İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bunların çocukları ne iş yapıyor diye bir baktırdım, kimisi Amerika'da, kimisi İngiltere'de okuyor. Bir eli yağda, diğeri balda... Birisi benim bile markalarını yeni öğrendiğim dünyanın en lüks arabalarına biniyorlar. Kimisi 5-10 tane şirket sahibi. Kardeşim siz bu milletin çocuklarından ne istiyorsunuz, Allah'tan korkmaz mısınız? Kendi çocuklarınızı dağa göndersenize, kendi çocuklarınızı terörist yapsanıza." dedi.

Soylu, Sultançiftliği'ndeki 15 Temmuz Şehitler Meydanı'nda, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve vatandaşlarla buluştu.

Ellerinde Türk bayrağı bulunan vatandaşların sevgi gösterisiyle karşılanan Soylu, katılımcılarla sohbet edip, fotoğraf çektirdi.

Burada konuşan Soylu, Türkiye'de yaşanan darbe girişimlerinin yanı sıra çukur olaylarında da camilerin, kütüphanelerin Siirt Devlet Hastanesinin 7 kez yakıldığını belirtti.

Türkiye'nin bugün huzur içerisinde olduğunu söyleyen Soylu, "Bugün Doğu ve Güneydoğu'da, huzur var. Bugün Sincan'da, İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de bir anne çocuğunu kucağına alıp, komşusuna gidip oturmaya geri dönebiliyor. Aynısını Diyarbakır'da, Batman'da, Siirt'te, Bitlis'te, Silopi'de, Şemdinli'de, Allah'ıma çok şükürler olsun orada aileler huzur içerisinde, insanlar huzur içerisinde rahat bir şekilde gerçekleştiriyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük bir devrim gerçekleştirdiğini vurgulayan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Onlara, 'Siz kimsesiz değilsiniz, siz çaresiz değilsiniz', diyoruz ve elimizi uzatıyoruz. Onlara bir şey söylüyoruz, 'Hiç merak etmeyin buraya huzur ve güvenlikli bir hale getireceğiz. Sizi doktor, mühendis, öğretmen, hemşire yapacağız. Memleketimize hayırlı evlat yapacağız' diyoruz. Derdimiz odur, hiç endişe etmeyin.

Mezarlıkta tören yapacaklarmış. Bu törene de müsaade etmeyeceksiniz, bir kilometre mezarlığın etrafına kimseyi sokmayacaksınız, ailesi olacak sadece... Terörist cenazesinin başında ağlayanlar, milletimizin kalbine hançer gibi bir şey saplıyorlar. Oradaki çocukların ve insanların huzurunu altüst ediyorlar."

Soylu, HDP'lilerin, 13-14 yaşındaki çocukları dağa çıkarıp terörist yaptıklarını söyleyerek, "Peki bunların çocukları ne yapıyorlar? Bunların çocukları ne iş yapıyor diye bir baktırdım, kimisi Amerika'da, kimisi İngiltere'de okuyor. Bir eli yağda, diğeri balda... Birisi benim bile markalarını yeni öğrendiğim dünyanın en lüks arabalarına biniyorlar. Kimisi 5-10 tane şirket sahibi. Kardeşim siz bu milletin çocuklarından ne istiyorsunuz, Allah'tan korkmaz mısınız? Kendi çocuklarınızı dağa göndersenize, kendi çocuklarınızı terörist yapsanıza, kendi kızlarınıza tacize göz yumsanıza bakalım? Hadi yumun bakalım. Bu sömürüye hep beraber, 'Dur.' diyeceğimiz bir seçime gidiyoruz. Hep beraber yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik. Terör örgütü, Doğu, Güneydoğu ve şehirlerimizde, burunlarını çıkaramıyorlar, burunlarını."

- "Şehit Aybike öğretmenimize ne söyleyeceğiz?"

Terör örgütüyle bağlantısı olan kişilerin belediye meclis üyesi olduğu zaman verilecek cevap olması gerektiğine işaret eden Soylu, "Şehit ailelerine ne söyleyeceğiz, şehit Aybike öğretmenimize ne söyleyeceğiz? Doğu'ya Güneydoğu'ya gidip, o çocukların aydınlık geleceğe adım atmasını isteyen Necmettin öğretmenimize ne söyleyeceğiz? Bedirhan bebeğimize ne söyleyeceğiz? Her şehit cenazesine gittiğimizde, o şehit cenazesinde, 'Başın sağ olsun' dediğimde, 'Sen beni teselli etme, beni de istiyorsan ben de gideceğim...' diyen babaya ben ne söyleyeceğim, bana bunu söyleyin?" ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Bugün Apo'nun yeğeni, Saadet Partililerle Şanlıurfa'da kapı kapı dolaşıyor. Adıyaman'da, HDP İl Başkanıyla Saadet Partisi'nin adayı kapı kapı dolaşıyorlar. Allah'ınızı severseniz, biz yanlış yapıyorsak bize deyin ki buradan geri dönün ama bu ülkeyi huzursuz hale getirdiler. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 13 oy aldı HDP, buradan söylüyorum ne eksiydi, otur demokrasiyle beraber mücadeleni yapmak istiyorsan yap. Ama kafasında böyle bir şey yok. Yaktılar, yıktılar, yok ettiler her tarafı. Çocukların geçmişlerini, geleceklerini, altüst etmek için çaba ortaya koyabildiler. Şimdi adam çıkmış diyor ki 'Kürdistan'da biz kazanacağız. Batı'da AKP ve MHP'ye kaybettireceğiz.' Size soruyorum, Türkiye'de Kürdistan diye bir yer var mı? Allah adamın suratından meymeneti yok etmiş.

Siz hiç Kılıçdaroğlu'nun ağzından, 'Türkiye'de Kürdistan diye bir yer yoktur.' diye bir şey duydunuz mu? Peki siyasete baş olmak için giren, şimdi kuyruk olan Meral Akşener'den, güya milliyetçi, çakma milliyetçi... Meral Akşener'den, böyle bir söz duydunuz mu? Siz Rahmetli Necmettin Erbakan'ın partisini, 2 milletvekilini 24 Haziran'da Meclise sokabilmek için PKK'ya yamalayan bu Temel Karamollaoğlu'nda böyle bir ses duydunuz mu? Bana diyor ki 'Ahlaksız kampanya yapıyorsun.' Ahlaksız ben miyim, yoksa Necmettin Erbakan'ın Milli Görüşü'nü alıp, PKK'ya yamayan kendileri midir ahlaksız? Yazıklar olsun. Yani bu ülke ilk kez böyle bir duruma geldi."

Huzurun yakalandığı günlerde, bu huzurun bozulmak istendiğine dikkati çeken Soylu, "CHP İstanbul Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'na ne demeli? İstanbul'u bizim oylarımızla beraber kazanacaklar diyor, pazartesinden sonra alacaklarımızın alacağız diyor, bir tek ses çıkaramadılar, dilleri lal oldu. HDP, PKK İstanbul ve Ankara'nın üzerine vesayet koydu." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sabah namazına giden insanımız huzurla gidecek"

"Bizim aradığımız Türkiye şu; bir anne çocuğunu okula gönderirken gözü arkada kalmayacak sabahleyin. Sabah namazına giden insanımız huzurla gidecek, huzurla gelecek. Esnaf dükkanını açtığı zaman kimse kendine musallat olmayacak. Biz musallat olana musallat oluruz. 275 mafya örgütünü çökerttik, sadece geçen yıl. Ben öyle mafya tafya bir şey anlamam. Kim milletimize musallat olursa gereğini yerine getirir, kimseye kimseyi çöktürmeyiz, biz çökeriz hiç merak etmeyin." diyen Bakan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"FETÖ'nün iti üç gün önce havladı Amerika'dan. Dedi ki, AKP ile MHP'ye oy vermeyeceksiniz, dedi. Peki, aynı şekilde Kandil'in itleri havlıyorlar mı, onlar da aynısını söylüyorlar mı? E tamam, bir arada çıksınlar. Korkuyorlar, çünkü foyaları meydana çıkacak.

Bizim eksiğimiz, aksağımız, hatamız olabilir. Eksikten, aksaktan, hatadan yoksun Cenabı Allah'tır. Biz kuluz ve hata üzerine yaratıldık, doğru mu? Ama bizim samimiyet eksikliğimiz yoktur. Hakikaten samimiyet eksikliğimiz yoktur. Biz millete hile yapmayız. Perdenin arkasında başka konuşup, perdenin önünde başka konuşmayız. Bu kadar açık ve net. 31 Mart'ta şu protokol imzalayanlar var ya hani 'belediye başkan yardımcılığını HDP'ye vereceğim', 'yönetim kurulu üyeliklerini HDP'ye vereceğim' diyenler. Bu sözleşmeyi size sormadılar ya. 31 Mart'ta siz onlara şerefli bir imza atın da şu protokollerini şunların yüzüne bir çarpıverin."