Sarayın en dikkat çeken dış yapılarından Adalet Kulesi’nin hemen dibindeki yol, padişahların halkın arasına karışmak istediklerinde dikkat çekmeden ‘tebdil-i kıyafet’ ile (kıyafet değiştirerek) sokağa çıkış yaptıkları yol olarak biliniyor. Yine padişah Divan-ı Hümayun’un toplandığı kubbealtı bölümüne gitmek istediğinde bu yolu da kullanabiliyordu.

Sanat tarihçisi ve müze uzmanı Doç. Dr. Deniz Esemenli bu yolun çok uzun süredir ziyarete kapalı olduğunu belirterek “Burası padişahlara mahsus bir yol. Padişah at üstünde gider bu yoldan. ‘Büyük Biniş’ olarak adlandırılır. Padişahların bazen ‘tebdil-i kıyafet’ ederek yani kendilerinin padişah olduğunu fark edilemeyeceği kıyafetler giyerek saraydan dışarı çıkıp halkın arasına karıştıkları olur. İşte o zamanlarda bu yolu kullanırlardı” dedi.

‘DENETİME BU KAPIDAN’

Hürriyet’e konuşan tarihçi Necdet Sakaoğlu da bu yolun tarihi kimliğinin altını çizerek şunları söyledi: “Osmanlı padişahları İstanbul’u gezmeyi çok severler. Bir denetimdir bu geziler aynı zamanda. O yüzden gizlidir. Padişahın saraydan çıktığının bilinmemesi gerekir. Bu emniyet tedbirleri cihetinden de elzemdir.

Dolayısıyla padişahlar böylesi denetim gezilerine tebdil-i kıyafet ile çıkarlardı. Genelde derviş veya tüccar kılığına girer, bu yolu kullanarak saraydan çıkarlardı. Bu yol etraftan görünmeyecek bir vasıfta. Padişahın muhafızları yolun sonunda bekler, yapılan plana göre tertibat alırlardı.

Bu yol ‘biniş hasekisi’ denilen saray görevlisinin mesuliyetindeydi. Sarayda başka biniş kapıları da var ama burası padişaha mahsus olduğu için ve de en uzun, en muntazam yol olduğu için ‘Büyük Biniş’ olarak adlandırılmış.”