Avrupa Merkez Bankası (ECB), geçen haftaki toplantıda faiz oranını sabit tutarken, yapılan açıklamalar, bekle gör türünden ve ekonominin seyrini ölçmek açısından zaman kazanmaya yönelikti. ECB’den pandemi tahvil alım programının 1.85 trilyon Euro olarak kalacağı, alımların ılımlı yavaş bir politikada yapılacağı ifade ediAvrupa Merkez Bankası’nın geçen haftaki toplantısında beklendiği üzere faiz oranı sabit tutulurken başkan Lagarde’ın açıklamaları piyasalar üzerinde çok belirgin etkiler yapmadı. Sınırlı bir etkiden söz edilebilir. Açıklamalarda, pandemi tahvil alım programının 1.85 trilyon Euro olarak kalması, alımların ılımlı yavaş bir patikada yapılacağı ve hızının azaltılacağı, enflasyon baskısının yavaşlaması ve yükselişin geçici olduğu, ekonomik toparlanmanın devamı ve delta varyantına ilişkin vurgular öne çıktı.

Bu söylemler durumu idare eden, bekle gör türünden ve ekonominin seyrini ölçmek açısından zaman kazanmaya yönelik açıklamalardı. ABD Merkez Bankası (Fed) tahvil alımlarının azaltılması ve para politikası değişikliği konusunda adım atmadan Avrupa’nın yön belirlemesi biraz zor. En azından geçmiş tecrübeler bunu gösteriyor.

Hürriyet'ten Zeynel Balcı'nın ilgili yazısı şöyle; Beklentilerin oldukça altında gelen ABD tarım dışı istihdam verileri sonrası Fed yetkililerinden çok net mesajlar gelmedi. Tahvil alımlarının bu yılsonuna kadar azaltılması veya bir süre ertelenmesi yönünde görüşler mevcut. Ama tahvil alımlarının azaltılması yönündeki görüşler biraz daha ağırlıklı. New York Fed Başkanı John Williams, 2021’de teşviklerin geri çekilmesine başlama taraftarı olduğu yönünde görüş bildirdi.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise, Fed’in bu yıl varlık alımlarını azaltabileceğine inandığını ancak bu ayki Fed toplantısında bu yönde bir karar beklemediğini söyledi. Fed’in 22 Eylül toplantısı sonrası piyasalar bu konuda netleşebilir. Ancak toplantıdan önce sonuçlarına göre Salı günkü ABD ağustos enflasyon verisi önemli bir eşik olabilir.

ÖNEMLİ PARAMETRELER

Enflasyon ve istihdam verileri bilindiği üzere Fed kararları açısından oldukça önemli parametreler. Hatırlanırsa haziran ve temmuz aylarında ABD enflasyonu (TÜFE) yıllık yüzde 5.4, aylık yüzde 0.5 olarak açıklandı. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise ağustosta aylıkta yüzde 0.7 artarken yıllıkta yüzde 8.3 ile 2010’dan beri en büyük yıllık artışı kaydetti. Ağustos TÜFE için beklentiler aylıkta yüzde 0.4, yıllıkta yüzde 5.3 civarında yoğunlaşıyor. Bu rakamı çok aşacak bir veri doğal olarak olumsuz, buna karşılık bu rakamın altında kalacak bir veri ise olumlu algılanabilir.Enflasyon konusunda Fed’in beklentisi yükselişin geçici olduğu yönünde. Bununla birlikte farklı görüşler de gelmiyor değil. Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester enflasyonun bu sene yüksek kalabileceğini, risklerin de yukarı yönlü olduğunu söyledi. Özetle, Fed para politikasındaki değişimler konusunda piyasaların çok net bir tepkisi ve görüşü henüz oluşmuş değil. Ayrıca delta varyantına ilişkin belirsizlik ve ekonomiye etkileri sıkça vurgulanan bir konu. Piyasalarda iyimserliğin yerini daha temkinli bir görünüme bıraktığını söylemek mümkün.

TCMB’DEN ‘ÇEKİRDEK’ ENFLASYON VURGUSU

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nın geçen hafta enflasyon konusunda yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Kavcıoğlu’nun açıklamalarında manşet enflasyon yerine çekirdek enflasyonu öne çıkarması olası bir faiz indirim hazırlığı olarak görüldü. Bu durum döviz kurlarına yükseliş olarak yansırken, Borsa İstanbul’a satış olarak etki etti. Hatırlanırsa, TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nun enflasyon üzerinde faiz söylemleri vardı.Ağustos manşet enflasyonu (TÜFE) TCMB gösterge faizinin üzerine çıkmış, ağustos çekirdek enflasyonu yüzde 16.76 olarak açıklanmıştı. Bu açıdan TCMB Başkanı’nın açıklamaları faiz indirimi için bir alan açma olarak değerlendirdi. Bununla birlikte 23 Eylül’deki TCMB toplantısında faiz indirimi veya şimdilik sabit kalması yönünde farklı görüşler ve beklentiler oluşmaya başladı.

Ancak piyasalar gardını ve fiyatlamasını ağırlıklı olarak faiz indirimi yönünde yapıyor izlenimi hakim. ABD’de parasal genişleme sorgulanıp takvim hesabı yapılırken Türkiye’nin da dahil olduğu gelişen ülkelerden faiz artırımı ve enflasyonda yükseliş haberleri geliyor. Kolombiya Merkez Bankası, yükselen enflasyon nedeniyle politika faiz oranını arttıracağını açıkladı. Rusya’da ise enflasyon son beş yılın zirvesine ulaştı. Bu durum bu yıl beşinci kez faiz artırım olasılığını arttırdı. TCMB karar alırken dış kaynaklı gelişmeleri de değerlendiriyor tabi ki. Tahminler yerine 23 Eylül’deki TCMB faiz kararını görmek daha doğru olacak.

DÖVİZ MEVDUATINDA ARTIŞ SÜRÜYOR

TCMB verilerine göre bankalardaki döviz mevduatı ve brüt rezervler artarken sıcak para girişleri sürüyor. 03 Eylül haftasında hisse senetlerine 98.8 milyon dolar, tahvil bonoya 41.8 milyon dolar yabancı girişi oldu. Tutar olarak yüksek olmazsa da hisse senetlerine son dört haftadır, tahvil bonoya ise son üç haftadır yabancı girişleri devam ediyor.Yine 03 Eylül haftasında bankalardaki yabancı para mevduatı bir önceki haftaya göre yaklaşık 2 milyar dolar artışla 238 milyar dolara ulaşırken TCMB brüt rezervleri 900 milyon dolar artışla 119 milyar dolar oldu. Özellikle toplam mevduatın yüzde 55’ine ulaşan bankalardaki döviz mevduatındaki artış kayda değer.

Döviz kurları düşse de yükselse de çözülme bir yana artış sürüyor. Döviz kurlarındaki geri çekilmelerin daha kalıcı hale gelmesi için bu görünümün değişmesi ve talebin azalması önemli olacak.

BORSA DESTEK ARAYIŞINDA

Borsada tepki yükselişi direnç seviyelerinde satışla karşılaştı. İlk destekler 1.427 ve 1.415-1.400 seviyelerinde. İlk direnç ise 1.457 seviyesinde bulunuyor. Olası tepki çıkışının devamı için bu seviyenin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 1.475-1.485 seviyelerinde. Destek noktalarında tepki alımları görülse de satış baskısı korunuyor.

DOLAR/TL’DE DALGALI SEYİR

Dolar/TL kurunda tepki yükselişi görüldü. İlk destek 8.40 seviyesinde bulunurken sonraki destek noktaları 8.35 ve 8.27 seviyelerinde görülüyor. İlk direnç ise 8.47 seviyesinde. Tepki çıkışının devamı için bu seviyenin üzerinde kalınması önemli olacak. Sonraki dirençler 8.52-8.56 seviyelerinde. Satış denemelerine rağmen tepki çıkışı gücünü koruyor.

ALTINDA TEPKİ YÜKSELİŞİ ZAYIFLADI

Dış piyasalarda altının ons fiyatında tepki çıkışı satışla karşılaştı ve tekrar 1.800 doların altına çekildi. ABD dolarının tekrar değerlenmeye başlaması ve ABD 10 yıllık bono faiz oranının yükselmesi etkili oldu. Avrupa Merkez Bankası’nın pandemi alım programını sabit tutarken varlık alımlarının yavaşlamasıyla euronun güçleneceğini ve altının destek bulacağını gibi beklentiler dillendirilse de ABD TÜFE ve 22 Eylül Fed toplantısı kritik eşikler olabilir.