Her yaz öncesi tatil planlarının yapılmaya başladığı süreçte Türkiye'deki otellerin Türk vatandaşlarına yabancı turistlere göre daha pahalıya oda sattığı iddiası gündeme gelir.

Bu yıl da gelenek bozulmadı. Twitter'da, Antalya'da bir otelin aynı tarih ve beş gece için hem Türkiye hem de Almanya fiyatı yayınlandı.

Buna göre oteldeki bir odanın beş geceliğine Almanya fiyatı 618 euro yani 6 bin 346 lirayken, Türkiye fiyatı 15 bin 959 lira.

Bu paylaşımın ardından sosyal medyada dile getirilen tepkilerde Türklerin kendi ülkelerinde bile pahalı tatil yaptıkları, güneydeki kimi tatil köylerinin Türk turist istemediği yorumları yapıldı.

Peki gerçekten böyle mi? En önemlisi Türkler neden yabancı turiste göre daha pahalı tatil yapıyor?

Yabancı tur şirketleri erken tarihte peşin ve toplu alım yapıyor

Tur Operatörleri Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu, yabancı turistlerin neden daha ucuza tatil yaptıklarını şöyle açıkladı:

Yabancı tur operatörleri, Türkiye'deki otellere eylül-ekim ayında peşin-nakit ödeme yaparak ve nisan ayından başlayıp ekim ayına kadar olan tatil süreci için yani tüm sezona yayarak kapı fiyatı 100 euro olan otel odalarını 20-30 euroya satın alma şansına sahip olur. Zaten otelcinin de otelinin tefrişi için sıcak, nakit paraya ihtiyacı var. Tur operatörü, aynı oteli aralık ayında 40 euroya, işler iyi giderse mart ayında 60 ve elde oda kalmış ise mayısta 70-80 euroya satın alır.

Türk tur şirketleri garantici

Polatoğlu'nun verdiği bilgiye göre Türk tur operatörleri için durum aynı değil.

Polatoğlu, Türk tur operatörlerinin çalışma tarzını ve bunun sonucunda ortaya çıkan durumu maddeler halinde şöyle anlattı:

Son dakikacı Türk müşterilerine güvenip hiçbir zaman milyonlarca Euro'sunu riske etmez, edemez. Çünkü verilere göre Türk tüketicilerin yüzde 80'i tatiline son 1-30 gün arası karar verir.

 Türk tüketicisi, sadece temmuz-ağustosta 'pik' dediğimiz en yüksek sezonda tatil yapar ve buna da son anda karar verir.

Bu durumda Türk müşterisi temmuz-ağustos ayı için 80 euroya Türk tur operatörün aldığı otele 90 euro para öder. 

Sonra da nedenlerini bilemediği için 'Vay Alman 25-30 euroya kalırken ben neden 90 euroya kalıyorum' der. Aslında durum bu kadar basit. Türkler, ekim ayında yaz tatilini satın alsın, aynı fiyat olur

Polatoğlu, Twitter'da tartışma konusu olan ilanla ilgili de yorum yaparak yabancı tur şirketinin elini taşın altına soktuğunun görüldüğünü iddia ederek, "Geçen seneden peşin mayıs-kasım arası binlerce gecelemeyi 20-30 euroya almış. Türk satıcı ise hiç riske girmemiş. Sor sat yapıyor. Yani satın alarak parasını ödüyor. Onun fiyatı ondan 90 euro" dedi.

"Çat kapı gidersen pahalıdır"

Marmaris'te otel işletmeciliği yapan Emre Deliveli de Polatoğlu gibi özel olarak Türk turiste pahalı satıldığı iddialarının doğru olmadığı görüşünde. 

"Otelci diyelim mi Türk turiste 90 euroya sattıysa normal ticaret anlayışında yabancı turiste de aynı fiyattan satmak ister" diyen Deliveli, "Ancak yabancı tur şirketi erken zamanda 10 bin tane odayı birden alıyor. Şöyle diyelim bira satan bir fabrikanın kendisinden gelip 10 tane bira alan kişiye uygulayacağı fiyatla 10 bin tane alacak kafeye uygulayacağı fiyat aynı değildir. Bu bütün alım satımlarda geçerli bir kural. Ayrıca çat kapı sezonun en yoğun olduğu dönemde gidersen pahalıdır. Daha önceden tur şirketi aracılığıyla rezervasyon yapmamış bir yabancı turistte yazın ortasında gelse ona verilen fiyat Türk turiste verilen fiyattan belki daha pahalı olur" ifadelerini kullandı. 

Deliveli, ayrıca anlaşmalı oldukları Türk tur şirketlerine verdikleri fiyatla yabancı tur şirketlerine verdikleri fiyat arasında da çok fark olmadığını burada tüketici açısından önemli olanın erken rezervasyon olduğunu kaydetti.

Ön ödemelere, yüksek kontenjanlara özel fiyat

Kardeşi Emre Deliveli gibi otel işletmecisi olan Mustafa Deliveli de otellerin farklı ülke ve bölgelerde birbirinde ayrılan satış ve pazarlama stratejilerinin mevcut olduğuna dikkati çekti. 

Bir otel sahibinin, işletmesinin bulunduğu konum, sahip olduğu nitelikler ve koyduğu dönemsel karlılık hedefleri neticesinde belirli bir pazarda yoğunlaşmayı tercih edebildiğini dile getiren Mustafa Deliveli, "Veya bir başka otel işletmecisi, yabancı bir turizm acentesiyle yapmış olduğu münhasırlık yani tek yetkili satıcılık anlaşması neticesinde almış olduğu ön ödemelere binaen indirimli fiyatlar ve yüksek kontenjanlar tanımlayabilir. Misafir açısından değerlendirdiğimizde, misafir kimi zaman fiyat farkıyla, kimi zaman ise yer bulamamak ile karşı karşıya gelebilmektedir. Bunun sebebi bahsettiğim sözleşme yükümlülükleridir" diye konuştu. 

Türk turistin en büyük sıkıntısı erken tatil planlaması yapılamaması

Görüş bildiren bütün turizmciler erken rezervasyona dikkati çekti. Ancak burada da şöyle bir sıkıntı var. Erken rezervasyon için insanların iş güvencesi ve yaz tatilini hangi tarihlerde yapacağını tam olarak bilmesi gerekiyor. Türkiye'de pek çok işletmede böyle bir şans yok. Yaz tatilleri genelde mayıs veya haziran aylarında hesaplanıyor.

Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hayatı Uzmanı Özgür Erdursun da aynı noktaya işaret etti. Türkiye'de "İş Kanunu"na göre yıllık izinlerin ne zaman kullanacağına işverenin karar verdiğini belirten Erdursun, "Çalışan aylar öncesinden izin planı yapamaz. Beyaz yakalılarda belli kesimin böyle bir şansı var. Özellikle üst düzey görevlilerin. Ancak onlarda bile izin konusunda karar verici onlar olmayabiliyor" değerlendirmesinde bulundu. 

"Erken rezervasyon yaptırmamıza rağmen daha pahalı tatil yapıyoruz"

Bir tüketici olarak da görüş veren Erdursun, kendisinin iznini aylar öncesinden planlama şansına sahip kişilerden biri olmasına ve tur şirketinden rezervasyon yapmasına karşın yine de Avrupalı turiste göre daha yüksek fiyatla tatil yaptığını söyledi.

Erdursun bu konuda, turizmcilerin doğru söylemedikleri görüşünü savunuyor. "Biz de erken rezervasyon yaptırıyoruz, İsviçre'den aynı tarihte rezervasyon yapanla aynı fiyata kalamıyoruz" diyen Erdursun, bunun nedenini şöyle açıkladı: 

Otellerin her biri aynı zamanda küçük bir alışveriş merkezi. Oteller  yabancı turist gelince kürk, hediyelik eşya alır aynı zamanda ticaret yapar diye düşünüyor. Türk turist ise alışveriş yapmadan tatilini yapıp gidiyor.

"Türkiye'de Türk turist istemeyen oteller var"

Bazı otellerin sadece Fransız, İngiliz, Alman turist istediğini belirten Erdursun, "Türkiye sınırları içinde Türk almayan oteller var. Böyle bir rezalet sözkonusudur. Türkiye sınırları içinde Türk almamak ne demek? Turizm sektörünün bir kısmı Türk turist istemiyor maalesef" iddiasında bulundu.

"Türk istemeyen otel pek yok ama Rus, Arap, İranlı, İtalyan istemeyen var"

Erdursun'un bu iddiasına Polatoğlu itiraz ediyor. "Turizm sektörü Türk turist istemiyor mu? sorusuna Polatoğlu, şu cevabı verdi:

"30 yıllık turizmciyim. 'Türk turist istemiyorum' diyen otele pek rastlamadım. Ama 'Arap, Rus istemiyorum' diyen oteller var. Çünkü şayet otele müşteri getiren şirketin müşterileri çoğunlukla Alman ise Almanlar, Ruslarla veya Araplarla birlikte tatil yapmak istemiyor. Örneğin İranlılar biraz gürültücü olduklarından İranlılarla tatil yapmak istemediklerini söyleyenler oluyor. Almanlar bazen İtalyanları da istemeyebiliyor. Veya Araplar, İsraillilerle aynı otelde tatil yapmak istemediklerini söyleyip ona göre rezervasyon yaptırabiliyor."

"Türk turist kimseyi rahatsız eden kategoride değil"

Buna karşın Türk turistlerin uyumlu olmaları sebebiyle hem yurt içinde hem de yurtdışında tercih edilmeyen grupta olmadıklarını söyleyen Polatoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kimseyi rahatsız eden kategoride değiliz. Bugün İtalya'nın kimi yerlerine gidin Türk'üm deyince alırlar. Ama Arap'ım dersen 10 liralık odaya 100 lira fiyat çekebilirler. Bu yazılı olarak belirtilen bir şey değil ama uygulamalarda görülüyor." 

 The Independentturkish