Meclis Başkanı Mustafa Şentop, CHP'nin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dile getirdiği "suç örgütü liderinden 10 bin dolar alan siyasetçinin" açıklanmasına ilişkin dilekçeye verdiği cevapta, "Anılan iddianın adli makamlara ulaştırıldığı bilgisi edinildikten ve kamuoyu ile paylaşıldıktan sonra, konuyla ilgili yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek dışında gerek TBMM gerekse TBMM Başkanlığı tarafından yapılabilecek resmi bir işlem bulunmadığı malumlarınızdır." ifadesini kullandı.

Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup başkanvekilleri ve milletvekillerinin Bakan Soylu'nun "suç örgütü liderinden 10 bin dolar alan siyasetçi" sözleriyle kastettiği siyasetçinin açıklanması istemiyle sundukları dilekçeye cevap verdi.

Dilekçede bahsi geçen iddialarla ilgili yaptığı girişimler sonucu edindiği bilgilerin tamamını CHP mensupları dahil tüm kamuoyuyla zaten paylaştığını ve bunların dışında iletebileceği başka bir bilgi bulunmaması sebebiyle dilekçeye ayrıca yazılı olarak cevap vermemeyi tercih ettiğini bildiren Şentop, iddianın yargı makamlarına intikal ettirildiğine, hukuk devleti ilkesinin temel öğelerinden biri olan erkler ayrılığı prensibi uyarınca konusu suç teşkil eden iddiaların aydınlatılması görev ve yetkisinin, bir hukuk devletinde münhasıran yargı makamlarına ait olduğuna işaret etti.

Mustafa Şentop, "Bu çerçevede anılan iddianın adli makamlara ulaştırıldığı bilgisi edinildikten ve kamuoyu ile paylaşıldıktan sonra, konuyla ilgili yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek dışında gerek TBMM gerekse TBMM Başkanlığı tarafından yapılabilecek resmi bir işlem bulunmadığı malumlarınızdır." değerlendirmesinde bulundu.

Meclis Başkanı Şentop, şunları kaydetti:

"Kayıtlı dilekçenizde TBMM Başkanı olarak görevimin mevcut milletvekilleriyle sınırlı bir görev olmadığını, önceki dönem milletvekillerinin haklarından da sorumlu olduğumu hatırlatma ihtiyacı duymanızın yargıya intikal etmiş bir konuda, somut olarak TBMM Başkanı'na düşen hangi hukuki sorumluluğa tekabül ettiği anlaşılamamıştır.

Bu çerçevede ilgide kayıtlı dilekçelerde tarafımdan beklenen husus eğer dilekçelerinizde bahsi geçen iddiaya konu kişinin adının açıklanması ise, öncelikle söz konusu iddianın sahibinin şahsım olmadığını, dolayısıyla bu kişinin kim olduğunun açıklanmasının tarafımdan istenilmesinin makul olmadığını hatırlatmak isterim. Bir an için şahsımda bu bilginin bulunduğu farz edilse dahi bu beklentinizi, Anayasa'nın 38'inci maddesinde 'suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.' şeklinde ifadesini bulan masumiyet karinesi prensibi uyarınca karşılayabilmem mümkün değildir.

Eğer ilgide kayıtlı dilekçelerle tarafıma iletilen talep söz konusu iddialara konu teşkil eden kişinin eski milletvekili olup olmadığı hususuna da açıklık getirmem ise bu konu, iddialar hakkında tarafıma iletilen ve zaten kamuoyuna açıklamış bulunduğum bilgilerin sınırları dışında kaldığı için bu talebinizi karşılayabilmeme de imkan bulunmamaktadır.

Kayıtlı dilekçenizde yer verdiğiniz 'demokrasi ve hukuk devleti ilkesinin TBMM Başkanı'na yüklediği sorumluluğun yerine getirilmesi' şeklindeki soyut talebiniz, ancak konusu suç teşkil eden bir iddiaya ilişkin olarak yargı erkine intikal eden bir meselede TBMM Başkanı'na resmi işlem yapma yetkisi veren bir pozitif hukuk normuna dayandırıldığı takdirde değerlendirmeye alınabilecektir."