Sedat Peker'in açıklamaları sonrası hakkındaki çeşitli iddialarla gündeme gelen Süleyman Özışık, AK Partili belediyelerin Yazarlık Okulu projelerinde yer almasına ilişkin soruları yanıtladı.

Özışık, 6-7 belediyede Yazarlık Okulu projesinin gerçekleştiğini belirterek, bunun gizli saklı olmadığını, belediyelerin, belediye başkanların ve kendisinin bunu sosyal medya hesaplarından paylaştığını anlattı. Odatv'ye konuşan Özışık, etkinliklerin mezuniyetlerine bakanların katıldığını, bunların TV ve gazetelerde haber olduğunu söyledi. Son gelişmelerin ardından AK Partili belediyelerin ve başkanların tweetleri silmesi ve haberleri kaldırmasını ise eleştiren Özışık "Şunu şöyleyeyim Bir defa hangi belediye hangi belediye başkanı hangi belediye çalışanı bunu yaptıysa kınıyorum, lanetliyorum. Ben kamuoyunun gözü önünde sosyal medya hesaplarından bu işi paylaştım. Devletine milletine bayrağına ve toprağı sadakatle bağlı olacak 1000 tane genç yazar adayı yetiştirdim" dedi.

'TEK KİŞİ BEN DEĞİLDİM, 40-50 ATÖLYE VARDI'
Belediyelerce yapılan tek yazarlık atölyesinin kendisinin katıldığı etkinlik olmadığını, yaklaşık 40-50 farklı yazarlık akademisi ve 40-50 farklı gazeteci olduğunu belirten Özışık, "Programa başka hangi gazeteciler katıldı?" sorusu üzerine "Katıldığım bir programa sanırım Ersoy Dede katılmıştı. Davetli olarak katılmıştı. Onun dışında çok fazla kimseyi hatırlamıyorum" yanıtını verdi. Veyis Ateş'in ise yine diksiyon, spikerlik ve televizyonculuk dersi verdiğini ifade etti. Özışık, sistemin işleyişine ilişkinse şunları anlattı:

"Belediye kendine göre bazı kişileri belirler. O kişilere teklif yapar. Kabul eden eder, etmeyen etmez. Zannediyorum, hakkına girmiş olmayım Ersoy Dede bir başka yazarın Veyis Ateş olabilir, yoğun programımdan dolayı gelmediği bir hafta belediye 'siz gelir misiniz?' diye teklifte bulunduğu için misafir olarak geldi."

'HEDİYE SÖYLENMEZ'
Organize suç örgütü lideri olmaktan hakkında arama kararı olan Sedat Peker'in, oğlunun düğününe gönderdiği 80 bin lira değerindeki mücevherata ilişkinse sitemde bulunan Özışık "Şimdi bu işin çok detayına girmeyi doğru bulmuyorum. Yargıya intikal etmiş bir mesele olduğu için detay vermeyeceğim. Ama biz Anadolu kültürü ile yetişmiş insanlarız. Düğüne ve cenazeye gönderilen şeylerinin sergilenmesi, açıklanması, açıklayan kişinin kendi ayıbıdır. O hediyede benim şahsıma gelmemiş. Benim kızıma gelmiş. Şimdi ben bu hediyeyi ne yapacaktım? Yani gönderdiği adama küfür mü edecektim. Defol git buradan mı diyecektim. Ben bir talepte bulunmuş muyum? Bana şöyle bir kolye gönderin. Benim kızıma şöyle bir şey gönderin demiş miyim? Ben gönderdiği hediyenin kapağını açmadan kızım ve damadıma uzatmışım" dedi.