Turgay Güler, "Algıya yenilmek" başlığını taşıyan yazısında AK Parti cenahının yapılan hizmetleri yeterince anlatamadığını ve muhalefetin algı operasyonlarına yenik düştüğü görüşünü yineledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Güler, "Böylesi hayati bir karşılaşmada Kaptan Erdoğan'ın kaleye ivedi bir çözüm bulması gerekiyor. Kale boş!" diye yazdı.

İşte o köşe yazısı;

"Sorunu net bir şekilde teşhis edip ortaya koymanın vaktidir sanıyorum. Zira Ak Parti artık kafasını kumdan çıkarmalı!

Her gün hatta her saat 'algı operasyonuna' maruz kalıyor. Dahasını söyleyeyim; kaleyi boş gördüler 7/24 abanıyorlar. Hem de dalga geçer gibi!

Operasyonu çekenler müthiş organizeler, bir o kadar da profesyonel.

Fonlanan sanatçılar, gazeteciler, akademisyenler pusuda talimat bekliyorlar. Her birinin görevi, işlevi farklı.

Bazen tek tek bazen topluca harekete geçiyorlar.

Kim ne zaman ne söyleyecek hepsi belli!

Senkronizasyon muhteşem!

Mesela siz 30 yıl sonra Karabağ'ı işgalden kurtarıp bağımsızlığına kavuşturuyorsunuz. Yer gök inlemeli değil mi? Ama olmuyor!

Çünkü CHP Genel Başkan yardımcısı Ünal Çeviköz'e biri 'hadi sıra sende' diyor.

O da çıkıp 'Erdoğan Karabağ'a cihatçıları gönderdi, maalesef

Azerbaycan'a silah yardımında bulunuyoruz' deme cüretinde bulunuyor.

Utanmadan, sıkılmadan!

Çünkü görevi kirletmek!

Siz dünyanın en büyüklerinden, en modernlerinden bir havalimanı inşa ediyorsunuz; lakin bu devasa proje bir geri zekalının 'İstanbul Havalimanı çok rüzgar alıyor, uçaklar inemiyor, boşuna inşa edildi' şeklindeki saldırısına maruz kalıyor.

Türkiye bu dev projeyle gururlanacağına 'rüzgar alıyor mu almıyor mu' diye tartışıyor. Çünkü tartıştırılıyor.

Sonra bir başka geri zekalı çıkıyor 'Sabiha Gökçen Havaalanı'nda yola tünel yapmışlar' diyor.

Öbürü 'Marmaray su alıyor' diyor.

Sonra salağın biri 'Şehir hastaneleri çok büyük hastalar hastanede kayboluyor' diyor.

Manyağın biri de kendisine uzatılan mikrofona 'Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, üçüncü köprüyü yapan İmamoğlu'na teşekkür ediyorum' diyor.

Hangi birini sayayım.

Şimdi yeni bir faza geçtiler. Neymiş? Mühendisler Türkiye'de iş bulamadıkları için yurtdışına kaçıyorlarmış.

Vah vah!

Düşünsenize; Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Çanakkale Köprüsü, yerli otomobil, yerli uçak, yerli uydu, Nükleer Enerji Santrali, doğalgaz petrol arama/çıkarma faaliyetleri, metrolar, hızlı trenler, devasa tüneller, İHA/SİHA'lar, silahlar, füzeler üretiyorsunuz.

Tüm bu üretimlerde yüzlerce, binlerce mühendis istihdam ediyorsunuz.
Bu projelerin alayına karşı çıkanlar şimdi utanmadan sıkılmadan diyorlar ki 'mühendisler yurtdışına kaçıyor'.

Ve siz bu kepaze algı operasyonuna yenik düşüyorsunuz.

Yazık!

Yahu onlara kalsa bu projelerin hiçbiri hayata geçirilmeyecekti.

Bu uğurda 'Gezi'yi tertiplediler. 17/25 darbesine kalkıştılar. 15 Temmuz'da ülkeyi işgal etmeyi denediler.

Hadi geçtim bunları.

'Mühendislerimiz Türkiye'de iş bulamadıkları için yurtdışına kaçıyor' diyen Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olduğunda herkesi muhtarlıklara özel kalem müdürü olarak atayacağını söylüyor.

Şaka gibi!

Dahasını da söylüyor. 'Boş verin işi gücü ben size en iyisinden cep telefonu, bol internet, oyun konsolu vereceğim, oturun oyun oynayın' diyor.

Hal böyle iken Ak Parti algılara yenik düşüyor. İnanılır gibi değil.
Dedim ya 'kale boş' diye.

Böylesi hayati bir karşılaşmada Kaptan Erdoğan'ın kaleye ivedi bir çözüm bulması gerekiyor.

Kale boş!"