Maske, mesafe ve el hijyenin koronavirüs ile mücadelede en etkin yöntem olduğunu söyleyen ÇOMÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Şener, bunun yanında kış aylarında kişilerin bağışıklık sistemini güçlendirmeleri gerektiğini de ifade etti.

Havaların soğumasıyla birlikte insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmek zorunda kalacaklarını belirten Şener, maske, mesafe ve el hijyeninin dışında ek tedbirler alınması gerektiğini, arı ürünlerinin kullanımının da alınacak tedbirler arasında önemli olduğunu söyledi.

'Propolisin virüslerin üremesini önleyici olduğu biliniyor'

Arı ürünlerinin, sağlığı korumak ve desteklemek için önerilen ürünlerin başında geldiğine dikkat çeken Prof. Dr Alper Şener, "Propolis ve diğerlerinin aslında solunum yolu virüsleri ve diğer virüsler üzerinde olumlu katkılarının olduğu, yani virüsün üremesini önleyici özelliği olduğu, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici etkilerinin olduğu uzun yıllardır biliniyor. Ama burada en büyük tartışma konusu, bu ürünlerin standart olup, olmadığı. Çünkü arı gezici bir hayvandır.

Topladığı ürünlerden ortaya çıkan bir ürünü biz suda ya da alkolde çözelti haline getirip, saflaştırarak propolis ekstraktı olarak kullanıyoruz.

Propolisin bir özelliği var ki; temel anlamda hem antibakteriyal, hem de antiviral yani virüs, bakteri, mantar gibi aklınıza gelebilecek her türlü mikroorganizmayı öldürme özelliğine sahip. Arı, kovanı korumak ve kovanda kontaminasyonu uzak tutmak için bu ürünü kullanıyor" dedi.

'Ilık tüketilmesi önemli'

Propolisin içerdiği yoğunluk oranının sağlayacağı fayda açısından önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Alper Şener, şöyle konuştu:
 

"Piyasada yüzde 5 ile yüzde 17 arasında farklı yoğunluk içeren ve farklı propolis ekstraktı olan ürünler var. Yüzde 10'un üzerinde yoğunluk içeren propolisler, kullanım açısından olumlu katkı yapacaktır. Çünkü propolisi biz bağışıklık sistemini desteklemek için kullanıyoruz, özellikle kış dönemine girerken. Bu ürünün pastil ve sıvı olanları var. Sıvı olanların boğazda yapışma ve bulunma ihtimali, pastillere göre bir tık üstte. Pastil olanların tükürükle çözünebilir hale gelmesinde bazı teknik problemler söz konusu. Çünkü bu pastillerin içinde aynı zamanda başka vitaminler de var. Bunlarla ilgili bir kavram kargaşası ve uygulama problemi doğabiliyor. O yüzden suda ya da alkolde çözülmüş olanları tüketmek avantaj sağlayacaktır. Propolisin tadı acımsıdır. Kullanım anlamında özellikle çocuklar biraz zorluk yaşayabilir. Genelde mevsim meyveleri olan portakal ve mandalina suyunun içine katılarak kullanılabilir. Yetişkinler ise, ılık bir kahve içinde daha kolay kullanabilecektir. Ilık olması önemli, çünkü soğuk olması propolisin yüzeyde çözülme problemine sebep olabilir."

'Gribal enfeksiyonun yoğun olduğu günlerde haftada en az 3 gün'

Propolisin, çocuklar için 10 damlanın altında, yetişkinler için ise 15-20 damlaya kadar, haftada en az 3 gün kullanılabileceğini belirten Şener, "Gribal enfeksiyonun yoğun olduğu dönemlerde birer gün ara verilerek, haftada 3 gün kullanılabilir. Bal içeren, yani propolisle birlikte karışım içeren ürünleri aşırı tüketmemeliyiz. Çünkü bunların içerisinde ne yaparsak yapalım, kontrol edemediğimiz, bilmediğimiz alerjin olma ihtimali ürünler var. Zaten bu ürünleri ilaçlardan uzaklaştıran konularda bunlar. Herkeste standart etkiyi göstermiyor. O yüzden bal, özellikle propolis karışımları haftada 3 günü geçmeyecek ve birkaç kaşığı da aşmamak kaydıyla tüketilmelidir” diye konuştu.

'Vücuda direnç katıyor'

Propolisin insan yaşamında özel bir yere sahip olduğunu belirten Çanakkale Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Cahit İleri, "Şu anda araştırmalara göre propolis yüzün üzerinde etki maddesiyle insanların bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Vücuda direnç katıyor. Vücuda mikrop, virüs, mantar gibi diğer maddelerin girmesini engellemiş oluyor" dedi.