Kamudanhaber- Özel haber

25/08/2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin 23. Maddesi Toplu Sözleşme ikramiyesini kapsıyor. Madde şu şekilde:

Toplu Sözleşme İkramiyesi

Madde 23-(1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4 üncü maddesinde yer alan "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" ibaresi, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" şeklinde, "Kırk beş Türk lirası" ibaresi "2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda" şeklinde uygulanır.”

6. Dönem Toplu Sözleşmenin bu hükmüne istinaden sendikalı memurlara 3 ayda bir 400 TL Toplu Sözleşme İkramiyesi ödenecek. Yani memur maaşlarına öyle zannedildiği gibi her ay 400 TL’lik bir zam söz konusu değil üç ayda bir 400 TL ödenecek. Toplu Sözleşme İkramiyesi bugüne kadar zaten üç ayda bir 135 TL olarak ödeniyordu. Buradan anlaşılacağı üzere üç ayda bir gelen zam da öyle 400 TL değil. 400-135= 265 TL

Ocak ayından itibaren yılda dört defa olmak üzere; 4*400=1.600 TL toplu sözleşme aidatı alacak olan memurlardan bu paranın üç ay boyunca 3*31,5=94,5 TL’si yılda da 378 TL’si sendika aidatı olarak kesilecektir. (Ocak ayından itibaren memurlardan kesilecek olan sendika aidatı ortalama 31,5 TL olarak hesaplandı.)  Bu durumda; sendikalı memurun eline ayda 101,8 TL yılda ise toplam 1.222 TL ilave para geçecektir.

Sendika üyesi olmayan memurlar ile polis, asker ve emekliler gibi sendika üyesi olamayan memurlar ve kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden az sendika üyesi kaydedebilen küçük sendikaların üyeleri bu toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamayacaklar.

Yukarıda sayılan sendikasız memurlar, sendika üyesi olamayanlar ve yüzde 1 barajına takılan sendikalara üye olan memurlar ise yılda toplam 1.600 TL tutan toplu sözleşme ikramiyesini alamadıkları gibi maaşlarından kesilen sendika aidat kesintileriyle birlikte 1.600+378=1.978 TL kayba uğrayacaklardır.

Büyük sendika üyesi memurlar +1.222 TL kâra geçerken bunlar -1.978 TL zararda olacaklar. Aradaki reel fark yılda: 3.200 TL olacak. Aylık bazda ise reel olarak 266,6 TL zararda olacaklar.

Toplu sözleşme ikramiyesi bazılarının iddia ettiği gibi sendikanın kasasına değil memurun cebine girecek. Ancak maaşlardan yapılan sendika kesintileri de bindelik orana göre yapıldığından; memur maaşlarına yapılan zamdan dolayı sendika kesintileri de artacaktır. Yani Ocak ayından itibaren sendikaların kasasına giren para da artacaktır. Tabii yüzde 1 barajını geçebilen büyük sendikaların kasasına giren miktar artacaktır.

Yüzde 1 barajının altında kalan sendikaların üyeleri, yıllık 1.600 TL tutan toplu sözleşme ikramiyesini alamadıklarından bu sendikalar; doğal olarak üye ve gelir kaybına uğrayacaklar belki de bazıları kapısına kilit vurmak zorunda kalacaklardır.

Kimi sendikalarca, yetkili sendika Memur-Sen’in de memur maaş zammından memnun olmayan üyelerinin istifa etmemesi ve diğer küçük sendikalara kaçmasını önlemek için yüzde 1 barajına imza attığı iddia ediliyor.

Kapılarına kilit vurma noktasına kadar gidebilecek bir sürecin başındaki yüzde 1 baraj altındaki sendikalar ise 6. Dönem Toplu Sözleşmenin bu maddesinin sendikal çeşitliliğe, çok sesliliğe, çoğulcu demokrasiye aykırı olduğu iddiasıyla; maddenin iptalini istiyorlar.

Bu sendikalar, Memur-Sen’e 2001 yılındaki 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 2. Bölüm 3. Geçici Maddesinde yer alan o zamanki %5 barajının Eğitim-Bir-Sen başta olmak üzere Memur-Sen’e bağlı sendikalara yaşattığı sıkıntıyı hatırlatıyorlar.  O zamanki şartlarda Eğitim-Bir-Sen, üyelerinden sendika aidatı kesintisi yapabilmek için gerekli olan 35.000 sayısının çok uzağındaydı.

“Sendikal Örgütlenme ve Eğitim-Bir-Sen” kitabında, Eğitim-Bir-Sen Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Rahmetli Erol Battal bu durumu; örgütlenme hakkına ve emeklilerin anayasal haklarına aykırı bulunduğunu ifade ederek, herhangi bir baraj şartı getirilmesine karşı çıkıldığını ifadeleriyle anlatıyordu.

Bugünkü durum, Rahmetli Süleyman Demirel’in “Dün dündür. Bugün de bugün.” sözlerini hatırlatıyor.

Memur-Sen’in öne sürdüğü, işçi sendikalarındaki dayanışma aidatı tezi ise ek bir kesintiyi ifade edip diğer sendikaların sendika aidatı kesintisi yapamaması durumunu ifade etmemektedir.

Burada bir başka husus da yüzde 1 barajı üstünde yer alan diğer sendikaların bu konudaki suskunluğudur. Maalesef sendikalarımız demokrasi sınavında sınıfta kalmışlar ve bana değmeyen yılan bin yaşasın tavrını benimsemişlerdir.

Eğer sendikalar, kendi üyelerine aylık 101,8 TL toplu sözleşme aidatı yerine tüm memurlara 101,8 TL seyyanen zamma imza atmış olsalardı; hem bugün asker, polis gibi sendika üyesi olamayan memurlar, hem emekliler hem de yüzde 1 barajı altında kalan sendika üyeleri de bu zamdan yararlanabileceklerdi. Kısacası ayrımsız bütün memur ve emekliler bu zamdan yararlanacaklardı.

Tüm memurların memnuniyeti mümkündü.

Ne diyordu Aşık Veysel;

Kim okurdu, kim yazardı?

Kim okurdu, kim yazardı?

Bu düğümü kim çözerdi?

Koyun kurt ile gezerdi

Fikri başka başk' olmasa

Koyun kurt ile gezerdi

Fikri başka başk' olmasa

Fikri başka başk' olmasa

Murat Kenan Erdem