Astronomik sendikacı maaşları, eşe dosta kıyak, aşna-fişne, lüks makam araçları, beş yıldızlı otellerde programlar, görkemli sendika binaları, israf, şatafat, yolsuzluk…
Huzur hakları, temsil giderleri, kul hakkı, haklı-güçlü/güçlü-haklı, yoksulluk sınırı altında maaş alan memurlar, salon toplantıları, hamaset konuşmaları, sloganlar, alkışlar, havada uçuşan mottolar, davamız destanları, aforizmalar, -meli/-malı kipleri, ekmek, özgürlük, kazanımlarımız, Audiler, göl kenarları, nehirler, düşler…


Tüm bu kavram kargaşasının arasında, sizlerin de fark ettiği gibi haberimize; Genel İzleyici, +18, Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranış, Şiddet/Korku, Cinsellik gibi televizyonlarda kullanılan akılı izleyici kodlarını kullanarak manşet attık. 


Yoğun olarak son birkaç gündür daha da geriye gittiğimizde memurların toplu sözleşme sürecinden bugüne gerek internet medyasında gerekse sosyal medyada sendikalarla ilgili üst üste haberler yer almakta… Yazılanları okuyunca bundan böyle sendika haberlerine televizyonlarda kullanılan akılı izleyici kodları koymamıza hak verecek çocukları ve gençleri bu haberlerden uzak tutacaksınız.


Toplu sözleşme süreci devam ederken kimi sendikaların zaten yüksek olan sendikacı maaşlarını kendi veri tabanlarında bile memur maaşlarının yoksulluk sınırının altında kaldığı bir dönemde şube başkanları için; 15-16 bin TL, genel başkanlar için ise; 30 bin TL bandına çıkarmaları bir hayli tepki gördü. Fakat yapılan bütün çağrılara rağmen kimi sendikalar iddia edilen bu zamlı maaşları bir türlü açıklamadılar. Teşkilat sırrı olarak kaldı.


Zamlı maaşlar tartışılırken; Türk Eğitim Sen’li bir şube başkanının kız öğrencisi ile uygunsuz ilişkisi ortaya çıkınca dövülen ve istifa eden şube başkanına bir grup Ülkü Ocakları mensubu tarafından gereken uyarının uygun bir şekilde yapıldığı iddia edildi.


Bu devam ederken Memur-Sen'in Genel Başkanvekili ve Sağlık Sendikası Genel Başkanı Semih Durmuş'un maaşına yüzde 50 zam yapılarak maaşının 26 bin 94 liraya yükseltildiği, ayrıca kendisine 800 bin liralık Audi A6 makam aracı alındığı iddiaları gündeme düştü.


Akabinde Eğitim-Bir-Sen’in bir şube başkanı hakkında ortaya atılan iddiaların ardından istifa etti. 


İki gün önce MemurSen’e bağlı Büro Memur-Sen Genel Merkez Denetleme Kurulunun yolsuzluk yaptığı iddia edilen mevcut Genel Başkan Metin Yılancı’nın görevine son verilmesi ve ivedilikle görev değişimine gidilmesine karar verdiği iddia edildi.

Haber sitelerinde Denetleme raporuna göre Genel Başkan Metin Yılancı’ya zimmet çıkartıldığı yazıldı.

Metin Yılancı, 02 Kasım 2018 tarihlerinde Vecdi Yanbaz’ın istifası üzerine seçime giden yönetim kurulunca başkanlık görevine getirilmişti. 02 Kasım 2018’de istifa eden önceki genel başkan Vecdi Yanbaz’ın da yine benzer iddialara konu olan bir ses kaydı üzerine istifa etmek durumunda kaldığı iddia edilmişti.


Antalya Haberal gazetesinden Teslime Tosun 21.12.2019 tarihli yazısında; ‘’Eyy ………. beyefendi. Orada yazılan aşna-fişna olayına, bu aşna-fişna olayının faturasını milli eğitime temizlik malzemesi veren firmaya ödetme olayına açıklama getirmek yerine yasaklatmaya gitmek ne demektir? Sendikadan Hacker'e ödenek çıkmayınca, cebinden para gitmesin diye bu yolu mu denedin?


Yanlışım varsa düzelt lütfen 12 bin törkiş lira Eğitim-Bir-Sen'den maaş alıyorsun. Bari çapkınlığının faturasını kendin ödeseydin. Atla-deve değil olanı biteni 300-500 liralık rakamlar bunlar. Bu yaptığına ancak "El parasıyla, çapkınlık yapmak" denir. "Hayır ben böyle bir şey yapmadım. Bu bana yapılmış bir iftiradır. Benim haysiyetim ve şerefimle oynuyorlar" diyorsan git mahkemeye, aç bana dava, bende vereyim belgeleri. Eğer belgeler sahte ise ben yanarım. Ya doğruysa! O zaman sen değil milletin içine çıkıp gezmek, ailenin, çocuklarının yüzüne nasıl bakacaksın?’’ dediği Eğitim-Bir-Sen Antalya Şube Başkanının istifasını; 16.01.2020 tarihli ve istifa geldi başlıklı yazısında; ‘’Eğitim-Bir-Sen Antalya Şube Başkanı ve Memur-sen Antalya İl Başkan’ının akşam saatlerinde istifa ettiğine dair bilgiler geldi.’’ Diyerek duyuruyordu.


Bugün Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın kolunda 50 bin liralık saat olduğu haberini okurken; Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul'un piyasa değeri yaklaşık 110 bin TL olduğu iddia edilen aracını oğluna 45 bin TL'ye sattığının haberini okumaya başladık.


Görülüyor ki; vefat eden Jaguar Şemsi lakaplı sendikacıdan bugüne sendikalarda değişen bir şey yok. 


Siz söyleyin çocuklarımızı ve gençlerimizi sendika haberlerinin olumsuz örnek oluşturabilecek etkisinden korumayalım mı?

Akıllı izleyici kodlarını, akıllı okuyucu kodu olarak kullanmak ta haksız mıyız?

Kadir AYATAR