşma oldu.

Soru: İlk hafta kalabalık sınıflarla ilgili bazı tartışmalar oldu. Bunlara katılıyor musunuz?

Cevap: Öncelikle okullarımıza yönelik hazırladığımız rehberde Kovid-19 salgını önlemleri çerçevesinde sınıflardaki kalabalığı azaltmak için alt yapısı uygun yerlerde ikili eğitime geçilmesini önerdik. Bu çerçevede illerimiz Bakanlığımız ile koordineli bir şekilde bu okullarımızı ikili eğitime geçirdiler. Sadece son iki hafta içerisinde ikili eğitime geçen yeni okul sayısı 200’e yakın. Bu kapsamda her türlü esnekliği sağlıyoruz ve yerelde arkadaşlarımız üretecekleri çözümlerde tam yetkililer.

Soru: Okullarda temizlik ve malzeme eksikliği giderildi mi?

Cevap: Buradan çok net olarak belirterek isterim ki, kesinlikle böyle bir eksiklik yok. Daha önce de açıkladığım gibi 81 ildeki tüm okullarımızın temizlik malzemeleri ve dezenfektan ihtiyaçlarının tamamını karşıladık. Okul içerisinde ihtiyaç duyulması halinde ücretsiz maske verilecek şekilde maske stokları da oluşturuldu. Bu konuda gönderdiğimiz ödenekler yılsonuna kadar tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde ayarlandı. Bu konuda hiçbir eksiklik yok. Ayrıca, şu anda okullarımızda temizlik ve hijyen koşullarını iyileştirmek için 115 bin temizlik elemanımız görevlendirildi.

Soru: Son bir haftada vaka ve yakın temas nedeniyle tatil edilen okul var mı?

Cevap: Sağlık Bakanlığımız ile birlikte hazırladığımız rehberlerimizde de belirttiğimiz gibi okul bazlı bir kapatma söz konusu değil. Bir sınıfta iki vaka olması durumunda yüz yüze eğitime 14 gün ara veriliyor. Dolayısıyla süreç vaka, yakın temas durumu ve sayısına göre yönetiliyor. Şu ana kadar çok az sayıda sınıfımızda yüz yüze eğitime ara verildi. Özellikle belirtmek isterim ki hiçbir okulumuz şu ana kadar bu süreç nedeniyle eğitime ara vermedi.

Soru: Yani süreç kontrollü bir şekilde devam ediyor.

Cevap: Evet. Belirlenen kurallar uygulanıyor. Şu an için süreç kontrol altında. Herhangi bir sıkıntı yok

Soru: Dünya’da okullarda alınan önlemlerle ülkemizdeki önlemleri karşılaştırabilir misiniz? Siz seyreltme düşünüyor musunuz?

Cevap: Bildiğiniz gibi çoğu ülke uzun zamandır yüz yüze eğitime devam ediyor. Özellikle kıta Avrupası’nda alınan önlemlerle bizlerin aldığı önlemler büyük oranda örtüşüyor. Seyreltmeye gelince, açıkçası incelediğimiz ülkelerin hiçbirinde okul gün sayısı azaltma veya müfredatı azaltma şeklinde bir tedbir görünmüyor. Avrupa’da yaygın olan uygulama, okulları herhangi bir seyreltme olmaksızın ve tam zamanlı yüz yüze eğitime devam ettirme şeklinde. Bununla birlikte, en fazla 40 dakika olacak şekilde ders saatlerinin belirlenmesi yetkisini illere bıraktık. Vakaların seyri ve yerel koşulları dikkate alarak dinamik bir şekilde süreci yönetmeye çalışıyoruz. Amacımız çocuklarımızın ve çalışanlarımızın sağlığını koruyarak eğitim hizmetlerini de mümkün mertebe eksiksiz devam ettirmek.

Soru: Öğretmenlerin aşı oranında yükselme var mı?

Cevap: Evet. Şu anda aşı olan ve bağışıklık kazanarak antikor oluşan öğretmen oranımız yüzde 92’lerin üzerine çıktı. Hem bir doz hem de iki doz aşı olan öğretmen oranları Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Aşı zorunlu olmamasına rağmen aşı olma oranı oldukça yüksek.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Milliyet Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer ve muhabirimiz Aykut Yılmaz’ın sorularını cevapladı.

Soru: Aşı olmayan öğretmen, servis şoförü, memur, kantin ve yemekhanede çalışanlara haftada iki kez PCR zorunluğu var. Bu durum hakkında neler söylersiniz?

Cevap: Aşı olma gönüllülük esasına dayalı ancak aşı olmayana haftada iki kez PCR testi zorunlu. Bu karar oldukça önemli. PCR testi yaptıran ve hiçbir semptom göstermeyen bazı öğretmenlerimizde test sonuçlarının pozitif olduğu görüldü ve bu nedenle gerekli önlemler alınabildi. PCR testi yaptırmasaydık bu vakaları belirleyemeyecektik.

Soru: Okulların yüz yüze eğitime devam edebilmesi için tek başına okullarda alınan önlemler sizce yeterli mi?

Cevap: Hayır. Okullarımızı açık tutmamız için herkese görev düşüyor. Biz okullarımızda gerekli önlemleri alıyoruz ve süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Bu bağlamda okullar, okul dışına göre çok daha güvenli. Ancak aynı hassasiyetin okul dışı ortamlarda da sürdürülmesi lazım.

Sonuçta salgın sadece okulları etkilemiyor, tüm alanları etkiliyor. Dolayısıyla önlemlerin de okul içi ve okul dışı tüm alanlarda uygulanması lazım. Okullarda gösterilen hassasiyeti okul dışında da vatandaşlarımızın göstermesi lazım.