Asgari ücretle çalışan herkesi ilgilendiriyor. Asgari ücrete 2022'de ne kadar zam yapılacağı merak edilirken. Hak-İş'ten zam oranlarınn belirlenmesine dair önemli bir talep geldi. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Antalya'nın Kundu Turizm Merkezi'nde düzenlenen Hizmet-İş  Sendikası Genişletilmiş İl Başkanları Kurulu Toplantısı kapsamında gazetecilerle  bir araya geldi.

Asgari ücret ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arslan,  Türkiye'de asgari ücretle çalışanların oranının yüzde 40 olduğunu ve bunun büyük  bir bölümünün de özel sektörde yer aldığını belirtti.

 Asgari ücret belirlenmesinde artık farklı bir modele ihtiyaç olduğunu  belirten Arslan, şunları söyledi:

"Asgari ücret tespit komisyonunda, temsil açısından son derece zayıf,  adaletsiz ve katılım anlayışından uzak bir sistem mevcut. Bu nasıl aşılabilir,  uzun yıllar gündeme getirdik. Sanıldı ki orada Türk-İş olmasın biz olalım. Biz  böyle demiyoruz, herkes üyesi kadar orada olsun, bu yapılmadı. Asgari ücret  komisyonunda mevzuat değişimi lazım. Daha geniş katılımlı olmalı, sendika üye  sayısına oranla temsil edilmeli."

Geniş katılımlı tespit komisyonu oluşturulmasının hem tartışmaları,  hem de bir kesim üzerindeki sorumluluğu azaltacağını aktaran Arslan, daha  katılımcı bir yapının inşa edilmesi gerektiğine işaret etti.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde tüm sektörler durma  noktasına gelirken üretimin devam ettiğini ve hatta ihracatta rekor kırıldığını  dile getiren Arslan, bunun işçiler sayesinde olduğunu ve bu açıdan işverenlerden  daha cömert olmalarını beklediklerini kaydetti.

 "Sendikalı olmak teşvik edilmeli"

Sendikanın da cazip hale getirilmesi gerektiğini belirten Arslan,  ürünün üstüne "bu ürün sendikalı işçiler tarafından üretildi" gibi yazılar  yazılabileceğini ya da sendikalı işçi çalıştıran işverene vergi indirimi gibi  çeşitli avantajlar sunulabileceğini söyledi.

İşverenin teşviklerden yararlanmak için sendikalı işçi çalıştırmayı  isteyeceğini anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sendikalı olmak teşvik edilmeli. Bu durum hükümetin işini de  kolaylaştırır, gelir dağılımı azalır. Toplu sözleşmelerin olduğu yerde kayıt dışı  olmaz. Sosyal güvenlik gelirleri, vergi gelirleri artar, iş kazaları azalır.  Örgütlü yapıların olduğu yerde ölümlü iş kazaları oranı yüzde 1'in altında. Çünkü  tedbirler elden bırakılmıyor. AK Parti hükümeti geldiğinde kayıt dışı istihdam  yüzde 55'di, salgın öncesi yüzde 35'lere düştü. Salgın döneminde kayıt dışı daha  da azaldı, son rakamlar yüzde 29 olmuş."