Kamudanhaber-Özel haber

Kamu çalışanları, 2012 yılından bugüne kadar imzalanan ya da imzalanmayıp Kamu Hakem Heyeti tarafından karara bağlanan hiçbir Toplu Sözleşmeden memnun olmadılar. 2012’den bugüne kadar imzalanan Toplu Sözleşmelerle kamu çalışanları ancak TUİK’in belirlediği tartışmalı enflasyon oranları üzerinden enflasyon farkı ödenecek ölçüde bir zam alabildiler. Bu durum, memuru resmi enflasyon oranında zamma mahkûm etti. TUİK’in açıkladığı enflasyonla, piyasada, çarşıda, pazarda yaşanan enflasyon arasındaki fark ve dövizdeki, altındaki yükseliş dikkate alındığında memurun alım gücünde ciddi oranda bir düşüş meydana geldi. Bu reel durum, başta memur maaşıyla geçinmeye çalışanlar olmak üzere herkesin malumu. Bu şartlarda memur kesiminin imzalanan Toplu Sözleşmeler ve alınan zamlardan memnun olduğunu söylemek mümkün değil.

Toplu sözleşmeler, bilindiği üzere 2 yıllığına imzalanıyor. Toplu sözleşmelerde elde edilen mali ve sosyal kazanımların geçerlilik süresi 2 yıl. Dolayısıyla her iki yılda bir Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti arasında yeniden Toplu Sözleşme imzalanıyor.

2012 yılından bugüne kadar imzalanan toplu sözleşmelerde alınan maaş zamları yanında bir de yetkili konfederasyon tarafından “kazanım” olarak adlandırılan mali ve sosyal kazanımların elde edilmesi söz konusu. Her iki yılda bir önceki toplu sözleşmede elde edilen kazanımlar yani mali ve sosyal haklar yeniden imza altına alınmazsa sona eriyor. Sendikalar da her toplu sözleşme döneminde bir önceki dönemden elde edilen mali ve sosyal haklara yenilerini ekleterek “kazanım” sayısını artırıyorlar. Anlayacağınız bizlere kazanım olarak sunulan mali ve sosyal hakların çok büyük bir çoğunluğu zaten önceki yıllardan elde edilmiş ve hâlihazırda yararlandığımız haklar. Sadece birkaç yeni madde eklenmesi söz konusu. Hal böyleyken sendikaların her toplu sözleşme sonrasında 100 kazanım elde ettik, 200 kazanım elde ettik, 350 kazanım elde ettik söylemleri lafügüzaftır. Memurun aklını hafife almaktır. Pazarlama taktiğidir. Buradan elde edilen kazanımları önemsemediğimiz anlaşılmasın. Sadece beklentileri karşılamaktan uzak olan maaş zammı oranının düşüklüğünün bu şekilde kazanımlarla kapatılmaya çalışılması gülmekle ağlamak arasında gidip gelinen trajikomik bir durumdur.

-Tamam… Beklentileri karşılayacak bir zam alınamadı. Bari aklımızla alay edilmesin. Kazanımlarınız sizin olsun. Bize yoksulluk sınırının 1 TL üzerinde bir maaş zammı alsaydınız yeterdi.

Yetkili konfederasyon Memur-Sen tarafından her ay düzenli olarak yapılan “açlık-yoksulluk” araştırmasına göre, Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.909,9 TL, yoksulluk sınırı ise 8.263,1 TL olarak belirlendi.

Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın’ın paylaştığı kazanım tablosuna göre: 1/9’undaki bir öğretmen bundan 2 yıl sonra 2023 Temmuz’unda 6.802 TL maaş alacak. 1/4’ündeki bir öğretmen ise aynı tarihte 7.760 TL maaş alabilecek.

Ali Yalçın’ın 6. Dönem Toplu Sözleşmeyi imzaladıktan sonra twiter hesabından 24 Ağustos’ta yaptığı bu paylaşıma göre; memurlar 2 yıl sonra bile Ali Yalçın’ın Genel Başkanı olduğu Memur-Sen’in açıkladığı yoksulluk sınırının altında kalacaklar. 2023 yılı Temmuz ayında; 1/9’undaki bir öğretmen yoksulluk sınırının 1.461 TL altında maaş alacak. 1/4’ündeki bir öğretmende aynı tarihte yoksulluk sınırının 503 TL altında maaş alacak. 2023 Temmuz ayındaki maaşlar şimdiden belirlendi. Net. Ama yoksulluk sınırı her ay yükselmeye, memurun da yoksulluk sınırından açlık sınırına doğru yolculuğu ilerlemeye devam ediyor.

Mali hakların ana unsuru olan memur maaşlarının bırakın iyileşmeyi reel olarak gerilediği ortadayken; “Maaş zammı alamadık. Bari kazanım verelim.” tarzı açıklamalar, zaten gergin olan memuru daha da geriyor. Bizden söylemesi…

Sendikacılar kızmasın ama yaşananlar bizlere Şener Şen’in meşhur: "Dünyanın bütün meşhurları bununla tıraş oluyor. İngiltere kralı, rahmetli başkan kenedi, taçsız kral Pele, bakkenbauer, kaleci mayer, nadya komanaçi, brijit bardot, Fenerbahceli Cemil. Hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçludurlar. Bu bıçağı alana yanında tarak da bedava…" repliğini anımsatıyor.

Kazanımları küçümsememekle birlikte; sendikalardan promosyon değil insani şartlarda yaşamımızı ikame ettirebileceğimiz bir maaş zammı bekliyoruz.

Son Söz:

Sayın Ali Yalçın, 2015, 2017, 2019, 2021 yıllarında yetkili konfederasyon genel başkanı ve kamu görevlileri sendikaları heyet başkanı olarak bizleri temsilen masada siz vardınız. 2019 yılında imza atmadınız. Ama memurların 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021, 2022, 2023 yıllarını kapsayan toplam 8 yıllık maaş zammının belirlendiği dönemlerde masanın bizim tarafımızdaki yetkili sizdiniz. Milyonlarca memur ailesinin 8 yılına damga vurdunuz.

Bu 8 yıllık süreç size ve biz memurlara ne getirdi? Ne götürdü? Sizden ricamız, geçen sürecin muhasebesini sakin bir kafayla tekrar yapmanız. Bu, sizin için olmasa da bizim için bir zorunluluk.

Saygılarımla…

Murat Kenan ERDEM