Psikolojik problemlerin genellikle sosyal, mesleki veya diğer önemli faaliyetlerde güçlüklerle kendini gösterdiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Tokgöz, “Yapılan araştırmalar Covid-19 pandemisi ile birlikte tükenmişlik, depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğunun ciddi oranda artış gösterdiğini gösteriyor. 2021 yılı şubat ayında yapılan bir ankete göre, her 5 yetişkinden 1'i ruhsal sağlıklarının geçen yıl içinde kötüleştiğini bildirdi” dedi.

Ruh sağlığı beden sağlığından ayrı düşünülemeyeceğini işaret eden Tokgöz, “Ruhsal, fiziksel ve sosyal işlevsellik birbirine bağlıdır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ruh sağlığı bireyin kendi yeteneklerinin farkına vardığı, yaşamın normal gerginlikleriyle başa çıkabildiği, üretken ve verimli bir şekilde çalışabildiği ve içinde yaşadığı topluma katkıda bulunabildiği bir iyilik halidir” diye konuştu.

TÜKENMİŞLİK SENDROMUNDA ARTIŞ YAŞANDI

Covid-19 ile birlikte tükenmişlik, depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğunun ciddi oranda artış gösterdiğine dikkat çeken Tokgöz, şu bilgileri paylaştı:

“Psikolojik problemler genellikle sosyal, mesleki veya diğer önemli faaliyetlerde belirgin güçlüklerle kendini gösterir. 2021 yılının şubat ayında yapılan bir ankete göre, her 5 yetişkinden 1'i ruhsal sağlıklarının geçen yıl içinde kötüleştiğini bildirdi. Kaiser Aile Vakfı'na göre, ABD'deki her 10 yetişkinden 4'ü pandemi sırasında anksiyete veya depresif bozukluk belirtileri gösterdi. Haziran 2020'de 5 bin 412 Amerikalıyla yapılan bir ankette, yanıt verenlerin yüzde 41'i anksiyete bozukluğu veya depresif bozukluk semptomları, yüzde 31’i travma semptomları ve stresle ilişkili bozukluk dahil olmak üzere en az bir olumsuz ruhsal veya davranışsal sağlık problemi bildirdi.”

COVID-19 TANISI BİREYLERDE DEPRESYONU TETİKLEYEBİLİR

Türkiye’de Covid-19 tanısı almış bireylerin yüzde 34.9’unun yüksek düzey anksiyete belirtisi gösterirken, yüzde 42’sinin yüksek düzey depresyon belirtileri gösterdiğini söyleyen Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, “Pek çok ülkede yapılan çalışmalar depresyon ve anksiyetenin Covid-19 tanısı almış bireylerde bir arada görüldüğünü ancak depresyonun anksiyeteye kıyasla daha yüksek bir oranda seyrettiğine işaret ediyor. Hollanda’daki bir araştırmada ise 2020 yılında görülen ruhsal sorun yaşayan birey sayısının bir önceki yıla göre yüzde 30 ila yüzde 60 artış gösterdiği ifade edilmektedir” diye konuştu.

UYKU VE KİLO SORUNLARI ARTTI

Sıkıntı ve stresin hayatın bir gerçeği olduğunu ve bizi şaşırtan zor zamanların hep olacağını vurgulayan Tokgöz, “Covid-19'dan öğrendiğimiz, hiç kimsenin olumsuzluklardan tamamen korunamayacağıdır. Araştırmalar bize psikolojik dayanıklılığın öğrenilebilir bir beceri olduğunu gösteriyor. Bu, hayatımızın geri kalanında zihinsel ve fiziksel sağlığımızı koruyabilecek yaşam boyu süren becerilerden biri ve hepimiz onu geliştirmek için adımlar atabiliriz. Pandemide gözlemlenen en önemli değişikliklerinden bazıları uyku düzenlerinin bozulması, kilo değişiklikleri ve artan alkol, sigara, madde kullanımı olmuştur. Özellikle Z kuşağı yetişkinleri arasında (18-24 yaşındakiler) uyku düzensizlikleri (yüzde 31) ve kilo değişiklikleri (yüzde 28) en yaygın belirtilerden ikisidir” ifadelerini kullandı.

10 SORUDA RUHSAL SAĞLIĞINIZI GÖZDEN GEÇİRİN

Kendi psikolojimizi değerlendirmemizin ve yaşadıklarımızın etkilerini fark etmememizin oldukça önemli olduğunu belirten Uzm. Klnk. Psk. Tokgöz, ruhsal sağlığımızı gözden geçirmemize yardımcı olabilecek soruları şöyle sıraladı:

“Uyku düzeninizde değişiklik var mı? Uyku ve ruhsal sağlık el ele gider. Ruhsal bir sağlık sorunu yaşıyorsanız uyku süreniz artabilir veya tam tersi şekilde yerini uykusuz gecelere bırakabilir. İnsanların büyük çoğunluğu 7-9 saat arası dinlenilmiş bir uykuya ihtiyaç duyar. Yaşın ilerlemesi ile birlikte uyku ihtiyacı azalır. Araştırmalar, uyku yoksunluğunun olumsuz düşünmeye yol açabileceğini ve sizi duygusal olarak daha savunmasız bırakabileceğini gösteriyor.

“Normalden daha fazla veya daha az yemek yiyor musunuz? Stres ve duygusal sıkıntı bazı insanların aşırı yemesine neden olur. Bazıları da iştahlarını tamamen kaybeder. Biraz daha ince bir belden hoşlansanız bile, iştahınızdaki veya kilonuzdaki değişiklikleri göz ardı etmeyin.

“Günlük işlerinizi yaparken zorlanıyor musunuz? Depresyon, kaygı gibi ruhsal problemler kişinin günlük aktivitelerini eskisi gibi yapamamasına sebep olabilir. Okula gitmek, işe gitmek, yemek yapmak, temizlik yapmak gibi görevleri yerine getirmekte olağandışı bir düşüş yaşarlar.

“Öz bakım becerilerinizde azalma, zorlanma veya isteksizlik var mı? Kişinin sağlığını, yaşamını ve iyilik halini korumak için gerekli becerileri doğru zamanlamayla başlatması ve uygulaması öz bakımdır. Örneğin, duş alma, diş fırçalama, giyinme, traş olma, makyaj yapma, yemek yeme gibi. Ruhsal problemler, bireyin bu işleri yerine getirmekte güçlük yaşamasına sebep olur.

“Sindirim sorunları yaşıyor musunuz? Stres ve kaygı mide krampları, bulantı, şişkinlik, kabızlık ve ishal gibi mide-bağırsak sorunlarına yol açabilir. Huzursuz bağırsak sendromunuz varsa stres, sindirim rahatsızlığına neden olabilecek alevlenmeleri tetikleyebilir. Üzüntü ve değersizlik duyguları, motivasyon eksikliği, iştahsızlık ve kiloda değişiklikler depresyonun belirtileridir. Bu belirtilerin ilk başladığı nokta sindirim sistemi ve biyolojik dengesizliklerdir. Depresyon ve anksiyete yaşayan bireylerde sıklıkla sindirim sorunları bulunur.

“Sosyallikten kaçınıyor ve insanlara karşı tahammülsüz hissediyor musunuz? İş arkadaşlarınızla kahve molasına çıkmak, okul çıkışı yapılan planlara eşlik etmek, arkadaş organizasyonlarına katılmak zor geliyor mu? Psikolojik sorunlar, sosyal yaşamdan uzaklaşmanıza, kendinizi izole etmenize neden olabilir. Aslında ruhsal sağlığımız için mücadele ederken izole olmaktan çok etrafınızda sevildiğinizi hatırlatacak, sizi destekleyecek sevdiklerinize ihtiyacınız var.

“İç sesiniz sıklıkla katı ve negatif mi konuşuyor? Psikolojik olarak düşüşe geçtiğimizde dünyayı algılama biçimimiz ve iç sesimizin konuşmaları değişir. Zihnimiz daha karamsar, daha negatif, daha umutsuz bir hal alır.  Genelde iç sesimiz şöyle konuşur; “Yaşam anlamsız, İçimde kötü bir his var, yeterince dikkatli olmazsam başıma kötü bir şey gelebilir, beni kimse anlamıyor, güçsüzüm, zaten başarısızım, mutluluğu hak etmiyorum…” Bu gibi düşünceleriniz oluyorsa mutlaka uzman desteği alın.

“Sebebi bulunamayan ağrılarınız var mı? Ruhsal gerginlik genellikle kas gerginliğine de yol açar. Ağrılarınızın kaynağı psikolojik olabilir. Ağrının kaynağı sadece fiziksel bir hastalık değil, stresli yaşam olaylarıdır. Gidilen birçok doktora ve yapılan onlarca tetkik ve incelemeye rağmen ağrıya sebep olabilecek bedensel hastalık bulunamayan durumlarda sorunun psikolojik olabileceği düşünülmelidir. Sırt, mide, baş ağrısı ve kol-bacak ağrılarının stresin neden olduğu hastalıklardan birkaçıdır.

“Dikkat ve odaklanma sorunu yaşıyor musunuz? Unutkanlığın ve odaklanma problemlerinin guatrdan, B12 vitamini eksikliğine kadar pek çok sebebi olabilir. Bunlardan biri de psikolojik problemlerdir. Örneğin, depresyonda birçok beyin alanlarında olduğu gibi dikkatle ilgili alanlarda da performans düşüklüğü söz konusu olur. Bunda en büyük etken serotonin ve norepinefrin gibi hormonların seviyelerindeki azalmadır. Ruhsal sorunlar planlama, programlama, problem çözme, anlama, kavrama, organize olmada zorluk yaşamanıza sebep olabilir. Bu kişiler işte veya okulda sık sık dikkatsizce hatalar yapar, verilen görevlerde dikkatini sürdürmekte zorlanır, sorumluluklarını erteler ve kendileriyle konuşulurken sanki dinlemiyormuş gibi görünürler.

“Yaşadığınız olumsuzluklarla başa çıkmak için alkole, sigaraya, madde kullanımına veya cinsel ilişkiye yöneliyor musunuz? Bunlar sağlıklı, sürdürülebilir başa çıkma mekanizmaları değildir. Bu başa çıkma yöntemleri kısa süreliğine size iyi hissettirebilir ancak geçicidir ve etkisi azaldığında işler bir kez daha alt üst olur. Bunlar uzun vadeli çözümler değildir. Sizi iyileştirmek yerine daha fazla çıkmaza sokarlar.”

Uzman Klinik Psikolog Merve Tokgöz, bu belirtilerden birkaçı eş zamanlı yaşanıyorsa, günlük hayatı zorlaştırıyorsa veya başkalarıyla ilişki kurma yeteneğinde ciddi sorunlara neden oluyorsa, bir psikiyatrist veya psikolog tarafından destek alınması önerisinde bulundu.