Konyaaltı ilçesi Sarısu Mahallesi'nde bir sitede oturan Beden Eğitimi Öğretmeni Selma K., geçen yıl koronavirüs nedeniyle evde kalınca, boş vakitlerini değerlendirmek için oturduğu sitenin karşısında bulunan ve belediyeye ait boş araziye dökülen toprak yığınlarını boş çuvallara doldurarak bitki yetiştirmeye başladı.

Selma K., onlarca çuvala domates, biber, patlıcan ve salatalık ekti. Her gün çuvallarla ilgilenen K.'ın bu çabası belediyenin dikkatini çekti ve boş alanın hobi bahçesi olarak kullanılmasına izin verildi. Belediye ayrıca belirtilen alana kamyonlarla toprak dökülmesine de yardımcı oldu. Ancak birkaç ay sonra ürünler mahsul verdikten sonra bahçe bozuldu ve eski haline döndü.

Dün Konyaaltı ilçesindeki Fatih Polis Merkezi'ne giden Selma K., birlikte hobi bahçesini hayata geçirdikleri komşusu tarafından şiddete uğradığı iddiasıyla şikayetçi oldu. Selma K., yaklaşık 1 yıl önce yaptığı hobi bahçesine komşuları İ.A. ve Y.A. tarafından gübre bağışlandığını belirterek, Bir süre sonra yetişen ürünleri belediye aracılığıyla yardıma ihtiyacı olanlara ulaştırmak istedim. Ancak ben daha ürünleri toplamadan İ.A. ve Y.A., 'Ürünleri sırayla toplayacağız, biz yardım ettik' dedi. Bunun üzerine ben bahçeyi bozdum. Konu o gün için kapanmıştı. Ancak o günden sonra Y.A., beni hedef almaya başladı. Y.A., vefat eden bir komşuma, güya benim onun kocasıyla ilişki yaşadığımı iddia etmiş. Ayrıca Y.A.'nın küçük çocukları benim dairemin yangın merdiveninde bulunan tenis spor malzemelerimi alıp, sitedeki çocuklara dağıtmış. Ben bu malzemeleri geri aldım. Y.A. komşularıma, sürekli benim onun kocasında gözüm olduğunu söylüyordu" dedi.

Yaklaşık 1,5 ay kadar önce, eşinin önceki siteden taciz nedeniyle kovulduğunu bildiğini ve kendisi ile artık uğraşmaması gerektiği yönünde Y.A.'ya uyarıda bulunduğunu sözlerine ekleyen Selma K., konuşmasını şöyle sürdürdü:

Y.A.'ya söylediğimi aynı gün karşılaştığım kocası İ.A.'ya da söyledim ve artık benimle ilgili konuşmamalarını istedim. Ben Y.A.'nın şizofren hastası olduğunu biliyorum. Hatta onu geçmişte tanıdığım bir doktora da götürmüştüm. Saat 10.30 sıralarında bisikletimle ikametime giderken, sokak içerisinde servis bekleyen Y.A. bana dik dik bakarak, 'Ne şerefsiz bir kadınsın. Kocamla neden uğraşıyorsun?' dedi. Bisikletten inerek yanına gittim. Yanına gittiğimde ise küfürlü konuştu. Ben de onu şikayet etmek için eşinin sahibi olduğu işyerine gittim. Eşine bana yaptıklarını anlattım. O da bana 'Sen şizofrensin, seni kesmezsem şerefsizim' dedi. Ben bisikletime binip ayrılmak üzereyken yine 'Seni kesmek şart oldu' dedi. Ben de geriye döndüm ve 'Evet şimdi yapabilirsin' dedim. Üzerime gelerek suratımın sol tarafına tokat ile vurdu. Yere düştüm. Kalkıp hiçbir şey konuşmadan bisikletime binip ayrılmak üzereyken işyerinde çalışan ve görsem tanıyabileceğim bir kişi küfür etti. Bana vuran İ.A., bana hakaret ve küfür eden eşi Y.A. ile eşkalini verdiğim çalışanlarından davacı ve şikayetçiyim."