Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Kopernik 1 uydusu tarafından kaydedilen görüntülerde sızıntının yarattığı, 800 kilometrekarelik New York şehri büyüklüğündeki kirlilik gözler önüne serildi.

Bu, başlangıçta düşünülenden çok daha büyük bir kirliliğe işaret ediyor. Zira geçen hafta gelen açıklamalarda sızıntının sadece 26 kilometre kare olduğu ifade edilmişti.

Suriyeli yetkililer sızıntının 23 Ağustos'ta Baniyas elektrik santralinde 15 bin ton yakıtla dolu bir tanktan kaynaklandığını açıklamıştı.

Yetkililer, petrol sızıntısının hızla Kıbrıs'a yaklaştığını açıklamış, bu durum KKTC'de paniğe neden olmuştu. Daha sonra sızıntının rüzgar sayesinde ada kıyılarından bir miktar uzaklaştığı açıklanmıştı.

Sızıntının ilerlemesi karşısında Türkiye de harekete geçmişti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, sızıntıya karşı Akdeniz'i bariyerlerle kapattıklarını açıklamıştı.

İsrailli yetkililerin de kıyılarındaki olası bir kirlilikten endişe ettiği ve sızıntıyı yakından takip ettiği bildirilmişti.

Ekipler kirliliği temizlemek için çalışmalarına devam ediyor. Ancak petrol sızıntısının ekonomik ve çevresel sonuçlarından endişe ediliyor.

Sızıntının balıkçılık ve turizme ciddi zarar verebileceği düşünülürken, uzmanlar deniz tabanına yapışan birikintilerin Akdeniz'in zengin ekosistemi için de felaket olabileceğini belirtiyor.

Bu bölge dünyadaki tüm deniz türlerinin yüzde 18'ini temsil eden, yaklaşık 17 bin yaban hayatı türüne ev sahipliği yapıyor.

Dünya Yaban Hayatı Federasyonu'nun (WWF) Akdeniz Girişimi'nden de konuyla ilgili bir açıklama geldi.