Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, bilimsel üretkenliğin 2023 hedefleri çerçevesinde büyük önem taşıdığını belirterek, "Bilimsel araştırmaların ve teknolojinin bir yarışa döndüğü günümüz dünyasında ayakta kalmanın yegane yolu, daha çok çalışmak ve üretmektir." dedi.

Batı Karadeniz Üniversiteler Birliğinin (BKÜB) toplantısı, YÖK Başkanı Özvar ve 14 üniversite rektörünün katılımıyla Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Rektörlüğü Senato Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Özvar, birliğin, iyi üniversitenin nasıl ortaya çıkarılacağı ideali doğrultusunda olduğuna inandığını belirterek, "Bir yandan katma değer içeren nitelikli bilimsel araştırmalar yapmak, diğer yandan da eleştirel ve analitik düşünebilen bireyler yetiştirmek, bu idealin en temel iki ayağı olarak ifade edilebilir. Araştırmayı bilen, sistematik düşünce kabiliyetini geliştirmiş, disipliner bilgiyle donanmış nesiller, insanımızın, milletimizin, değerlerimizin, medeniyetimizin geleceği için çok önemli." diye konuştu.

- "Genç bilim insanları, daha nitelikli üretmeye teşvik edilmeli"

Üniversitenin ne eğitimden ne de araştırmadan vazgeçebileceğine işaret eden Özvar, şöyle devam etti:

"Bir kere daha vurgulamak isterim ki 2023 hedeflerimiz çerçevesinde bilimsel üretkenlik büyük önem taşıyor. Bilimsel araştırmaların ve teknolojinin bir yarışa döndüğü günümüz dünyasında ayakta kalmanın yegane yolu, daha çok çalışmak ve üretmektir. Bilimsel üretkenlik, bir muhit ve iklim içinde inkişaf ediyorsa ki öyledir, bizlere düşen en önemli vazife, bilim insanlarının içinde huzurlu ve mutlu çalışacakları, üretmeye teşvik edilecekleri bu muhit veya iklimi inşa etmek veya geliştirmektir." diye konuştu.

Bunu başarmanın, yönetimlerin akademik performansı esasa alan bir yönetim felsefesini benimsemesine ve icra etmesine bağlı olduğunu vurgulayan Özvar, "Öğretim elemanlarının bütün bilimsel üretimleri yakından izlenerek üniversite içi yönetim politikaları oluşturulmalı, atama, yükseltme, proje destekleme ve teşvik mekanizmaları bu üretkenlik esasına göre yapılmalıdır. Üniversite yönetimlerimiz, bilhassa genç nesil bilim insanlarını daha fazla üretmeye olduğu kadar daha nitelikli üretmeye de teşvik etmelidir. Deyim yerindeyse pozitif ayrımcılığın belki de en meşru gerekçesi, bu üretkenlik olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Özvar, iyi üniversitenin bir diğer alanının uluslararasılaşma düzeyi olduğuna dikkati çekerek, "Son yıllarda Yükseköğretim Kurulumuz, uluslararasılaşmayı stratejik hedef olarak benimsemiş ve bu hususta üniversitelerimizi bir hayli teşvik etmiştir. Bunun yanı sıra üniversitelerimiz de uluslararası öğrenciler için birer çekim alanı niteliği kazanmayı kendilerine şiar edinmelidir." dedi.

Her bir kurumun iyi üniversitenin işaret ettiği kapasite ve potansiyele sahip olduğunu, dünya çapında başarı hikayesi inşa edebileceğine inandığını dile getiren Özvar, "Birlik üyesi üniversitelerimizle Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının genel durumunu birlikte müzakere edeceğiz. Ve geleceğe ilişkin bazı yeni bakış açıları, perspektifler üretmeye çalışacağız." şeklinde konuştu.