Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY terör örgütü soruşturması kapsamında 2016'nın Aralık ayında hakkına yakalama kararı çıkartılan ve bölge imamı olduğu öğrenilen 'Süleyman' kod adlı Emre Kazan Yunanistan'a kaçmaya çalışırken Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde yakalandı. Bir kamu kurumunda bilgi işlem sorumlusu olarak görev yapan Kazan'ın FETÖ'nün 24 ilinden sorumlu adalet imamı olduğu tespit edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Kazan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olarak yaklaşık 100 kişiyi deşifre etti.

'GEÇİMİMİ BİTCOİN İLE KARŞILADIM'

15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından çalıştığı kamu kurumundan ihraç olduğunu söyleyen Emre Kazan, örgütle bağlantısı olduğu gerekçesiyle kaçtığını söyledi. Kazan, "Harun isimli şahıs kiralık bir gaygubet evi tutarak burada saklanabileceğimi ve bana yardımcı olacağını söyledi. Bu şahsın yönlendirmesi ile Mamak ilçesinde Irak vatandaşı bir şahsın evini sözlü olarak kontrat düzenlemeden kiraladık. Bu evde Bilal isimli şahıs ile birlikte kaldık. Aynı apartmanda ev sahibimizin akrabası olan Irak vatandaşı şahsa kirayı elden veriyorduk. Bu dönemde yaklaşık 20 bin dolar değerinde olan Bitcoin yatırımım sayesinde geçindim. 2017 Nisan ayına kadar burada kaldık. Gaybubet evlerini Harun olarak belirttiğim şahsın bildiğini düşünüyorum. Eğer yatırımım olmasaydı muhtemelen evin giderlerini Harun olarak belirttiğim şahıs karşılardı" dedi.

'ARAÇ ÇAMURA SAPLANINCA YAKALANDIK'

Emre Kazan, gaybubet evinin ardından kaçak yollarla yurtdışına kaçmaya karar verdiğini ifade ederek, "Yurt dışına çıkmaya karar verdim, Harun isimli şahıs da beni destekledi ve İhsan kod isimli şahsa yönlendirdi. Bu şahsın bulduğu bir göçmen kaçakçısı ile anlaştık. İstanbul'da kaçakçı ile buluştuk, İhsan kod isimli şahsın yönlendirmesi ile kaçakçılar ile buluşup 3 bin 500 Euro karşılığında anlaştım ve parayı kaçakçı şahsa verdim. Bu şahıs ile birlikte Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde bulunan sınırdaki Meriç nehrinin kenarına kadar geldik ancak aracımız çamura saplanınca askerler tarafından yakalandık. Ankara'da 2017 yılında Narkotik Suçlar Şubesinde ifadem alınarak tutuklandım ve Sincan cezaevine girdim. Burada 2 yıl kadar kaldım ve tahliye oldum. Duruşmalara katılmayınca hakkımda yakalama çıktı bende tekrar kaçtım. Eşim ile birlikte Pursaklar ilçesinde eşim adına kiraladığımız bir ev tuttuk ve burada kalmaya başladım. Hiç dışarı çıkmadım. Yaklaşık 5 ay önce evi tedbir amaçlı değiştirdik" diye konuştu.

'OPERASYONEL HATLAR İKİYE AYRILDI'

FETÖ silahlı terör örgütü üyelerinin 2010 yılından sonra kullandıkları operasyonel hatların iki kategoriye ayrıldığını anlatan Kazan, "Bunlar 'kırmızı' ve 'mavi' olarak ayrılırdı. Kırmızı hat yapı içerisinde üst düzey yapı mensuplarının kullandığı hatlardı, mavi hat ise alt düzey yapı mensuplarının kullandığı hatlardı. Bu hatlar A.S isimli şahsın yönlendirdiği Ankara'da Abidinpaşa semtinde bulunan yapıya mensup telefon bayisinden temin edilirdi. Bu hatlar yapıya mensup olmayan sıradan şahıslar adına açılan hatlardı. Yapılanma içerisinde belirli bir vazifenin üstende olan şahıslar telefon yerine tablet kullanırlar ve irtibatları tabletler üzerinden kriptolu uygulamalarla sağlarlardı. Yapılanma tarafından TC Kimlik numarası beyan etmeden ve faturasız şekilde modem alınır, bu modemler üst düzey örgüt mensuplarına veriler ve bu modemler üzerinden iletişim sağlanırdı" ifadelerini kullandı.

Dilhan Dumanoğlu