Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bbilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Bülent Tırnaksız, Covid-19 nedeniyle 2 haftadır tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Aşılarını yaptıran; ancak şeker rahatsızlığı ve böbrek yetmezliği olduğu öğrenilen ve renkli kişiliği ile tanınan Prof. Dr. Tırnaksız için üniversitede tören düzenlendi. Törene Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran, hekim arkadaşları, asistanları, öğrencileri, eşi Ece Tırnaksız ve diğer yakınları katıldı. Tören sırasında Prof. Dr. Tırnaksız'ın fotoğraflarından oluşan anı slaytı ekrana yansıtıldı. Prof. Dr. Tırnaksız'ın eşi Ece Tırnaksız, fotoğrafları görünce gözyaşlarını tutamadı. Slaytın sonunda Prof. Dr. Tırnaksız'ın sık sık kullandığı 'Ölüm yaşamın öğretmenidir' sözü yer aldı. Sahneye de Prof. Dr. Tırnaksız'ın cübbesi ve fotoğrafı konuldu.

'ÖLÜM YAŞAMIN ÖĞRETMENİDİR'

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kaya Yorgancı, Prof. Dr. Tırnaksız ile 30 yıldır arkadaş olduklarını belirterek "Anabilim dalımız bir öğretim üyesini kaybetti, en önemli düşünürünü, en önemli teorisyenini, en sıra dışı öğretim üyesini kaybetti. Ben ise yoldaşımı, sırdaşımı, 30 yıl önce bana ilk bistüriyi veren baş asistanımı kaybettim. Acımız büyük. Bülent Ağabey münevver kişiliği, renkli hal ve davranışları ile bölümümüze hem renk hem güç katmıştır. Bülent Ağabey candır, samimidir, bilgilidir, mütevazıdır, bilgedir. Türkçe'mizi çok iyi kullanırdı. Bülent Ağabey'in en son sloganı 'Ölüm yaşamın öğretmenidir' idi. Hepimizin telefonlarında durumda 'meşgul', 'uygun' gibi ifadeler yazılıyken Bülent Ağabey bunu yazmıştı. Hadi bundan sonra ne demek istediğini düşünelim" diye konuştu.

'BU HASTALIK ÇOK ZORMUŞ' DEMİŞ

Prof. Dr. Yorgancı, Prof. Dr. Tırnaksız'ın 4 doz aşısını da yaptırdığını, iki haftadır hastanede Covid-19 nedeniyle tedavi gördüğünü hatırlatarak, "Bazı kronik rahatsızlıkları vardı. Solunum cihazına bağlandı. 8 gün önce entübe edilmişti. Hastanede kendisini sık sık ziyaret ediyordum. Birbirimize sevgimizi dile getiriyorduk. Bana son olarak 'Bu iş, hastalık çok zormuş' dedi. Aşılarını zamanında yaptırmıştı. Tam aşılıydı" dedi.

'BAŞKA HAKKI OLSA ONLARI DA YAPTIRACAKTI'

Bülent Tırnaksız'ın ablası Figen Tırnaksız, kardeşinin ölümünün verdiği üzüntüyü anlatarak "Çocukluğumu kaybettim, kardeşimi kaybettim. Hayattaki en büyük destekçimi kaybettim. Duvarım yıkıldı. Tüm aşılarını yaptırmıştı. Başka aşı olsa onları da yaptırırdı. Birtakım muhtelif hastalıkları vardı. 'Çürük tahtayı mıh tutmuyor' bunu bir kere daha anlamış olduk. Benden önce gitti sırayı bozdu" diyerek gözyaşı döktü.

İlgili Haber:Bartın'da kahreden haber... Bebeği sezaryenle alındı, koronavirüse yenildi

'AŞI KARŞITI GAFİLLERİMİZİ AFFET BÜLENT'

Hacettepe Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı'ndan emekli Prof. Dr. Zafer Öner de öğrencisi Prof. Dr. Tırnaksız için düzenlenen törene katılarak, konuşma yaptı. Prof. Dr. Tırnaksız'ın durumunu öğrenince hemen hastaneye koştuğunu belirten Prof. Dr. Öner, "Ne Covid-19 geldi aklıma ne de hocasının 'aman hocam' ikazı. Gömlek, eldiven, çift maske, geçirilmiş hastalık, iki Biontech, 40 bin antikor; hala gelecekse gelsin. İyi ki gittim. Nasıl heyecanlandık anlatamam. Elini tuttum, saçlarını okşadım, 'Bülent oğlum' dedim. Konuştuk. Ne o duydu ne de ben. Ama anladık birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi son anda bile olsa. Ve gözlerimiz güldü birbirine. Affet bizi Bülent. Aşı karşıtı gafillerimizi affet. Maske, mesafe tanımayanlarımızı affet Bülent. Hep birlikte sebebin olduk yiğidim, aslanım, Bülent'im affet. 18 Eylül saat 22.51'de 'Bülent'in kalbi durdu' dediler. Yıkıldım. Biraz sonra 'yeniden çalıştı' dediler. Ben yılların hekimi 'Oh be' diyerek kandırdım kendimi. Saat 01.24'te tekrar 'kaybettik hocam' dediler. 2021'in hazan mevsiminde 19 Eylül'ün ilk saatlerinde kaybettik."

Törenin sonunda Prof. Dr. Tırnaksız'ın eşi ve yakınları taziyeleri kabul etti. Ece Tırnaksız hekimlere sık sık dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Prof. Dr. Tırnaksız'ın cenazesi Kaşıyaka Mezarlığı'nda kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

BUSE ÖZEL / MESLEKTAŞINDAN DOKUNAKLI YAZI

Covid-19 nedeniyle bugüne kadar Türkiye'de 441 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Cumartesi günü ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bülent Tırnaksız'ın Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmesi yakınlarını ve meslektaşlarını üzdü.

Prof. Dr. Tırnaksız'ın 2 Sinovac ve 2 Biontech aşısı olması ancak bir süre önce organ nakli olduğu ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullandığı öğrenildi.

Prof. Dr. Tırnaksız'ın vefatı üzerine bir yazı yazan ve insanları hastalık konusunda sorumlu davranmaya davet eden Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ömrüm Uzun, sosyal medya hesabından şu sözlere yer verdi: "Dün gece Genel Cerrahi dünyası ve Hacettepe çok değerli bir üyelerini, ben de sevdiğim bir meslektaşımı kaybettim. İnanıyorum ki çok sayıda hayata dokunmuştur. İyi cerrahtı, iyi insandı, adam gibi adamdı. COVID-19 ile mücadelesini kaybetti Bülent. Aşısız mıydı? Hayır, tam tersine, 2 Sinovac, 2 Biontech. Şimdiye dek iki yıla yaklaşan pandemide önlemlerini alarak kendini de korumuştu. Peki, ne oldu da hastalığa yakalandı? Yaklaşık 9 ay önce böbrek nakli yapılmıştı, organ reddini önlemek için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanıyordu, aşılara rağmen vücudu antikor oluşturamadı." dedi.

Haberin Devamı

"KÜÇÜK KARARLAR BAŞKALARININ HAYATINA MAL OLUYOR"

Hastalığı bir iş toplantısında yanında oturan ve Covid-19 pozitif olan birinden kaptığı düşünülen Prof. Dr. Tırnaksız'ın ardından insanların vicdanlı ve duyarlı davranması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Uzun, sözlerine şöyle devam etti: "Aksırık tıksırığı varken böyle bir toplantıya katılma, hele hele aşı durumu da yetersiz ise sorumsuzluk örneği. 'Aman, önemli bir şey değil, alt tarafı biraz kırıklığım var. Covid değildir. Zaten herkes aşılı ve korunuyor. Ne olacak ki' diye aklından geçirdi. Belki belirtisiz geçiriyordu o sırada. Bilemeyiz. Günlük yaşantımızda aldığımız binlerce küçük karardan, binlerce küçük davranıştan biri sadece. Gelin görün ki başkasının hayatına mal olabiliyor. Kişiyi insan yapan, diğer canlılardan ayıran sadece düşünmesi değildir. Koca koca binalar kurması, son teknoloji cihazlar üretmesi de. Kişiyi insan yapan, diğer insanlara, canlılara, içinde yaşadığı dünyaya duyduğu sorumluluk ve bağlılık hissidir. Bu yoksa, kişi hareketlerinin ve sözlerinin sorumluluğundan bihaber ise insan değildir. Siz siz olun, gün içinde en azından bir kez "insan olmak neyi gerektirir?" diye düşünün. Eminim bunun için vakit bulursunuz. Çok yoğunsanız, tuvalete gittiğinizde bile düşünseniz yeter.