Tıp doktoru milletvekilleri, aşı karşıtı söylemlerde bulunanlar ile aşı karşıtı olmadığı halde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarına tereddütle yaklaşanlara karşı iktidar muhalefet ayrımı olmaksızın tek ses oldu. Milletvekilleri sırası gelen tüm vatandaşların aşılarını yaptırmasını önerdi.

Milliyet'ten Bahar Atakan'ın ulaştığı AK Parti, MHP, CHP ve HDP'li hekim milletvekilleri, aşılama oranlarının yükselmesine yönelik önerilerini açıkladı.

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Kovid-19'dan korunmak için bir kişinin dahi aşısız kalmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Yaş aşağı doğru indikçe, 'ben aşı olmasam da bu hastalığı yenebilirim' diye bir düşünce oluyor. Aşılamayı öncelikle kendisi, sonra toplum sağlığı için mutlaka yaptırmak gerekiyor" dedi.

Yasayla getirilecek zorunluluk yerine gönüllü aşılama yapılmasında fayda olduğunu söyleyen Güneş, "Zoraki aşı yapmak... Toplum sağlığını ciddi oranda etkiliyor, bu oranlar istediğimiz yere varmıyorsa, istediğimiz başarıyı elde edemiyorsak belki o zaman düşünülecek ikinci bir yol olarak görülebilir. İlk anda mecburiyet getirmenin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Türkiye, aşılama sayısında dünyada 6. sırada; en çok aşı yapan ülkeler anlamında ABD, Çin, Hindistan, İngiltere, Brezilya ve Türkiye gelmekte. Bu anlamda baktığınız zaman Türkiye aşılamada başarı oranı gayet yüksek, oranı da iyi ama gönül ister ki bu oranı daha da artıralım" diye konuştu.

Daha katı tavır

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, halk sağlığını etkileyen bir bulaşıcı hastalık söz konusu olduğunda aşı olmak gerektiğini, bunun bireysel tercihlere bırakılamayacağını söyledi. Aycan, şu görüşleri dile getirdi:

"Aşı yaptırmak zorunlu bir şeydir; bulaşıcı hastalık varsa, hükümet bununla ilgili aşı çalışması başlatmışsa 'aşı yaptırmıyorum' deme hakkı yok. Ben halk sağlıkçıyım. Halk sağlığının genel prensibi böyledir. Kanunlarımız da böyle. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 'bir bulaşıcı hastalık varsa, idarenin aldığı karara herkesin uyması zorunludur' der. Bakanlık ikna ile aşı yapmak yolunu tercih etti, hükümet gönüllülüğü esnek bıraktı. Bu da böyle bir sonuç doğurdu. Aşıya karşı reaksiyon gösteren insanlar var, her zaman vardı. Kovid-19 da aşı reddi olayına dönüşüyor. Buna müsaade etmemek lazım. Sağlık Bakanlığı'nın daha katı bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Ben zorla yapılması gerektiğini düşünüyorum. Onun yaptırmaması, hepimizi etkiliyor, hastalığı topluma bulaştırıyor. Bu yüzden Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Maske takılmıyor diye ceza yazılıyor. Toplum sağlığını tehdit ediyor diye. Aşı yaptırmayana da ceza uygulanabilir. Mevcut kanun bunu zaten sağlıyor."

'Korkmamak lazım'

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer de, "Aşı şu an elimizdeki tek silahımız virüse karşı. Toplumsal bağışıklığı sağlama noktasında hızlı aşılama çok kıymetli. 'Emin değilim', 'kararsızım' diyerek riski artırıyoruz. Bizi öldürebilen, vücutta tahribat yapan bir virüs var. Aşı, hastalığı geçirmenizi ama ölmemenizi sağlıyor. Aşıdan korkmamak, endişelenmemek lazım; karşımızda çok acımasız bir virüs, hastalık var. İnsanlar ilk bulduğu aşıyı gidip yaptırmalı" diye konuştu.

HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, "Aşı, Kovid-19'la mücadelede en etkin yol. Kesinlikle bütün yurttaşlarımıza aşı olmalarını öneriyorum. Aşının zorunluluk durumu, tartışılır bir konu. Devlet zoruyla yapın ama yine de bir yere kadar ama bunun toplumsal isteğe, insani rızaya dayalı olması daha uygun bir yöntemdir, doğrudur. Hastalığın gerçek boyutları toplumla paylaşıldığı zaman, aşı reddinin daha azalacağı kanaatindeyim. Bu süreç içerisinde bütün siyasi partilerin, örnek teşkil edecek düzeyde herkesin aşıya ilginin artması konusunda ellerini taşın altına koymalarını, liderlerin de bu konuda net tavır sergilemeleri gerektiğini düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.